Barış..

2 0 0
                                    



Multimedya oktay...

*****º○●•*****





Oktayın ağzından...
****




Yattığım yerden saate baktım.
18:54
İki gündür uyuduğum için kemiklerim ağrıyordu.Yavaşça doğruldum ve sırtımı biraz daha dikleştirdim.
Başım ağrıyor..
2 gün önce hastene den nasıl bir şekilde geldim bir ben bide allah bilir.
Poyraza yaptığım o lanet şaka (ki keşke yapmasaydım) beni yataklara sokmuştu.

Özür dile lan benden öküz !!!

Gerçekten eli çok ağır. 3 senedir onunla birlikte fitness a gittiğimiz halde, onun daha ileride olduğunu attığı dayaklardan anlıyordum.
O gün ona karşılık verebilirdim fakat;olay aniden gelişmişti ve ben kendimi savunacak zamanı bulamamıştım.
Ki, poyraz üzerime çıkmışken artık kendimi savunamazdım.

Sırtıma giren ağrı ile hafif çe inledim.
O gün beni aniden yere fırlattığında yada benim düştüğüm zaman da diyebiliriz buna, okulun o lanet mermer zemini yüzünden sırtımdaki kemikler kemik olmaktan çıkmıştı.
Neyse ki iki gün sonra kendime gelebildim.
Normalde poyraz bukadar sinirlenmezdi.
Niye birden bu hale geldik, bilmiyorum.O gün tabikii, onu sinirlendiren sadece sırtına atlamam değildi.
Çünkü ona bunu her zaman yapıyorum ve yediğim sadece azar ve 2 şaplak oluyordu.
Oysa şimdi dudağım patlamış burum kemiğim çatlamıştı.
Çok fazla güzel dimi???

Bu sefer öyle iki şakayla affetmem.Bildiğin Özür diliyecek.Yok öyle üç kuruşa beş köfte...
Allaam ya..halime bak.

Ve tabiki barışıcaz, biz iki sadık dostuz.Bana nekadar vursada onu seviyorum.Oda beni seviyor sevmese yanımda olmazdı.

Hiç uyuşmasakta birbirimizle çok iyi anlaşıyoruz.
Yani ben alttan almasam her bok olur ama neyse..zaten bokun içinde yiz.

Bildim bileli yanımda o . Çok küçükken ozaman lar babam hayattaydı ve beraber motor yarışların a giderdik babam arada yarışırdı.Onu heyecanla ve gurur duyarak izlerdim.Poyraz ve babası da bizler gibi izlemek için gelirlerdi.
Onunla ikimizin babasında katıldığı bir yarış ta tanışmıştık.Sonra öğrendikki babalarımız da arkadaşmış. O gün oldukça eğlenmiştik. Bir sonraki yarış için sözleşmeli olarak ayrılmıştık.Sonrası da öyle geldi büyüdükçe motor sevgimiz daha da artıyor ve büyüyordu.
Yaşımız büyüdüğü zaman yani bize göre babaları zorladık ve ikimizde 17 yaşımızda olmamıza ve annelerimizin kesinlikle karşı çıkmalarına rağmen motorlarımızı aldırtmayı becerdik.
Poyraz ve ben okul sonrası buluşur motorlarla kendi aramızda yarışırdık.Daha sonra bu diğer arkadaşlarlada oldu.Eve gece heç geliyorduk.Her ikimizin annesi de bu konuda telaşlıydılar ve haklı olarak da istemiyorlardı.
Ama sonucunda ikimizde iki iyi motorcu olduk.Babalarımız artık yarışlara katılmak yerine bizi izlemeye geliyorlardı.
Bir yarış 1 km idi ve 6 kişiydik. Genelde çok büyük yarışlara katılmıyordum annemden sebep.
Zaten çook da ihtiyacım yoktu.
Ama poyraz öyle değildi.
Asi yapısı herzaman daha iyisini istettirdi ona.

Anne ve babası ilk ayrıldıkları zamanda çok sarsıldı ve kendini motora verdi.
Babasına sinirli olduğu için her ay verdiği ücreti kabul etmiyordu,
tabii ilk zamanlar..
sonra annesinin ısrarı ile bu düşünceden vazgeçti.
Parayı kabul etmediği ozamanlar da, annesine yardım için kendini suçlu gördüğün den olacak daha büyük yarışlara gitti ve her finalde büyük paralar kazandı.
Bazen o yarışlara bende keyfii katılıyordum.
Sonra bizim bu sevdamız büyüdü.Ve 25-30 kişilik / 2 km yarışlar'a başladık.
Son tura gelebiliyorduk bu çok farklı bir duyguydu..

Zafer...

Annemler nekadar kızsa ve istemeseler de babalarımız bizi hep destekledi.

Fakat bizim bu aşkımız iki sene önce karanlık bir yola girdi.
Bizim katıldığımız o 40 kişilik otoban turları elemesine babalarımız da katılacaklardı.
Bir kaç sene kullanmadıklarından katılmak için daha küçük yarışları onlara tavsiye etsekte bizimle alay ettiler ve nihayet 4. Ümüz de yarışta motorlardaki yerlerimizi aldık.
Bu yarış biraz farklıydı. Kendi aramızda da yarışacaktık.Son tura kadar ellerimiz havada son Sürat eğlenirken son tur bizim için kabus oldu.

Benim için..

Babam ve motoru, başka bir motorcunun onu sollamasıyla uçurumdan uçtu.O bizden önce olduğundan lanet olsun ki onu farkedememiştim.Bitişe geldiğimizde poyraz ın babası hakan amca:
" oğlum ömer nerede ??"korkuyla gözleri açılmıştı cevap beklemeden geriye doğru koşarken.

Bu Sorusuyla benim beynime kan sıçramıştı. Etrafıma hızlıca baktığımda onu görememenin yaşattığı korkuyu tarif edemem.
Kesinlikle ozaman hiç birşeyin eskisi gibi olamayacağını anlatmıştım.

Poyra sakin olmaya çalışıp etrafta koşarken, ben duyduğum ambulans sesleriyle yerime çakılmıştım.

"HAYIR BABA, DAHA ERKEN."demiştim gözlerim den yaşlar boşalırken fısıltıyla .

Dün gibi hatırlıyorum. Ogünden sonra hakan amca ben ve poyraz babamı bizden kopardığı için motora ve yarışlara küsmüştük.Aramızda konusu bile açılmıyordu.
Cenazesine katılan o müthiş kalabalık sayesinde babamın nekadar iyi bir insan olduğunu anlamış ve gururla ağlamıştım.

Kafamı geriye yasladım ve derin bir nefes aldım kendi kendimi ü.üzmüştüm.

Bunları düşünürken yanımda duran annemi farkettim eğilmiş korkuyla bana bakıyordu.

"Oktay cevap versene, beni duymuyormusun?"deken bir yandan ellerini sallayıp dikkatimi çekmek istemesi komiğime gelmiş ve beni güldürmüştü.

"Komik olan şeyi bana da söyle bende güliyim!"

"Anne... abartma"

"Sana soru sordum, neden pantolonu nu kirliye atarken cepleri ni kontrol etmiyorsun bir sürü kağıt çıktı makinadan..Bütün çamaşır lar kağıt olmuş.

"Kağıt dediğin para değil dimi anne?"dedim Hayır demesini bekleyerek.

"Evet tatlım üzerine bastın, bu haftaki harçlığında orada galiba."dedi gülerek.
"Annee yapma yaa."
Annem kahkahaya boğulurken banyoya koştum ve ufalanmış parama baktım.

"Lanet girsin yaaaa offf !!"dedim sinirle.
Belimdeki ağrı da canlanmıştı.
Ben harçlığımla derini yemeğe falan götürecektim.
Annemden istesem? Offf

Lanett ...laneeettt...

herşey sende saklıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin