Bir bankta oturuyordum.Sinirimin geçmesi gerekiyordu.Ayakkabılarıma bakarak düşünmeye başladım.
Yaptığım doğru değil haklılar. Fakat benim böyle saçmalık lara uyuz olduğumu oktay daha önceki dayaklarından da anlaması lazımdı. Tabii, ondan bunu beklemek otobüs durağında tren beklemek gibi birşey. .. kıt beyin...
Pardon beyin yok onda, bok olması lazımdı onun.. kıt bok..
Nasıl oluyorsa o..
tamda oktayı anlatıyor..Bu düşünceme gülmeden edemedim.
Tamam beni seviyorsun dostum anlıyorum , beni sinir etmekte hoşuna gidiyor.. fakat gerçekten yaşlanıyorum.Sinirimi çıkartmadan hocalar ayırıyor, sinir hala üzerimde. Olmuyor zararda kalan ben oluyorum..
Kıt bok ya...
yoruldum resmen..
"Gamzen çok güzel.. "
Gözlerimi ayaklarımdan çekip gülerek bana bakan kıza baktım.
Bankta boş olan yere yanıma oturmuş kafasını bana doğru eğmişti.Yenimi bu? Heralde.. bu okuldakileri tanıyorum ben. Bu yeni...
Al işte bitane daha mı hayran ?
Daldığım için kızı farkedememiştim.
Umursamazca:
"Ne?""Gamzen güzel diyorum."
"Ha.."
Ona bakan bakışlarımı tekrar önüme getirdim. Saf bakışları beni suzerken tekrar ona baktım.
Gözlerine...Yoo.. bu bana hayran değil..
"Sağol."
Zil çaldı. Ben kalkıcakken benden önce davrandı ve okula doğru gülerek yürümeye başladı.Yanında başka bir arkadaşı olmamasına şaşırdım. Bende omuz silkip yerimden kalktım ve onun ardı sıra okul kapısına doğru ilerledim.
Ders ne yaa? Edebiyat ...pfff..
Iceri girdim. Kavgada oluşan kalabalık yerini sınıflarına girmek için yol alan öğrenciler ile doluydu.
Beni kavga da görmüş bazıları özellikle aşağıdaki sınıflar bana bakıp birşey fısıldıyordu.
Sınıf kapısına gelmiştim ki, alt sınıflar dan sanirim 9/E 'den bir sarışın güzel'i bana doğru koştu ve heyecandan kızarmış yanaklarıyla ;
"Poyraz, , Müdür bey seni bekliyormuş hemen odasına gitmen gerektiğini söyledi. "Ha siktir. .
Ne bekliyorsun ki? Tebrik mi etsinler ?
"Tamam." Dedim. Merdivenlere yöneldim. Ve çıkmaya başladım.Müdürün odası 4.katın sol tarafındaki en dip odaydı.
Kapıyı çalmadan direk odaya girdim. Bu hareketim ne kadar özel okul olsada uygunsuz ve terbiyesizceydi.Onlara göre tabii..
"Kapıyı çalmadan nereye giriyorsun sen ? Ahır mı burası bee"
diyerek bana dönen okul müdürüm gözlükleri arkasından beni gördüğünde kaşları çatık bir ifadeyle bana baktı. Sözü yarım kalmıştı. Kapıyı kapattım ve siyah deri koltuğa doğru ilerleyip çevik bir hareketle oturdum. Şaşkın müdür yardımcısı selma hanım yada
teyze ..Kaç yaşında acaba? Emekli olman lasıım dostooomm ..
Bana şaşkınlıkla bakıyor ve ne yaptığımı idrak etmeye çalışıyordu.
Müdür amcam (babamla kardeşler.) Ona doğru döndü ve,"Selma hanım bize müsade ediver."dedi . Gözlerini benden ayirmayarak.
Selma karısı ağzı açık kapıdan çıktı. Bu haraketi benden başka biri yapsa onu amcam kesin okuldan sürerdi. Gülümsedim.
"Eee..amca naber?""Naptigini zannediyorsun sen? O başlattığın kavgada neyin nesi? Amacın ne seni? Başkası olsa neler olur biliyorsun? Bu kaçıncı disipline gidişin? Aldığın uyarılar in hesabı varmı? Bunlar sicilinde kalıyor, ilerideki iş hayatında millete kendini böyle yobaz biri olarak mı tanıtacaksın sen??!!!"
O bunları söylerken bende boş durmamiş ve ortada duran siyah deri sehpası nın üzerinde duran turtalara uzandım.Babanem mi yaptı lan bunları? Vayy çok güzeller... ovv..
Yemeğe başlamisken amcam yada müdür herneyse bana deli gibi bakıyordu.
Ağzımdaki leri yutmadan konuşmaya başladım."Sağol amca, bende iyiyim."dedim gülerek.
"Saçmalamayı kes sana soru sordum!!"
Çıldırmış gözlerin e baktım ve bir turta daha alıp ağzım a attım.
"Turtaları babaannem yaptı dimi? ? kadın becerikli yaa. Kıymet bil amcaaa"dedim attiğim kahkaha ile birlikte.
Eğleniyorum işte , ne bön bön bakıyon??
Elimdeki turtaları aldı. Ve
"Kes şunu, cevap ver bana."
Ona baktım.
"Beni bunaltma" dedim kısaca.
Kaşlarını kaldırdı ve"Ben mi ? Yoksa sen mi ? ? bıktım senin artıklarını toplamaktan."dedi bıkkınlıkla.
"Tamam, bidaha topla ölmezsin dimi?"dedim. Ve kalkıp odadan çıkacekken arkamdan bağırdı.
"Okul çıkışı gitmiyorsun cezan seni sınıf kapısında bekliyecek.Sakın umursamazlık etme daha büyük ceza veririm."Arkamı dönmeden durdum, lafının bitmesini bekledim.
"Daha büyük ceza ne olur bilmiyorsan geçmişi hatırla, , yaparm biliyorsun."dedi.Sesindeki imayı Anlamamış gibi yapıp kapıyı kapattım.Ve koridorun sonuna geldim. Merdivenden inip sınıf kapısına geldim. Kapıyı çaldım bu sefer.
Ses gelmeyince sinirlendim ve daldım ama hoca yoktu.
Bana bakan ilgili bakışları geri gönderip sırama ilerledim.
Oturup sigara yaktım.
İki nefes çekmeden hoca gelince sigarayı elimle söndürdüm ve camdan dışarı ya fırlattım.
Damla Hocanın yanında bir kız vardı.Yeni gelen..gamzemi beyenen kız bu....ne yani ...bizim sınıfta mı bu ?
Kahverengi saçları ve yine kahve iri gözleri beyaz ten rengiyle uyumluydu.Benden en az 15cm kısaydı.
Bir kız için normal..
Yoo..daha da uzun olabilir .Görünür de bir kusur yok.
Eteği sınıflardaki lerin aksine tam dizin üstüydü.
Biraz daha kapalıydı yanii..
Bizim kızlar genelde dikkat etmediğin den çoğu kızın etek altı şovlarına bütün okulca alışmıştık.
Kız ürkek ve cekingen bakışları benimle buluşunca şaşırdı ve anlamak ister gibi baktı. Sonra bakışları nı benden alıp sınıf ta göz gezdirdi.Damla hoca:
"Arkadaşlar, bu arkadaşımız yeni.son derste geldiği için bugün anca tanişabilirsiniz."dedi. Ve hafifçe gülerek ona döndü:"Bize kendini tanıt istersen canım. "
Dedi. Ve onu yanlız bırakıp ince topuklu ayakkabı larinin çıkardığı sesle masasına doğru yürüdü.
Kız bize doğru dönüp
"Adım HİLAL ÖZBULUT.
Buraya kütahyadan babamın işleri için geldim.18 yaşındayım. "Dedi.
Ve hocaya baktı .
Bizim haytalar da
"Hoşgeldin "tezahhüratı yapıp onu guldurduler .
Hoca tekrar ayağı kalktı ve
"Arkadaşlar kimin yanı boş?""Hocam hilal arkadaşım yanıma oturabilir, boş."dedi sırıtarak.
Bunu söyliyen okulun meşhur badboy larından özkan..."Tamam ozaman, hilalvim sen oraya otur bizde artık ders e başlayalım."dedi Damla hoca. Yanımdan geçerek 3 sıra arkamdaki Özkanın yanına olan boş yere oturdu.
Dikkatimi derse yönelttim ve dinlemeye başladım.
"Evet arkadaşlar, sayfa 87..nazım hikmet şiiri ni açın...".... *****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
herşey sende saklı
Teen FictionSoğuk günler geçecek, benimde baharım gelecekti.yaptığım motor yarışlarınî özlemiştim. Eski beni de... Bende sanki o yarışlarla beraber yok olmuştum. Yağmur üstümüzden geçmişti denilebilir. Sorun değil. Sonbahar ve kışı seviyordum, bide annemi.. Hay...