11.08.2015

3 0 0
                                    

" Kocaman iki yıl geçti. Hep derler ya " iyisiyle, kötüsüyle " İki yıl dememek gerek değil mi ? İki yıldan yirmi gün eksik. Ama neticede bugün iki yıl oldu sevgili. Dönüp ardıma bakıyorum, çok mutlu günlerimiz oldu bizim. Hani gözlerine bakıp kaybolduğum, sen TV izlerken sana dalıp gittiğim, işe gittiğimde seni özlediğim, kokunu içime çektiğim, el ele boğazda dolaştığımız günlerimiz oldu. Özledim be sevgili... Sen nasıl bu kadar katılaştın,  " 

yazabildim ki, facebooktan mesajı geldi. 

Aynen yazdıklarımı kopyaladım ve gönderdim... Hani benim ondan, onun da benden umudunun kalmaması için son bir çaba sarf etti...

-" Devamını yaz, duymak istiyorum. Kus içindekileri " dedi.

"Kusulacak olsa, benim içimden çıkan yine sen olursun. Hayat uyandığın yerde başlıyor, sen yoksan yok... Ben diye bir şey yok, biz varız farkında değil misin ? " diyecek oldum... Elim titredi.

Davet etti, pek bir nazlı. Bir ara gelme diyecek bile oldu. Fırsat vermedim, kalktım gittim. " Daha çok acıtacak canını " dedi kabul etmedim.

Evinin önünde bankta oturdum kısa bir süre. Sonra yanıma geldi. Birkaç dakika oturdu yanıma, kısa kısa cümleler kurduk. Sonra gel bir bira alıp bir yerlerde içelim dedi, olur dedim. Garaja girene kadar zor sabrettim sarılmamak için. O kadar özlemişim ki... Garaja girdiğimizde ikici arabanın kapısına yaslayıp sarılmam bir oldu. Kokusu, teni, sıcaklığı... o kadar özlemişim ki...

Arabaya bindik,  iki bira aldık ve manzaraya çekildi araba.

Tekrar yan yana iki koltukta oturmak, bunca olan her şeye rağmen yan yana olabilmek, gözlerine bakmak, elini tutmak ve tekrar beni gerçekten sevdiğini bildiğim, inandığım bir huzurun yanında olabilmek paha biçilemezdi.

- öpebilir miyim seni ?

-...

ve öptüm. sarıldım, kokladım, dokundum... Sanki yıllardır görmüyordum. O kadar hasrettim ki, o kadar özlemişim ki...

Genelde ben anlattım. Malum, çenem düşük. Havadan sudan konuşsak çok daha mutlu olurdu eminim. Gelecek ve biz ile ilgili konuların sıkıcılığı konusunda şüphe yok. O hep kaçtı, ben hep kovaladım. 

Biralar bitmeden çişimiz geldi ve soluğu petrolde aldık.

Beni evime bıraktı. Sanki kurtulmak, bir an önce esaret zincirini kırmak ister gibi. boş bira şişelerini tutuşturdu elime... 

- kapıyı kapatmasam, gitmeyecek misin ?

- ne kadar mesela

- bir ömür mesela... hafif bir tebessüm.

-açsana bir kıçlık yer, kay biraz.

boynu bükük, " hadi kaybol gözüm görmesin " bakışı... ben elimdeki bira şişelerini yere atar ve perde kapanır.

Her ne olursa olsun, güzel bir akşamdı. Özlediğim bir akşamdı. Cidden, çok özlemişim yaa... dudaklarının tadı, gözlerinde ki ışıltı, teninde ki sıcaklık... Ben yazsam günler aylar yetmez ama bir kaç saatte ömürlük yaşadık be... 

Sarılıp yatsaydım iyidi... 

Çok özlemişim beee ! Çok...

Gündelik !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin