11.08.2015 Geceden Notlar

2 0 0
                                    

Evet, ayıldım. Hem bedenen, hem ruhen. 

Dün gece aslında böyle olmamalıydı. Kendime yenik düştüm. Seviyosun ya işte, içinde o kadar birikmiş ki akmak istiyor ama kocaman bir set var ve çarpıp dönüyorsun. Bir de alkolün verdiği o saçmalık olunca, üst üste biniyor hepsi ve netice arap saçı... Bu arada, her yer arap... Adım atılmıyor billahi.

Aslında güzel başlayan ve ilerleyen bir geceydi. Tekrar birlikteydik, sohbet muhabbet falan güzeldi. Yani mutluydum. Tabi boş boğazlığım tutacak ve illa ki tekrar geri kazanmak için çabalıycam ya... İlla ki yapıcam yani bunu... Durduramadım kendimi. Kah sitem ettim, kah gözümde ki yaş durmadı, olmadı ikna etmeye çalıştım. Üstüne bir de trip attım. Ya arkadaş kimim ki yapıyorum bunları. Bitmiş bir ilişkinin ikinci yıl dönümünü kutlamak için seninle çıkma nezaketini gösteriyor, sen işi bombok ediyorsun. İşte mal dedin mi ben geleyim aklına. O derece düşürdüm kendimi.

Sevdiğinden yana şüphem yok. Bilirim, sever vicdansız. Belki de benden fazla sever, ölçüsü yok ki tartalım, ölçelim. Benden farklı olarak sadece realist birisi. Yani gerçeklerle yaşamayı ve ileriyi görebilmeyi istiyor. Bunun dışında bir isteği yok aslında. 

Ben tutuyorum boş vaadlerle bir yol çizmeye çalışıyorum. Yolun sonu meçhul. Doğal olarak kendini güvende hissetmek istiyor ve ben bunu veremiyorum. Akşam haksızlık ettim, üzdüm. Onun da kabahatleri var, ne kadar kabul etmese de ama dün geceyi bu kadar bok etme hakkını vermiyor bana. Hani biraz daha cesur olmasını isterdim. Belki biraz daha mücadeleci olabilirdi. Açık açık söyledi " benim sabrım bu kadarmış demek " diye. Daha söylenecek söz var mı bunun üzerine. Var tabi ki. Hem de bir kamyon söz söyledim... 

Ben bunları oturup anlatsam da inanmaz bana. Zayıf biriyim sevdiklerime karşı. Bu kötü mü iyi mi bilmiyorum ama hiç faydasını görmedim. Yani eğilen boynumu hep kesmek gibi kötü bir huyu oldu sevdiklerimin. En azından dürüst insanlarla karşılaştım ve yine dürüsttü dün akşam. İçinden geldiği gibi konuştu, içinden geleni söyledi... Ben de öyle yaptım aslına bakarsan ama yapmamam gerektiğini epey sonra fark ettim.  Gerçi, o zaman dürüst davranmış olmayacaktım orası da ayrı bir konu ama bazen dürüstlükten önemli şeyler de var, bunu görmezden geldim.

Belli ki bana istediğim gibi dönmeyecek. Bunu istemek gibi bir hakkım yokken istedim, hatta neredeyse yalvardım. Belki çok küçüldüm, ufacık kaldım ama gocunmadım bunun için. Hatalı olabilirim ama gocunmadım. Neticede ben kötü bir şey istemedim. Sadece mutlu olabilme ihtimalimizi geri istedim. Tabi ben istedim, bir de karşıdan gelen istekler vardı. Onları ancak ayıldığımda gelen mesajla fark edebildim. 

Görmezden geldiğim şuydu; ben istiyorum diye bana dönmek gibi bir zorunluluğu yok ki ! İsterse, istediği şekilde döner veya yanımda olurdu. Ne kadar hayatında olmamı isterse, o kadar hayatına dahil eder, istediği mesafede kalır...Tabi bu benim için de geçerli... Bir an isteklerini fark edemedim. Aslında çok ince düşünülmüş, nezaket içeren bir davranış içindeydi. Saygısızlığın büyüğünü yapan ben oldum. Yine de ses çıkartmadı ve doğal karşıladı. 

Bilmem bir daha ne zaman görüşülür, yüz yüze ne zaman bakılır... Ben bu şekilde olmak ve davranmak istemiyorum, bundan sonra da çok daha fazla özenli olmaya gayret edicem. Bazen her şey elimizde olmaz. Her zaman suya yön veremezsin, su akar yolunu bulur. Suyun akışına doğru gitmek gerek, benim gibi aksi yönde kürek çekmek yerine. 

Bok etmesem güzel bir geceydi... Özür dilemek o güzel anları geri getirmez ama yine de diledim. 

Teşekkür ederim kocaman yürekli insan. Hayatımda kalmanı isterdim, hem de bir ömür... Ama güzel anılarla geldin ve geçiyorsun. Geçen tüm güzel günlerimiz adına sana teşekkür ederim. Şartları değiştirebilmeyi çok isterdim. Belki zamanla değişecek ama bize pek faydası olacağını sanmıyorum. Her zaman ısrar etmek yerine, vazgeçmeyi de bilmek gerek. 

Sevmek mutlu etmek demek. Eğer benden uzakta mutlu olacağını düşündüyse, saygı duymak ve destek vermekten başka elden gelen bir şey yok. 

Hayat... Yaşıyoruz işte. 

Üzgün müyüm? Evet.

Yenik miyim ? Hayır.

Seviyor muyum ? Evet

Bir daha bunu söyleyecek miyim ? HAYIR ! 

Gündelik !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin