*******************Eve girdiğimde, babam işe gitmiş, evde yalnızca annem ve Can vardı.
" Merhaba, ben geldim. "
Sanki o bana karşı hep bir atarlı olan kadın gitmiş, yerine melek gibi bir kadın gelmişti.
" Hoş geldin oğlum. Nasıl Arkadaşının annesi, durumu iyi mi? "
" Evet, hayati tehlikesi yokmuş. "
" Allah şifa versin, yazık kadıncağıza. "
" Âmin, âmin. "
Biraz sonra odama geçtiğimde, Can, yerde bir şeylerle uğraşıyordu.
" Hey, ne yapıyorsun? "
" Abi, baksana şuna. Ben Yaptım. Nasıl olmuş? "
Hızlı bir şekilde ayağa kalkmış, Yanımda duruyor ve eliyle yerde duran o aleti gösteriyordu. Güzel bir şeye benziyordu. Işıkları ve tekerlekleri vardı. Ve gayet hızlıydı. Can yaşındaki bir Çocuğun bunu yapabileceğini beklemiyordum açıkçası.
" Vay, aferin sana küçük mucit. Harika olmuş! "
Bunları duyunca Gözlerinin içi gülmüştü. Bir anda boynuma atlamıştı.
" Gerçekten mi?! Dünden beri bununla uğraşıyorum. Gerçekten güzel mi olmuş?! "
" Benim yaptığımdan bile güzel olmuş, ortak! "
Hay dilimi Eşek arısı soksaydı da o cümleyi kurmasaydım... Can kucağımdan inmiş, bana bakıyordu.
" Sahi, senin Yaptığın şey nerede abi, hani bana verecektim? "
Geçmiş olsun, birazdan kıyamet kopacak sanıyordum.
" O... Onu ben şey Yaptım Abicim. "
" Ney? "
" Onu ben okulda bıraktım. Ama getireceğim. "
" Niye bıraktın ki? Hem kaç gün oldu. "
" Unuttum ben onu okulda. Ama getirip vereceğim ben sana. Vallahi bak. Hem sen kendi Yaptığına baksana, ortak! Harika olmuş, boşver benimkini. Hatta istersen buna da pervane takalım, ne dersin? "
Pervane takalım diyince çok sevinmişti.
" Gerçekten takabilir miyiz?! "
" Istersek neyi yapamayız ortak? Tabi ki takabilirim! "
***
Babam eve geldiğinde yine ellerinde alışveriş poşetleri vardı. Belli ki alışveriş yapmıştı. Annem kendi işine yarayacakları aldıktan sonra geri kalan poşetleri özenle düzenleyerek dolaba yerleştirdi. Bir anda fark etmiştim ki; 4 gün sonra benim doğum günümdeü. 18 im bitiyor, 19 dan gün almaya başlayacaktım. Bu aklıma gelince istemsizce sevinmiştim. Çünkü 4 gün sonra reşit olacaktım, ve Hayatım daha da kolaylaşacaktı.
Annem mutfaktaki masaya akşam Yemeğini hazırlamıştı. Gelen muhteşem kokulardan bunu anlayabiliyordum. Kızarmış tavuk ve pirinç pilavı vardı yemekte. En Sevdiğim yemeklerdendi ikisi de. Teker teker hepimizi masaya topladıktan sonra sakince tabaklarımıza yemekleri koyarak Önümüze servis etmeye başladı. Babam, bir anda Söze girdi.
" Herkes Yemeğini yedikten sonra ellerini yıkayıp dişlerini fırçalasın, ve yemek masasına geri dönsün. Çünkü konuşmamız gereken çok önemli bir konu var. "
Başımızla onayladıktan sonra yemeğimize devam etmiştik. Babam Bu tür konuşmaları yaptığında pek de şaşırmıyorduk artık. Çünkü son zamanlarda bunlar çoğalmışt...
Herkesten çok özür diliyorum, ama dedem kanser, ve onunla ilgilenmekten yazmaya fırsatım olmuyor. Bununla idare edersiniz umarım. Bu bölüm çok çok çok geç geldi farkındayım. Ama gerçekten elimde olmayan nedenlerden dolayı oldu bu. Umarım beni anlayışla karşılarsınız. Dualarınız bekliyorum.