Sabır

27 2 0
                                    

Kirli ellerini eteklerine sildi. Her gün ev için uyanıyordu. Abisine, babasına hizmet etmek onun için maneviyattan çıkmış yaşam amacı haline gelmişti.
Asiydi, kimseler gibi değilim derdi aynaya bakarken. Uzun örgülü saçlarına mor kurdaleler bağlardı. Onun köyünde bekarlığı temsil ederdi.

Daha çamaşırlar yıkanacaktı.
-Anne!
Kazanın başından ayrıldı annesi.
-Ne var deli kız ne var, bırak da şu yemeği pişireyim baban gelene kadar.
-Ne uğraşıyorsun o adam kılıklının yemeğiyle? Bırak peyniri, domatesi önüne ekmeğin arasınsa koysun koysun yesin.
Kızın tavırlarına alışmıştı annesi. Sanki uçtu uçacaktı evden. Onu tutacak olanın da bırakacak olanın da o olduğunun farkındaydı. Yoksa kendini aldatmış mıydı bunca sene?
Leğeni çıkardı kızın önüne.
-Hadi git de hallet şu çamaşırları, baban yazık yorgun argın gelecek işten, bir de sen başını şişirme.
Koydu leğene çamaşırları, salına salına çıktı evden.
Ne acelesi vardı, yaşamı annesine benzemeyecek miydi zaten?

Köyleri kalabalık değildi, herkes tanırdı birbirini, bir olay anında duyulurdu. Ordaki yaşam şimdikinden farklı değildi. Arabalar yoktu, televizyonun, telefonun yanından geçilmezdi ama onun yerini atlar, bağırış çağırışlar, gökyüzünde hareket eden bulutlar kaplardı.
Hayatının burdakiler gibi olmamasını gönülden dilerdi gün içinde. Amacı tanınmak değildi, hayatına doymayı istiyordu sadece bir de aşık olmayı.

Umarım yazdığım kadarını beğenmişsinizdir.
Biraz okuyucu buldugumda devam ettirmek istiyorum.
Şimdiden iyi okumalar❤

SiyahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin