1. BÖLÜM : Ne Olursa Olsun Hayata Gülümse (!)

34 1 1
                                    

Günlerden Pazartesi idi. Bilmediğim bir sokakta anlamadığım bir şekilde yürüyordum. Belki dakikalarca belki saatlerce yürümüştüm. Dalgın olmamın nedeni az önceki doktordu. Beynimde o an canlanıp duruyordu..Yürürken o anı tekrar tekrar yaşıyordum aynı zamanda...O anı hiç unutmayacak gibi hissediyordum kendime geldiğimde doktorun konuşmasından sadece iki üç kelime kalmıştı aklımda en net olanı şuydu ''ne kadar yaşayacağınızı kimse bilemez 3 yıl veya 30 yıl her şey olabilir daha detaylı bakmalıyız kalbinize..'' şans yine gülmüştü yüzüme. Ben hayatım boyunca şansıma lanet okumaktan bıkmış artık onla dalga geçmeye başlamıştım. 24 üncü doğum günümde hayatımın ne kadar süreceğinin belli olmadığını öğrenmiştim hayat yine yapacağını yapmıştı. Önümde taksi durağı vardı. Yürüyordum ilk taksiye bindim içeride müşteri olduğunu fark bile etmemiştim. Bir bayandı.Ona bakmamıştım bile tam inerken . Durun dedi. Sanki ilk defa şarkı dinlediğimdeki o şaşkınlık kaplamıştı içimi tuhaf hissettiriyor fakat kötü gelmiyordu.Döndüm onu gördüğümde içimi huzur kaplamıştı. Gözleri, parlayan teni..konuşmak istiyordum fakat kelimeler dökülmüyordu ağzımdan. Beni kendime getirmek istercesine , iyi misiniz diye sordu.Kusura bakmayın sizin görmedim inerim şimdi dedim. Gerek yok gideceğiniz yere bırakmak isterim dedi taksiciye devam etmesini ve beni gidecegim yere kadar bırakmasini söyledi.

Ne komikti ben bile nereye gideceğimi bilmiyordum. Evimin adresini verdim. O ise beni izliyordu. Elini uzattı : merhaba ben BULUT dedi. Gülümsedim bende gökyüzü diye espiri yaptım. Güldü adınızın bu olduğunu sanmıyorum dedi. Kusura bakmayın adınız çok tuhaf ama bir o kadarda güzel geldi diye durumu toplamaya çalıştım. Biliyorum herkes aynı tepkiyi veriyor , ama hoşuma gidiyor bu tepkiler dedi. Sizin neyiniz var diye sordu. Bilmiyorum dedim. İnsan neyi olduğunu bilmez mi ? Diye şaşırdı. Başına şansı karabulut gibi çökenler bilmez dedim. Bulut her zaman değişir bazen bembeyaz pamuk gibi olur bazen kapkara korkular gibi ama ben beyaz kalmaya çalışıyorum dedi. Anlamadığımı yüz ifademden anlamış olacak, güldü espiri yapıyordum dedi. Neşesi beni sarmıştı yol hiç bitmesin istiyordum. Siz adınızı söylemediniz ama söylendi. UTKU dedim. Çok güzel bir adınız var dedi. Teşekkür ederim dedim geldiğimizi söyledim ve inmeye kalkıştım parayı uzattım elimi tuttu lütfen benden olsun dedi. İtiraz edecektim ettirmedi. Sohbeti için teşekkür ettim indim. Bana bakiyordu bende ona.. Onu birdaha göremeyeceğimi biliyordum tuhaftı ama içten içe de üzülüyordum.. Yapacak bir şey yok deyip binaya girdim.Yukarıya doğru çıkıyordum. İnsanlar bana çok soğuk geliyordu. Herkes kendi kapısı ardında mutlu olmaya çalışıyordu. Bu beni çileden çıkaran şeylerden biriydi.Evime girdim her zamanki gibi dağınıktı. Binada tek yüzünü gördüğüm ve tek tanıştığım kişi üst komşu AYTEN teyzeydi. 60-65 yaşlarında kocası vefat etmiş , sohbet etmeyi özleyen eski toprak dediklerimiz dendi. Sürekli bana yemek getirip oğlum şu evin çok dağınık bir toplayıversen derdi. O da benim gibi kapılarının ardına saklanmış insanlardan hoşnut değildi. Ardından kapı çaldı. Açtım yine Ayten teyzeydi. ilk beni gördüğünde neden kötü göründüğümü sordu. Anlattım gözleri doldu. Sonra ona Buluttan bahsettim kolumu çimcikleyip neden numarasını almadın dedi. Sonra uyuyup dinlenmemi söyleyip gitti.Saatler geçmek bilmiyordu. Uykum gelmiyor boş boş kanallarda dolaşıyordum. Dayanamayıp dışarı çıktım yürüdüm yürüdüm ve yürüdüm.Kendimi sahilde buldum bir banka oturdum ve boğazı izlemeye başladım. Kaç saat orada oturduğumu bilmeden kalktım kalkmamla sağımdan gelen kişi ile çarpışmam bir oldu. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Hemen özür diledim ve Şansa bak diyen BULUT ile karşı karşıya buldum bir anda kendimi. Onun için bu karşılaşma şansın güzel bir yanıydı. Ben ise şansa yine lanet okuyordum. Çünkü kendimi Bulut ' a kaptırmaya başladığımı hissediyordum fakat doktorun sözcükleri birer ok gibi vücuduma saplanıyordu. Siz , dedim o aklımdaki binlerce düşünceyi toplamaya çalışmak için zaman kazanmak istermişcesine. Evet dedi ne büyük şans yine karşılaşmamız dedi. Bende şans diye söylendim. Bana sizde çözemediğim şeyler var Utku bey kimsiniz biraz oturalım mı dedi. Ona hayır diyemiyordum. Tamam dedim oturduk o sordu ben anlattım. O kadar tatlıydı ki ben kendimi bulutlarda gibi hissediyordum gökyüzünde uçuyor gibi. O ne sorduysa anlattım mesleğimi sordu ATT diyince şaşırdı ve bilmediğini çaktırmamak için sizin meslekte çok zor dedi . Güldüm 112 acil dedimm. Şaşırdı gerçekten... zormuş ama deyip güldü. Kendisi gökyüzündeki Bulut'tu. Gülüşü yaz yağmuru. Bana çok güzel bakıyorsun fakat hayata çok hüzünlü burada benmi değerliyim yoksa hayatmı normalinden çok kötü diye sordu ne yapacağımı bilmiyordum. Siz değerlisiniz desem binevi ona karşı oluşmakta olan hislerimi açık edecektim ...hayata kötü bakıyorum desem kendisini benim gözümde değersiz normal hissedecekti. Afalladım ayağa kalktım ben gitsem iyi olacak galiba dedim. Narince ayağa kalktı peki dedi. Sanki bana sormak istediği yüzlerce şey varmış gibi bakıyordu. Ben ise korkuyordum ona umut vermekten ,mutlu edip ölmekten... en acısı bu değilmidir zirveye ulaşıp orada gömülmek değilmidir en acısı... sohbeti için teşekkür ettim ve karanlığa karışarak usulca ayrıldım yanından.. eve geldiğimde sanki 24 yıl yaşanmamış gibiydi benim için nasıl olurda 24 yıldan tek bir anı kalmaz sadece 2 şey arasinda top oynuyordu sanki beynim biri doktorun umutsuz bakan gözleri ve anlattıkları diğeri ise Bulut'un neşesi..kafamı yastığa koydum ve bu iki an arasında kayboldum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Adam Düşünün : Şans Kötü OluncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin