AŞK'A KÜFÜR KARIŞIRSA

OKey Mi ??

Bu bölümü çok ısrarı üzerine biricik kankam  Esra için yazdım . Ona ithaf ediyorum .
İyi okumalar :):)

Esra homurdanarak yerinden kalktı . Ve kapıyı açmaya gitti . Kapıyı açtığın da karşında bir adet otobüs sapığı beklemiyordu . Esra çocuğa şaşkınlıkla bakarken otobüsten indikten sonra aklından geçen şeyi yaptı . '' Ve seni pis otobüs sapığı '' diyerek yumruğu gözüne geçirdi.

Serkant   acı içinde bağırınca Gülşen elindeki tepsiyi bırakıp kapıya doğru koştu . Berkant da bu sese kayıtsız kalamamıştı . Gülşen  kapının  önünde sol gözünü tutarak kıvranan bir Serkant ve onu sırıtarak izleyen bir Esra beklemiyordu .  Gülşen şaşkınlıkla ''Esra ne oldu burada  Serkant'ın hali ne '' diye  sordu.  Esra sırıtışını bozmayarak ''sapık cezasını buldu kanka hem Serkant kim o mu ? sen nerden tanıyorsun onu '' diye sordu .

''Esra sıçtın , Pakize teyzenin torunu bu kızım kadın seni parçalayacak ''. Esra hiç istivini bozmadan ''Banane be , onu göğüslerime dokunmadan önce söyleyecekti , hak etti piç kurusu . Şuana kadar sessiz kalan Berkant ve Gülşen aynı anda yuh diye bağırdı . 

Serkant kıvranırken ''sohbetinizi bölmek istemem ama gözüme yumruk yedim hatırlatmam da bir sakınca yoktur umarım '' diyerek herkesi orda olduğunu hatırlattı . Gülşen hızlıca Serkant'ın  yanına gidip '' Hadi içeri geç , gözüne buz torbası  koyarız '' diyerek içeri buyur etmişti . Serkant içeri geçerken Gülşen de yerde Serkant'ın elinden  düşen poşeti aldı . Serkant'ın  ardından Berkant ve Esra da içeri geçti .

Gülşen mutfağı gidip buzdolabındaki buzlukları alıp küçük bir poşetin içine koydu . Oturma odasına geçtiğinde Pakize hanımı Serkant'ın başından ağıtlar yakarken buldu .  Esra ile Berkant ise karşıya oturmuş , sessizliklerini koruyordu . Gülşen hemen Serkant'ın yanına geçip elini gözünde çekip , buz torbasını oraya bastırdı . Yakınlıkları Gülşen'i rahatsız etsede sonuçta sağlık deyip işine devam etti .

Serkant'ın ise umurunda değildi . Şuan sadece gözünde ki acıya odaklanmıştı.  Gülşen birden elinden çekilen buz torbası ile kafasını kaldırdı . Berkant hangi ara yanına  gelip de elinden buz torbasını çekmişti , anlayamadı. Berkant ''ben hallederim '' diyerek Gülşen'in oradan kalkmasını sağlamıştı . Buz torbasını Serkant'ın gözüne bastırdığında ise dudaklarından bir inleme dökülmesine sebep olmuştu . Serkant acı bir sesle ''lan yavaş olsana ayı , hem ben hemşiremden memnundum , ne diye burnunu sokuyorsun .'' Berkant da ''başlatma  hemşirenden , yumruğu yemişsin ama hala aklın başına  gelmemiş .'' diye azarladı . Pakize hanım ise sürekli bir şeyler söylüyordu fakat odada kimse onu takmıyordu. Gülşen  dayanamayarak ''Esra ne oldu düzgünce anlat '' diye söylendi . Esra da hiç çekinmeden her şeyi detaylıca da anlattı .

Gülşen'in istemsizce dudaklarında bir ''ohaaa '' kelimesi döküldü. Serkant olaya müdahale ederek ''Ya şu insanlıktan nasibini almamışa bakmayın , her şeyin sebebi o , elini çek diye ısrar  etmeseydi, bende ona dokunmak zorunda kalmazdım . Hem iki kere tekme ve gözüme de yumruk yedim . Esra da dayanamayarak  ''Kim insanlıktan  nasibini almamış  be , hak ettin diğer gözüne de yumruk yemek istemiyorsan ,sus diye bağırdı .  ''Sen kimsin de bana emir veriyorsun , boş anıma denk gelmeseydi , bok atardın o yumruğu .  ''Bak Allahın işine  , demek ki her anın boş anın ,  bak her boş anında  dayak yersin uyarmadı deme sapık .''

''Sen kime sapık diyorsun '' diye ayağı kalktı Serkant . Aynı şekilde Esra da kalktı , birbirlerine o kadar yaklaşmışlardı ki araya Gülşen girerek bir kavganın çıkmasını engelledi . Serkant 'a dönerek  '' peki buraya niye geldin ve evimi nasıl buldun '' diye sordu . Esra cevap vermesine izin vermeden atladı . ''Kızım sapık diyorum işte beni takip etmiştir  kesin .  Serkan sinirle  '' Niye seni takip edeyim psikopat, babaannem tansiyon ilaçlarını unutmuş beni arayıp sokağın adını ve bina numarasını söyledi ,bende ilaçlarını getirdim .