Multide;Sarp Poyrazoğlu
----
Mutluyum... Büyük bir aradan sonra yüzümde o sıcak gülümsemem yer alıyordu. Hayallere inanmıyorum ,evet. Ama 'hayaller gerçekleştirmek içindir' sözüne inanıyorum. Hayal ediyoruz ama onun kendiliğinden gerçekleşmesini beklememiz yanlış ,tersine hayallerimizi kendimiz gerçekleştirmemiz lazım.
Ben küçükken babam hep işleri yüzünden İzmire giderdi.Babama çok yalvarırdım beni de götür diye ama beni götürmezdi.Hep merak ederdim nasıl bir şehir?insanları nasıl?Annemle babam kazanın gerçekleştiği yıl bana söz vermişlerdi,hep beraber ailecek tatil yapacaktık.Ama kaza her şeyi mahvetti...
Annemle babam geldi aklıma ve burukça gülümsedim.Şuanda hava alanında uçağa girmek üzereyim. Evet İzmire gidiyorum. Yeni bir hayata başlıyacağım,belki benim için zor olacak ama bunu başaracağım.Oraya varınca hemen Ali abinin bana ayarladığı eve gidip yerleşirim sonra gidip araştırdığım 'Altay 'kolejine uğrayıp kayıt işlemlerini hallederim.Ali abi şuanda şirketin başında olan aile dostumuz. Öz abim olmasa bile bana öz kardeşi gibi davrandı.Şimdi de bana yardımcı olmak için İzmirdeki şirketimizin başına geçecek.
Uçağın kapısından içeri girdim ve oturacağım 16.cı koltuğa doğru ilerlemeye başladım,cam kenarındaydı özel olarak seçmiştim.Oraya vardığımda yerimde benim yaşlarımda bir çocuğun oturduğunu farkettim,sorunsuz bir günüm bile olmayacak benim.
"Pardon bakar mısınız? Oturduğunuz koltuk numarası benim."dedim ama çocuk beni hiç takmıyor gibi duruyordu.
"Heey size diyorum." biraz sesimi yükseltmiştim bu sefer.Bulunduğum yerdeki insanlar göz ucuyla beni izliyorlardı ve bu beni fazla rahatsız etmişti.Çocuğa biraz yaklaştım ve ona doğru eğildim tam bu sırada o da başını bana doğru çevirdi.Yüzlerimizin arasında milimler vardı,hemen başımı geri çektim:
"Yerimden kalkar mısın? Orası benim yerim."sesim gereğinden çok ciddi çıkmıştı. Çocuk kaşlarını çatmış beni izliyordu.
"Eee ne olmuş?Ben burada oturacağım, geç benim yerime otur.Seni hiç çekemicem." dediği karşısında kaşlarım çatıldı.Kütük ne olacak. Böyleleride gelir beni bulur.
"Bak kardeşim orası benim yerim özel olarak aldım.Şimdi yerimden kalk ve kendi yerine geç yoksa görevlileri çağıracağım." dediklerim karşısında kahkaha atmaya başladı.Ne dedim şimdi ben?
"Çağır umrumda değil.Kalkmıcam diyorsam kalkmıcam." bu artık sabrımı zorluyordu ama... Elimle ileride duran görevliyi çağırdım.
"Buyrun efendim bir sorun mu vardı?"
"Evet,bu beyfendi benim yerime oturmuş ve kalkmıyor."dedim ama kadın beni dinlemiyor o çocuğa bakıyordu bir dakika bir dakika ne oluyor?
"Bu hanım efendiye onun yerinde oturacağımı söyledim ama sorun çıkarıyor.Alın şu baş belasını başımdan." şuanda acayip karşımda duran kütüğe dalasım geldi ama ben tabiki böyle bir davranışta bulunmayacağım çünkü maşallah kasları sayesinde beni anında yere yollardı.
"Pardon pardon sen kim oluyorsun da böyle konuşa biliyorsun? Kendini ne sanıyorsun be?"
"Bu uçağın sahibi olabilir miyim acaba?" duyduklarım karşısında dona kaldım.Ben niye bu kadar şansız bir insanım?Allahım ne günah işledim de beni bununla sınıyorsun?
"Sarp bey çok özür dileriz böyle bir şey bir daha tekrarlanmayacak.Siz ise hanımefendi boş koltuklardan birine geçin çünkü birazdan uçak kalkışa geçecek." mecburen hostesin dediklerini yaptım ve Sarp denilen o hödüğün yanına oturdum.Bir insan bu kadar mı kendini beğenmiş olur?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baştan Sona Yalan
Teen FictionBütün hayatı boyunca hayal etmenin saçma olduğunu düşünen İclal bu sefer hayale güvenir ve teyzesine diyeceklerinden sonra teyzesinin ona istediği cevabı vermesini hayal eder. Ama hayatında ki 2.ci büyük darbeyi teyzesi İclale inanmayarak ver...