Dünyanın herhangi bir ülkesinde, herhangi bir binanın taş duvarları arasında, herhangi bir insandı.
Bu 'herhangi bir' sıfatından kurtulması için yaptığı şey ile beraber sadece onun değil belkide tüm insanlığın kaderini etkileyecekti. Umduğu şey gerçekleşirse eğer; onun başarısı dünyaya 'ben buradayım' diyerek meydan okuyacak,insanları derinden sarsacaktı.
Günlerdir uyku girmeyen gözlerindeki ateşi kimse inkar edemezdi.İçinde bir yerlerde, taa ötede sakladığı kıvılcımlar dünyaya saçılacaktı elbet, pes etmeyenlerin er yada geç dünyayı kasıp kavurduğu belliydi.İnanıyordu kendisine, yaptığı yada yapmaya çalıştığı şey ona nelere mâl olmuştu? Kaç gecenin sessizliği ile örtmüştü içindeki çığlıkları? Kaç gece hesabını verebilirdi ki..
Sevdiği kadını uğrunda kaybettiği bir davaydı onun için.Kalbini yerinden söküp çok derinlere sakladığı zamanların hesabı..Kaç geceydi, kaç yıldı, kaç gündü? Sevdiği kadın yada bir zamanlar şu aşk dediklerinden..O da gittiyse eğer, demekki kaybedilecek hiçbirşey kalmamıştı.Bu oyunun kurucusu artık oydu.Kuralına göre oynayacaktı, sabredecekti ve her zaman olduğu gibi oyun sona erdiğinde tek bir kazanan..
Hayat hileli bir oyundu.Kazananlar sadece zalimse evet, hayat hileli bir oyundu.Ve bu oyunda kaybetmenin cezası ölüm..ayrılık..firar...yalnızlık.. Her oyun gibi bu oyun da bitmeden elindeki son kozu oynamanın vakti gelmişti.
Saatlerdir oturduğu masadan başını kaldırıp kalemliğinin yanında yazan isme baktı.Doktor Kenan Sancaktar.O ve ekibi hayal ettikleri şeyi gerçekleştirmek üzereydi.Elbette kolay değildi, ki hangi büyük keşif kolay olmuştu? Uğrunda kendini feda etmeye hazır olduğu , belkide kendinden de ötesini verdiği o büyük davasını hayal etti bir kez daha.Beyin nakli... Bu zamana kadar hiçbir doktorun başaramadığı bir hayal..Şimdi hayal olmaktan öteye taşınıyordu.'Neden olmasın?' diyordu bir deli. Olmazları bir bir kaldırıyordu. 'asla' ları bir bir yıkıyordu.Ve tüm engeller önünden çekiliyor, hayat senaryoları çizildikçe her şey daha da belirginleşiyordu.Çok az kalmıştı.Başarmasına.Çünkü onunun kitabında pes kelimesi yazmazdı.O kitabı ancak kendisi yazar, o kalem ise yalnızca başarıları yazardı.
'Pardon Doktor Kenan Bey, test sonuçları çıkmış haber verecektim.Doktor Aykut sizi odasında bekliyor.' Daldığı derin düşüncelerden sıyrılarak asistanına baktı, her zamanki odaya habersizce dalsa da umursamamıştı.Sonuçların geldiğini duyunca hızla yerinden fırlayarak en yakın arkadaşının odasına doğru koştu.
'Müjdemi isterim dostum! Test sonuçları olumlu.Ama hala insanlar üzerinde denenmediği için sakıncalı olabilir.Daha çok çalışmamız lazım.' dedi Doktor Aykut. Sessizce gülümsedi.
Evet daha çok çalışmamız lazım, diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKLIN GÖLGESİ
Ficção Científica'Akıl en güçlü silahtır.' Bir fikrin küllerini başka bir akılda alevlendirdik, Ve bu yangın hepimizi küle çevirdi.
