Pazartesi olmuştu. Selinle beraber erkenden kalkıp okula hazırlanıyorduk onlarda önlük yoktu nasıl olsa istediğimi giyebilirdim.
Giyindik Selin çantasını aldı ve çıktık. Yolda telefonunu kapatmıştım yine bir aksilik olmasın diye. Ama nafile telefonumun açıldığını hissettim. Umursamadan okula gittik. Seline tuvaletlerin yerini sordum. Hemen karşıda solda demişti. Ben de koşarak gittim herkes dersteydi o yüzden kilitlemedim sadece kapıyı kapadım. İşim bittiğinde Seline anlaştığımız yere gitmek için kapıyı açacaktım ki kapı KİLİTLİ. Kilidi açmaya çalışırken bağrıyordum "imdaattt,kaldım" diye. Ama duyan yok. Ağlamak üzrreydim ki zil çaldı ve kapıyı zorladığımda açıldı. Oysa ki az önce daha kuvvetli ittirmiştim. Seline bu olaydan bahsetmedim. Teneffüste hic bişey olmadı. Onunla beraber ben de derse girmek istedim. İstemez olaydım. Hiç bişey anlamıyorum.
Telefonumu çıkartacaktım ki Selin izin vermedi. Daha doğrusu öğretmen izin vermiyormuş. Ben de hak vererek telefonu geri koydum. Önümdeki kağıdı karalamaya başladım. Bi süre sonra kâğıtta "korkmuyor musunuz??" yazıyordu soluk bir şekilde. Tabikide korkmuştum fakat herkez derse odaklanmıştı o yüzden sesimi çıkartamadım
Çok yavaş bir şekilde geçti gün. Eve dönerken telefonuma baktım ben şaşkınlıklar içinde telefonu seline verdim. Telefonda bir resim vardı o resim, derste umursamadığım resimdi. Resmi sildik ve eve doğru yürüdük.