KARANLIKTAN GELEN GÖKKUŞAĞI

sana aşığım

Arkadaşlar multimedya da Ezgi ve yiğit var keyifli okumalar
Telefonu elime almamla kalp atışlarım fena hızlanmıştı evet şimdi sırası değildi hele tefonda hiç değil neyse
Ezgi:efendim
Tuğçe: ah ezgi merhaba,cok heyecanlıyım yerimde duramıyorum ne yaptın ya sordun mu Emreye?ne dedi benden hoşlanıyor mu?
Ezgi:of kızım dur bi soluklan ımmm şey ya yok babasıyla tartışmış canı sıkkın mış ımmm heh yol boyunca hiç konuşmadı ben de zorlamadım yarın sabah okula gelirken sorucam ama
Tuğçe: ne babası yla mı tartışmış ay ya Kıyamam neyse yarın güzel haberlerini bekliyorum o zaman biliyosun ortak sınavlar başladı yarın edebiyat sonra matematik bu stresle nasıl olacaksa
Ezgi: bırak şimdi emreyi sen derse odaklan kalmamak lazım sınıfta. neyse hadi kapatmam lazım benim şimdi sonra görüşürüz by
Tuğçe telefonu kapatırken sesi mutsuz geliyordu çaktımı acaba yalanı ya yok canım neden ?niçin? niye çaksın ?o degilde noluyor bana ya en yakın arkadaşıma yalan söylicek kadar düşemezdim. ne olursa olsun söylicektim gerçeği bunun onunda bilmeye hakkı vardı
Ertesi gün Emrenin okulda biraz işi olduğu için mi ne erken gitmişti, ne işiyse artık? Ben de tek gitmek zorundaydım okul kıyafeti serbestti tabi özel okul olduğu içindi.her neyse kot pantolan giydim üstüne sıfır kol bir bluz giydim önünü pantolonun içine koydum bluzun üstüne de soğuk olur diye kareli gömlek giyip kollarını katladım açık kahverengi kemer ve ve açık kahverengi sırt çantası beyaz converse lerimide giydim,uzun üçgen kolyemide taktıktan sonra işte tamamdır kulaklığımı taktım, evden çıktım buuum okuldaydım müzik dinlediğimde okula daha çabuk geldiğim gerçeği... Aklıma bir anda Tuğçe gelmişti kulaklığı çıkarıp Tuğçeyi aramaya başladım ona her şeyi anlatacaktım sonuçta.Okul bahçesinde yoktu. Sınıflarına baktım Emre defterden bir şeyler okuyordu pişşşt dedim elimi yukarı merhaba anlamında kaldırıp selam verdim ve Tuğçe nin orda olmadığını görünce hızla dışarı çıktım.Zaman Emreyle gevezelik vakti değil dosta acıyı söyleme vaktiydi.Birden aklıma kızlar tuvaleti geldi tabi bizim her dakka gittiğimiz yer yüce kız tuvaletiydi ve Tuğçe oradaydı ama herzaman aynada kendine bakım felan yapan Tuğçe bu sefer hüngür hüngür ağlıyordu.Tugceye ne olduğunu aşırı merak ediyordum o hiçbir şey e kolay kolay aglamazdı normalde ama bu Emreyi sevmeden önceydi tabi. Hemen gidip sarıldım ağlaması biraz sakinleşince yüzünü yıkadık ve şimdi dökül bakalım Tuğçe hanım kim seni ağlattı gidip dalalım dedim sırıtarak ezgi=0 ciddiyet.
Tuğçe;
Emre bir kaç kızla gülüşüyordu beni çağırdı çok heyecanlandım neyse sonra benden edebiyat defterim tamsa istedi evet diyince helal be kanka en sevdiğim kankam benim gibi birçok "kanka" içeren cümle kurdu ya ezgi inanabiliyormusun ben onu nasıl görürken o beni nasıl görüyor. Tuğçe böyle diyince dona kalmıştım resmen ve Tuğçeyi böyle gormeye daha fazla dayanamayarak ne sacmaliyon kızım ya çocuk seni seviyor ondan uzaklaşma diye sürekli kanka filan diyor dün yolda giderken dedi güya sen onu arkadaş ça görüyormuşsun felan filan bende sana süpriz yapacaktım ama bekleyedin ya inanamıyorum sana sevinecegine hüngür hüngür ağlıyorsun olacak iş mi bu ya dedim (iç ses)="kendime inanamamıştım dostuma göz göre göre yalan söylemiştim bir kez daha elime yüzüme bulaştırmadan pravo bana şimdiden vicdan azabı duyuyordum ama onun mutluluğu nu görünce az da olsa hafifliyordu" Tuğçe bunu duyunca bir anda ağlaması durdur ve kocamak sarıldı ehehehe kocaman sarılmaları herzaman çok severdim ama Tuğçenin kemiklerimi kırmasına ramak kalmıştım Tuğçe süslü bir kızdı. Ona makyajının maaf olduğunu emrenin onu böyle görmemesi gerektigini felan söyledim. Aşırı makyajdan uzak bir kızdı ama bu onu oyalardı.Benim de o arada Emreyi bulmam geriyordu. Sınıflarında Emreyi bulduğumda ona her şeyi anlattım
Emre:of ezgi ya nasıl yaparsın bunu
ya iyi kız güzel kız ama olmaz yani ben hiçbir şey hissetmiyorum ona karşı hemde beceremem yani yapmacık işleri
Ezgi:buna mecburdum hergün hergün arkadaşımı o halde görmeye dayanamıyorum Emre dayanamıyorum.bunu söylerken gözümden bir kaç yaş gelmişti hemen hızlıca sildim ve son kez söylüyorum en azından bir dene ya Emre lütfen
Emre:ama bir şartla yapamadığımda bırakırım daha fazla uzatmanın bir alemi yok Ezgi dimi yani dedi üstüne baya baya basarak demişti son cumlesini bende başımı salladım ve ekledim
Ezgi:ama ilk bana söyle ben Tuğçenin yanında olayım sonra
Emre:tamam anlaştık
Sınıfa gittiğimde Yigit gözüme çarpmıştı. Çünkü herkes ya kopya hazırlıyor yada deftere göz atıyordu ama Yigit kitap okuyor arada telefonuna bakıyordu.ilk ders sınav olduk ikinci ders te hoca okudu edebiyattan 80 almıştım sevindim az da havalandım hocanın şu an a kadar okuduklarına göre beni geçen yoktu sonra yi yi Yigit 100 Yigit 100 mü yok artık bu çocuk tam inekti
Tenefüste yiğitin yanına gittim
Ezgi:Naber Yigit
Yigit:iyi senden
Ezgi:bende ya senin matematikle aran nasıl
Yigit:basit ya matematik yapılamayacak bir yanı yok ki
Ahahah içimden haykırdım
Ezgi:en son notun kaçtı dedim alaycı bir ses tonuyla
Yigit:98
Ezgi:do do dodoksansesekiz ben böyle bir not alsam çerçeveletip duvarıma asarım lan dedim içimden tabiki.Her neyse Yigit e beni okul çıkışı çalıştırma ihtimalinin olup olmadığını sordum ve matematiğiminde batık olduğunu anlattım ki hiç çalışmamıştım son günde ne öğrenebilir sin ki diyip beni yerin dibine soksada sonunda ikna etmiştim okul çıkışı evine bi uğrayacak sonrada bizde buluşacaktık.
Sınıftan çıktım ve Emre ve Tuğçe ne alemde diye aramaya başladım ki onları gördüm bahçede bankta oturuyorlar dı. Hafifçe gülümsedim ve içimdeen aferim aferim böyle devam edin dedim aşırı mutlu olmuştum Tuğçe mutluydu ve emre de halinden gayet memnun gözüküyordu. Onlar beni görmeden hemen kendimi kantine attım beni görüp yanlarına çağırabilirlerdi ama biraz birlikte vakit geçirmeleri daha iyiydi. Kantinde Talha ve çetesi vardı. Talha ve merve gayet mutluydu. Talha nın gözü merveden başka kimseyi görmüyordu. Böyle daha iyidi benden uzak olması onları böyle görünce bende mutlu olmuştum. Kantinden çikolata aldım çikolatayı açmaya o kadar kaptırmış ım ki kendimi önüme bakmıyordum Cenkte telefondan gözü kimseyi görmeyerek yürüyünce buuuum çarpıştık.ikimizde aynı anda pardon dedik sonra aynı anda güldük çikolatam yere düşmüştü bana Cenk yenisini ısmarladı ve kantinde oturduk.
Cenk:eee haftasonu bir planın var mı
Ezgi:yok senin varsa uyarım dedik alaycı bir ses tonuyla
Cenk:ooo çok iyi bende topluca lunapark a gidelim diyodum
Ezgi:olur, çok iyi fikir dedim gülerek ve ekledim senin kuzen beni çalıştıracak yarınki matematik yani işkence sınavı için istersen sende gel matematiğin in pek de iyi olduğu söylenemez he dedim sırıtarak.
Cenkte onayladı ona da nerde ne zaman bulunacağımızı anlattım tam sınıfa gidiyoduk ki zil çaldı diğer dersler öyle böyle geçti işte ve çıkış zili çaldı.Ben Emreyi kapının önünde beklerken birden Emreden mesaj geldi " biz biraz Tuğçeye takılcaz sen gidersin eve.tamam yazdım bende ve kulaklıkları takıp eve yürüdüm.Eve gittiğimde dayım ve büşra abla film izliyorlar dı onlara selam verdim ve yiğit ve cenkin çalışmak için geleceğini söyledim onayladı. Odama gidip üstümü değiştirdim ve siyah pantolanla yarım kol bir tişört giydim saçım iyi gözüküyordu ve siyah ayakkabılar bir kaç takıdan sonra hazırdım. çalışma masama matematik kitaplarımı filan yerleştirdim ki Cenk le Yigit geldiler.kuzen oldukları hiç belli degildi.her neyse odama geçtik ve çalışmaya başladık.Cenkle benim önümde defter vardı yiğit bize sorular yazıyor cenkle bende önce çözmek için yarışıyorduk soruları onlarla çözmek Eğlenceli ydi bide çözebilince daha da egleniyodum hava kararmak üzereydi Cenk bunaldıģını söyledi tabi yarışmayı kaybedince bunalırdı içimden şeytani gülüşümü de attıktan sonra dışarı çıktık ama Yigit gelmeyeceğini biz gelene kadar kitap okuyacağını söyledi.yigit kendini her şeyden böyle çekince benim ona ilgim alakam arıtıyordu onu bulmacaya benzetiyordum.her neyse kapatalım bu konuyu. Sadece saçma bir merak işte. Neyse biz Cenkle aşşağı indik bi 5 10 dakika geçti öyle yiğit indi işinin çıktığını gitmesi gerektiğini felan söyledi ben bizi ne kadar yüz üstü bıraktığını söylesem de önemli diyerek geçiştirdi ve gitti.Hava kararmıştı Cenkle baya sohpet ettik kedi sevdik sonra Cenk birden başımı kendine bakmamı sağladı ve elini elimin üstüne koydu ve ağzından şu kelimeler çıktı,
Ezgi ben sana aşığım