Teninin kokusu benim için yaratılmıştı: Bir uyuşturucu gibiydi ve o andan sonra kendimi iyi hissetmem için günde en az bir kere almaya ihtiyacım vardı. İçine çektiğinde hemen eve koşmak istediğin bir koku..
İçindeyken bakışlarında parıldayan tanrısal bir ışık olurdu. Kırılgan savunmasız görünürdü bana, içimden onu korumak gelirdi. Ve henüz bir başlangıçken bitmiştim ben.
Onda hoşuma giden bir başka şey de hemen çilekli risotto pişirebildiğini söylememesi idi. Daha ilk buluşmada özel olmayı isteyen diğerleri gibi olmadığını anlatmak istiyorum.
Kızları etkilemek için benim de kendimce taktiklerim vardı. Ama hayatına Alessia gibi biri girdi mi artık stratejiler yoktur. O zaman yaptığın, söylediğin veya düşündüğün şeylerin bir daha gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Alessia hayatıma gururla girmişti ve ondan önce olan her şeyi yoketmişti.
Kendimi bir şarkı, bir şiir gibi hissediyordum. Her şeyde onu buluyordum, vitrinlerde, kahvaltıda, yastıkta. Alessia'yı ne kadar çok seviyordum. Uyanır uyanmaz hemen telefonumu açıp ondan bir mesaj olup olmadığına bakıyordum ve mesaj bildirim sesini her duyduğumda kalbime bir esinti geliyordu. Hoş bir şeyler yazmışsa mesajı haftalarca silmiyordum. Onu saklamak ve defalarca açıp okumak hoşuma gidiyordu. Ne zaman burcumu okusam onunkini de okuyordum ve ayrıldıktan sonra da bunu yapmaya devam ettim.Alessia muhteşem bir kızdı, güzeldi, insana saçını başını dağıttıracak kadar güzel. İlk zamanlar sadece bir bakışı beni ürpertip sarsmaya yetiyordu.
O, tutku ile aşık olmayı bilen kızlardandı, sana ruh veren ama bunu seninle yatarak anlatmayan kızlardan.Onda en küçüğünden tut da en belirgin, en devasa olanlarına kadar hoşuma giden pek çok şey vardı. Giyinme şekline hayrandım ya da kendi düşüncelerini savunmasına. Gözleri ile konuşabilmesi ve aynı gözlerle sinemada bir filme ağladığında beni büyülüyordu adeta.
Elbette kusurları da vardı, bunları ben de görebiliyordum, ama hiçbiri onunla ilgili düşüncelerimi değiştirmeye yetmiyordu.
O buz gibi ayakları bile, bugüne dek görmediğim kadar soğuk ayakları.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bileğinden Öptüm Seni
PuisiSevgili Piraye; Balık koskoca okyanusun derinliklerini avucunun içi gibi bilse de, bir lokma uğruna, atılan oltaya can feda. Bırak benim de avucumun içi gibi bildiğim o koca kalbinde bir hata yapma hakkım olsun. Şimdi sen yoksun ağlıyoruz arkadaşla...