Multimedia: D.O
Anlatan Kişi ✦ Kim Jong In (Kai)
Saat çoktan 00:05 olmuştu. Üstlerimizi değiştirmeye yurda doğru hareket ederken bir ses bizi durdurdu ^Hey cüce^ D.O.'yla sesin kimden geldiğini görmek için kafamızı o tarafa çevirdik ve yüzümüz Leo'yla buluştu. D.O. yavaştan sinirlenmeye başladı, hissediyorum çünkü bende sinirlendim.
D.O. : Bana mı dedin?
Leo: Evet, ahh insanın kendisini bilmesi ne güzel bir şey.
D.O. : Birincisi ben insan değilim, ikincisi benimle düzgün konuş.
Leo: Birincisi insanı laf öyle geldiği için söyledim, ikincisi ben arkadaşlarımla bile istediğim gibi konuşuyorum sırf senin için konuşmamı değiştirmemi bekliyorsan boşuna umut etme.
D.O. : Ben senin arkadaşın değilim işte bu yüzden benimle istediğin üslupla konuşamazsın.
Leo: Sen kimsin ki? Ahh dur ben cavap vereyim, kimseye faydası dokunmayan asalak bir köpekcik. Yoksa kurtcukmuydu aman ne fark eder sonucta ikiside aynı gereksiz varlıklar.
- Bizim köpeklerle aynı familyadan gelmekten başka bir benzerliğimiz yok. Sen bizi kendi aklınca güya küçük görüyorsun ama burada o duruma lâyık biri varsa o da sensin. Biz en azından senin gibi bir şeylerin karışımı değiliz bizim her birimiz saf ve bu yüzden sizden daha güçlüyüz.
Ben Leo'ya cevap veriyorken D.O. yanımdan ayrılmıştı, konuşmam bittiğinde kafamı onu bulmak için çevirdim ve gördüğüm şey beni korkutmaya başladı çünkü D.O. KURDA DÖNÜŞMÜŞ!
Anlatan Kişi ✦ Byun Baek Hyun
Zaten yeni daldığım güzel uykumdan dışarıdan gelen hırlama-tıslama benzeri sesler yüzünden uyandım.
Seslerin geldiği taraftaki pencerenin yanına gidip dışarıya baktım.
D.O. ve Leo kavga ediyordu, Kai'da onları ayırmak için bir şeyler yapmaya çalışıyordu.
Aman banane deyip canım yatağıma doğru yol alırken olaylar kafama yeni dank etmişti. AMAN TANRIM D.O. VE LEO KAVGA EDİYOR!
^YAA hepiniz kalkın Kris, Suho, Xiumin tek tek adınızı söyletmeyin. Dışarıda D.O. Leo'yla kavga ediyor.^ bunları söylerken sesim çıkabildiği en yüksek mertebeye ulaşmıştı.
Söylediğim şeyden sonra herkes kalkınca bağırmamın işe yaramasına sevindim, sonuçta benim sesim özel ve nadir öyle her şey için kullanmam yani.
30 saniyeden daha az bir sürede dışarı çıktık ama ne yazık ki bu yeterli gelmemişti. Çünkü D.O. kurt bedeninden çıkmış yerde boylu boyuna yatıyordu, Kai'da onun başını dizlerine koymuştu. Kai'ya daha dikkatli bakınca ağladığını fark ettim zaten gözleride hafiften kızarmış.
Odak noktamı Kai ve D.O.'dan çektikten sonra etrafıma baktım ve Kris oldukça sinirli bir şekilde bizim yanımızdan gidiyordu, Suho'da uzaklaşmadan onu yakalanmıştı.
Suho: Daha açıklamayı dinlemeden nereye gidiyorsun? Önceliğimiz D.O. bunu unutma hadi şimdi diğerlerinin yanına.
Kris kafasıyla onaylandıktan sonra geri yanımıza döndüler.
Xiumin Kai'ya neler olduğunu sordu ve Kai'da bahçeye çıktıklarından beri aralarında geçen her şeyi anlattıktan sonra en son ağzından şu sözler çıktı ^O-o ölüyor, Lay'in gördüğü rüya gerçekleşti.^
Chanyeol: N-nasıl yani?
Kai: O D.O.'yu ısırdı.
Bu küçücük cümlenin bizim için sadece tek bir anlamı vardı, ÖLÜM.
Bunun nedeni Leo'nun bir melez olmasıydı. Melezlerde diğer vampilerden farklı dişlerinde özel bir zehir vardır ve hiçbir şekilde tedavisi yoktur, bu zehir kendi türleri dışında herkese zarar verir.
Bir hafta içinde vücudunda morluklar, yaralar falan oluşur ve bu bir haftanın sonunda ısırılan kişi ölür.
Lay ve Luhan'ın anlattıkları şeyden sonra ona daha çok dikkat etmeliydik, onu daha çok korumalıydık. Ama bu olayı geri çeviremeyiz değil mi?
En önemli şey D.O.'yu asla ölüme terk etmeyeceğiz. Onu yeni daldığı uykusundan uyandırıp yaşadığımız hayata geri döndürmek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Çünkü en iyisini yaptığımız sürece her şey iyi olacak, eğer yaparsak orada pişmanlık olmayacaktır.
Bundan başka bizi bir zorlu görev daha bekliyor. Bu olayları Tiffany'e nasıl anlatacağız?
Anlatan Kişi ✦ Jung Taek Won (Leo)
Başta söz dalışının bu duruma kadar geleceğini bilemezdim. Ama bu sadece benim suçum değil. Eğer belkide o gece bahçede dolanmasaydım böyle bir şey olmayacaktı. Ama pişman değilim ve asla da olmayacağım o kaşındı.
○○○FLASBACK○○○
Daha fazla alıştırma yapmak için Zelo'yla beraber bahçede her zaman gittiğimiz yere gittik.
Çünkü biz diğerlerinin amacından farklı görevlerle buraya, onların içine gönderildik.
Bunun anlamı da daha çok egzersiz demek, bu yüzden her gece diğerleri yattıktan sonra hocaların öğrettiği şeyleri birbirimizin üzerinde alıştırma yaparak tekrar ediyoruz.
Kiî bunlar işe yarıyor. Öğleden sonra hocaların gözetimi altında çalışmalar da hepsinden bir adım öndeyiz.
Alıştırmamız bitti, Zelo hemen yatakhaneye gitti. Bende bahçede bir tur atıp öyle gidecektim.
Yolu yarılamıştım, kalp dudak ve bitter çikolatayı konuşurken gördüm. Beni ilgilendirmediği için gidiyordum taa ki konuşmaları sırasında benim adım geçene kadar.
Kalbin söylediği şeyler tansiyonumu fazlasıyla yukarıya çıkarmıştı. Bu adamlar her şeyde beni suçlu tutuyorlar.
Bende onu kızdırmak için ağzımdan ^Hey cüce^ çıkmasına izin verdim ama bu üslubumun bizi kavgaya kadar götüreceğini bilemezdim. Benden nefret ettiğini biliyorum ama en azından kendini tutacağını sanmıştım, ama olanlar oldu.
Atakları giderek sertleşti ve tenimde ciddi yaralar açılmasına sebep oldu, bu yüzden daha da sinirlenmeye başladım bide bitter aramıza girip duruyordu.
En sonunda dayanamadım, onun boş bir anını kolladım ve onu ısırdım.
Böylece kurt bedeninden sıyrılıp yere yığıldı, bende kendimi zar zor yatakhaneye attım.
○○○FLASBACK END○○○
İşte olaylar böyle gelişti. Ne olursa olsun ben kendimle gurur duyuyorum, çünkü ilk öldürdüğüm canavar bir kurt adam.
Bu herkesin eline geçecek bir fırsat değil ve ben bu fırsatı çok iyi kullandım.
Saçma bir yasa yüzünden hiç kimseyle kavga edemezmişiz.
Bide Kai bana benden daha üstün olduklarını zırvalamıştı. Görün bakalım kim üstünmüş.
~○~12MiRage~○~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PURIFICATION FROM THE SINS
FanfictionHer şeyin bir BEDELİ var. İYİ ya da KÖTÜ, DOĞRU ya da YANLIŞ, ÖDENMİŞ ya da ÖDENECEK...
