11.BÖLÜM

102 6 7
                                    

Anlatan Kişi ✦ Do Mi Young (Tiffany)




Saat gece yarısını geçmişti. Dünün bilinmezliklerine elveda deyip, yeni bir günü aydınlatan karanlıklara merhaba diyoruz.

Gözlerimden sicim sicim yaşlar akıyor ama onları hissedemiyorum. Beni rahatlatan yaşlarım artık bana huzuru getirmiyordu. Türlü işkenceleleriyle nefeslerimi boğuyorlardı. Gözlerimden şehvetle intihar edip kurtulurlarken beni iyice kendilerine hapsediyorlardı.

Kalbim harikulade bir şekilde işlevini görüyordu. Her kan ponpalayışında ölümün kuytu köşelerinde baş gösteriyordum.


Eskiden ölümden korkardım, onu olabikecek en çirkin şey olarak düşünürdüm, ölüm kavram karanlıklarımı ortaya çıkarırdı ve bende iç buhran oluştururdu.

Şimdi, sevdiklerimin ölümleri içinde ölememekten korkuyorum. Ölümün getireceği huzuru tadamamaktan endişeleniyorum. Herkesin sevdiği yaşamın kanatları arasında sıkışıp kalmaktan korkuyorum.

Yaşlarım ve düşüncelerimle boğuşmamın sonunda çocukların gelişiyle gözyaşlarımı mağlup bırakıp, düşüncelerime galibiyetlerini sundum.

Kardeşimi iyileştirmek için son 5 gün kaldı. Diğerleri çoktan araştırmaya başlamıştı. Henüz bir sonuca ulaşamasalarda içimizdeki umut taneciklerinin bütün vücudumuzu kaplamasına izin vererek mucizenin gelişini bekliyorduk.

Kardeşimin yanından bir dakika bile ayrılmamıştım. Bu yüzden diğerleri dinlenmemi, en azından dışarı çıkıp temiz hava almamı söylüyorlardı.

Ama kardeşim böyleyken ciğerlerime daha fazla oksijenin girmesi içimdeki alevleri bütün vücuduma yayarak cayır cayır yanmama sebep olur.

Yine de dışarıya çıkmayı kabul ettim. Alevlerimin olduğundan daha da yükselmesine izin verdim. Acının iliklerime kadar girip yayılmasına müsade ettim.

Kendimi toparlamam lazım.

Bu hikayedeki en güçsüz kişi ben gibi görünsemde; ben, aslı kurtadama dayalı bir cadıyım. Ve kurtlar ömrü boyunca intikam peşinde koşan tek ırktır.

Şeytanın bana yaptığının aynısını ona da yaşatacağım.

Bu iş benim sonumu getirse bile onun yaşamasını sağlayan nedeni ellerinin arasından alacağım.

Bu zamanları unutmayıp alevlerimi canlı tutacağım ve ona yavaş yavaş, sindire sindire acının ne olduğunu öğreteceğim. Ta ki acı bütün bedenini ele geçirdiğinde...

Kardeşimin üstüne yemin ederim ki bunu yapacağım.

Dışarıya çıktığımda Kai'da benimle geldi. Beraber çimenlerin üstüne oturduk.

Çimenleri seviyorum, onun altında ona can veren toprağı daha da seviyorum.

Nasıl toprak, üstündekilere can veriyorsa Kyungsoo'da bana can veriyor.
Belki de bu yüzden seviyordum toprağı. Bana her zaman Kyungsoo'yu hatırlattığı için. Yanımda Kyungsoo olmasada toprak sayesinde rahatlayabiliyordum.

Herkesin canını dişine takıp, Kyungsoo için nasıl didindiklerini görebiliyorum. Herkesin canının nasıl yandığını görebiliyorum.

Bu olanlardan en çok etkilenlerden biri de kuşkukusuz Kai.

Her şey olup biterken o, gözleriyle buna şahit oldu. Anılarındaki en kötü kabuslarından biri olarak zihninde yer edindi.

PURIFICATION FROM THE SINSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin