Gördüğüm şey ve ya "şeyler" üzerine kısa süreli bir şok yaşamış olsamda sakin olup Dane'e çaktırmadan söylemeye karar verdim. Tuvalletten titreyerekte olsa çıkmayı başarmıştım fakat bu olaya bir anlam veremiyordum. Hangi insan bu kadar güzel gözleri bir kavanoz içinde biriktirirki? Ya bir cadı ya da benim bilmediğim bir insan türü böyle bir şey yapar.
Karavanın kapısını açıp içeri girdiğimde Dane ve Luke'un kahkahalar içinde yerde yattıklarını gördüm. Hemen de anlaşmışlar. -- ah ne kadar da güzel :( --
"Hey Dane, beni bir arkadaşım aradı bu gece onda kalmamız için bana çok ısrar etti. Toparlanda gidelim. Zaten baştan buraya gelmemiz hataydı, tanımadığımız bir insanı rahatsız ettik." , diye seslendim.
" Hayır, rahatsız olmaktan çok mutlu olurdum burada kalsaydınız. Fakat yine de siz bilirsiniz benim için sorun yok." , dedi yakışıklı ve tuhaf çocuk.
Dane " ne olur kalalım Lana , çocuk çok kafa" bakışını fırlattıktan sonra kaşlarımı çattım ve bavullarımı alıp aşağıya indim.
******************************************
"Hah işte taksimizde geldi. Haydi Daneee! Ah tanrım nerede bu çocuk????" , diye bağırdım karavana doğru.
İçeriden " Ben gelmicem , burada kalmaya karar verdim Lana!" Diye bir bağırış geldi. Taksiciye "siz gidebilirsiniz henüz arkadaşım ikna olmamışa benziyor" dedim.
---- sinirli adımlarla içeri girdim----
"Hey senin sorunun ne acaba ?"
Dane'in bir sandalyeye bağlı şekilde oturduğunu görünce neredeyse bir yanardağın patlama sesi kadar güçlü bir çığlık atıp kapıya doğru yöneldim.
Kapı kolunu çevirecektim ki sapık çocuk önüme geçti ve beni yere doğru itti."Hiç bir yere gitmiyorsunuz ekselansları. Bu gece benim misafirim olacaksınız o kadar!. " dedi .
Tamam çocuk baya psikopattı anladık. Korkudan yerde dona kalmış bir vaziyette oturup bir ona bir Dane'e bakıyordum. Hayatımda yaşadığım en heyecanlı ve korkutucu olaydı. Bir anda bayıldım.*********************************************
"Benim küçük laboratuvarıma hoşgeldiniz. Keyifler nasıl, mutlumuyuz bakalım???" , cümlesiyle yerimden fırladım ( aslında tam olarak fırlayamadım çünkü sol elim bir sedyenin ayağına kelepçelenmişti). Gözlerim Dane'i arıyordu fakat çevremde yoktu. Kafamı Luke'a çevirdiğimde nefretli gözlerle ona bakıyordum.
"Ne istiyorsun bizden. Yeter artık lütfen bırak bizide gidelim burdan. Bak istediğin her şeyi yaparız." ,dedim.
"Konuşmayı kes ve beni dinle. Senin kulaklarını istiyorum ve alıcamda. Bu işlemi yaparken lütfen bağırmamaya ve "mümkünse" òlmemeye çalış. Teşekkürler!." Dedi ve koşar adîmlarla bana doğru gelmeye başladı.
"Tanrım, lütfen yardım et!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Ucubem
Teen FictionUcuz bira şişesinin kırılmasıyla sadece şişenin değil, umutlarımın da parçalandığını anladım. İşte o an yeni bir başlangıç yapmaya karar verdim. Genelde yeni başlangıçlar beyaz olurdu. Benim hayata yeni başlangıçım siyah, simsiyah olacağa benziyordu...