***
Sevgili melek okuyanlarım, ilk olarak yeni bölümün gelmesi uzun sürdüğü için özür dilerim. Fakat uzun bir tatildeydim ve yazacak vakit bulamadım. Ayrıca sizlere çok teşekkür etmek istiyorum neredeyse 100 kişi kitabımı okumuş. Sizden ricam yorum da yapmanız; çünkü eleştirilerle ilerleyeceğini düşünüyorum. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.
***Şimdi ne yapacaktım? Ona herşeyi anlatmaya karar verdim. Belki bana hak verir ve birşey çaktırmazdı. Adama herşeyi anlattım. O da bana dans dersleri aldığını ve istanbul a eğitim almak için gittiğini söyledi. Ona kuşkulu bir biçimde baktıktan sonra tam ağzımı açıp "Peki gördüklerin aramızda kalacak dimi?" diyecektim ki ben demeden "Merak etme niyetin iyi olduğu için sırrın bende güvende" dedi.Üzerimden koca bir yük kalkmıştı. Kuş gibi hafiflemiştim. Bir süre sonra uçak kalktı. Ben de diğer hosteslere onlar ne yaparsa ben de aynısını yaptım. Bayağı zorlu dakikalar geçirsem de becermiştim sanırım. Uçağın inmesine yaklaşık 1 saat vardı. Sonra pilotun o gür sesiyle duyuru yapmaya başladığını duydum. "Sevgili konuklarımız kötü hava şartları yüzünden uçağımız bi süre aynı noktada kalacaktır. Bu gecikme için hepinizden özür dilerim. Rötar yaklaşık 1 saat sürecek ama ilerleyen zamanlarda rötar süresinin artma olanağı var. Anlayışınız için teşekkür ederim." Olamaz. Uçak korkumla 1 saat daha başbaşa kalmam gerekiyordu. Midem şimdiden bulanmaya başlamıştı bile. Hareket ediyorduk ama camdan baktığımda aynı noktada dönüp durduğumuzu anlamıştım. Midem gittikçe daha çok bulanıyordu;tuvalete gidip kendimi sakinleştirmeye karar verdim. Tuvalet kabinine doğru yürürken elinde kahve taşıyan bir hostese çarptım ve hostesin tüm üstü sıcak kahve oldu. "Sen ne yaptın zannediyorsun! Offf yandım yaa. " dediğinde kendimi arabasını anahtarla çizmiş gibi hissettim. Halbuki sadece biraz kahve dökülmüştü üstüne. Bunda bu kadar abartılacak ne vardı ki yani? Özür diledikten sonra tuvalet kabinine doğru yürümeye devam ettim.Pilotun bir duyuru daha yapmaya başladığını duydum,bu sefer güzel bir haberdi! Rötar 1 saat sürmüştü ve artık yola devam edebilecektik.İnşallah kusmadan yolu bitirebilecektim. Büyük maceradan sonra tuvalet kabinine ulaşmıştım ama tabi ki de benim şansıma doluydu ben de beklemek için o tarafta bulunan oturma koltuğuna oturdum.Yaklaşık 20 dakika kadar bekledim kadın kabız herhalde diye düşünmeye başlamıştım. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Kapıyı tıklatmaya karar verdim. İlk tıklatışımda cevap yok bir daha tıklattım yine ses yok sonra kapıyı açmayı denedim ve açıldı içerde kimse yoktu. Meğersem kapının kilidi yarıya kadar kilitliymiş,bu yüzden de kırmızı görünüyormuş.Ah benim salak kafam!Keşke önceden akıl etseydim kapıyı tıklatmayı!Neyse en azından tuvalet kabinine en sonunda ulaşmıştım. Tam ben ulaştığımda yine pilotun sesi kulağımda çınladı 10 dakika içinde varacağımızdan dolayı herkesin kemerlerini bağlaması gerektiğini ve diğer saçma şeyleri söyledi. Ben de apar topar kabinden çıktım. Hostes koltuklarından birine oturdum ve kemerimi bağladım. Uçağın yavaş yavaş alçaldığını cama bakarak anlayabiliyordum. Koltuğum biraz sallandıktan sonra vardığımızı anlamıştım çünkü herkes tüm koridor boyunca kalabalık oluşturmuştu. Ah şu erken çıkma çabaları. Ben de ayağa kalktım ve diğer hosteslerin yaptığı gibi kapının önünden yolcuları uğurladım. Kalbim küt küt atmaya başlamıştı. Türkiye'deydim.Sonunda doğduğum ülkeye gelmiştim. Neyse çantamı aldım ve havaalanına doğru yürüdüm havaalanında pasaport işlemlerini yaptırdıktan sonra ülkeye ayağımı bastım. Çok heyecanlıydım. Ama kaçırdığım bir nokta olduğunu fark ettim;kuzenimi aramamıştım.Yani hiç bana hayır deme olasılığını düşünmemiştim daha doğrusu düşünememiştim. Ben de şimdi arıyım dedim. Telefonum cebimden çıkarmak için elimi ön cebime soktuğumda bir de ne fark ediyim telefonum yok!Çok panik oldum ve çantana bakmaya karar verdim.Çantamı açtım ve her şeyi dağıtarak telefonumu aramaya başladım. Yok,yok,yok hiç bir yerde yok! Tam delirmek üzereyken onu ön cebime değil arka cebime koyduğumu hatırladım. Ben gerçekten salaktım. Kuzenimi aradım üç çalıştan sonra nihayet açmıştı. Ona her şeyi anlattım, çünkü onu çok güveniyordum;zaten bale fikrine onunla birlikteyken karar vermiştik aynanın arkasından dersi izleme fikrini... Biraz düşündükten sonra tamam olur dedi o an dünyalar benim olmuştu. Hemen taksiye atlayıp adresi verdim. Eve geldiğimde çok inanılmaz bir manzarayla karşı karşıyaydım. Hayatımda ilk defa bu kadar sinirlenmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kızın Bale Hayatı
Chick-LitZorluklarla başa çıkarak bale için her şeyimi feda eden biriyim ben.