♠1♠

23 0 0
                                    

Yazım hataları olabilir. Çok üzgünüm. İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz.

Güneş herzamanki gibi başladı güne. Musmutlu. Tabi gün sonunda mutsuz olabileceğini düşünmeden. Yataktan kalktı ve gerindi. Kendini yorgun hissediyordu. Sanki bir şeyler yolunda gitmeyecekti.

Yan odada yatan nişanlısının hasta olduğunu hatırladı. İşe gitmeliydi. Komidinin üzerindeki saate baktı. Daha erkendi. Eğer erken giderse işlerini çabuk bitirip nişanlısına çorba yapabilirdi. Bu fikirle gülümsedi.

Odasındaki banyosuna gitti ve işlerini halletti. Giysi odası da odasının içerisindeydi. Buna bir kere daha şükretti. Şu anda kapısını açsaydı çıkan sesten nişanlısı rahatsız olabilirdi.

Üzerine giymek için takımını çıkarttı ama bu gün nişanlısıyla evlendikleri zaman için kiraladıkları evlerine gitmesi gerekiyodu. Evi gözden geçirecek, eksiklerini ev sahiplerine bildirecekti. Kaldıkları ev modern ve büyüktü ama evlendiklerinde olacak çocuklarıyla bu eve sığmazlardı. Evi satın alabilecek maddi durumları vardı ama gerek duymamışlardı. Kirayı bölüşmeyi planlamışlardı.

Eline aldığı takımı yerine koydu ve rahat bir elbise çıkarttı. Kalın askılı, gögüs kısmındaki kesimi hafif yuvarlağımsı, kalın ve aralıklı pileleri olan bir elbiseydi. Bir giydiğini bir daha zor giyerdi Güneş. Bu elbiseyi ne zaman aldığını bile hatırlamıyordu. Nişanlısıyla çıktıkları bir alışverişte almışlardı herhalde.

Dizinin bir karış üzerindeki elbiseyu giyindi. Ayakkabılarına göz attı ve mavi mat stilettolarını giydi. Çanta olarak mavi kırmızı çizgileri olan ufak el çantasını uygun gördü.

Makyaj masasına oturdu ve gözlerine eyleiner( yazar kullanmadığı için nasıl yazıldığını bilmiyor :D) çekti. Kuyruklu olmasına özen gösterdi. Ona yakışıyordu. Mavi gözlerini ortaya çıkartıyordu ki bu Güneş' in hoşuna gidiyordu. Çekici görünmekten garip bir haz alıyordu.

Sarı beline uzanan saçlarını eline aldığı kremiyle şekillendirdi. Hava sıcaktı ve açık saçlar onu rahatsız edebilirdi. Tepeden sıkı bir at kuruğu yaptı ve kendi saçıyla bağladı. Dudağına kırmızı mat rujunu sürdü ve dudaklarını birbirine bastırdı. Kenara taşmış rujunu yüzük parmağının ucuyla sildi. İşte hazırdı.

Yatağının yanındaki boy aynasından kendine baktı ve gülümsedi. Güzel görünüyordu. Çantasına telefonunu şirkete girebilmesi için gereken kartı ve cüzdanını koydu. Yavaş adımlarla, sessiz olmaya özen göstererek aşağı indi. Girişteki anahtarlara baktı bu gün Audi Q7 ile gidecekti. Anahtarlar arasından ona lazım olanı aldı.

Kahvaltı yapmamıştı. Şirkette hazır edilmiş olmalıydı. Bir düzeni vardı. Hergün farklı şeyler yerdi ve saatleri belliydi. Düzenli olmayı çok sevenlerdendi o.

Aslında evlerinde bir yardımcıları vardı.
Nişanlısı hasta olduğu için izin vermişti ona Güneş. Nişanlısı hastayken hiç çekilmiyordu çünkü.

Düşüncelerine gülümsedi ve evden çıktı. Arabasının yanına geldi ve dikkatlice inceledi. Bakıma gitmiş miydi bu? Siyah takıntısı vardı genç kadının ama bunu pek belli etmezdi. Arabasının siyah olması ile sırıttı. Elbisesi ile çok iyi gidecekti.

Arabasına bindi ve şirkete sürdü. Fazla işi vardı. Büyük bir şirketi yönetmek zordu ama alışmıştı. Bazen geceleri uyumaması gerekiyordu . Nişanlısı da evde olmuyordu. Doktor olduğu için nöbete kalması gerekiyordu.

'Terzi kendi söküğünü dikemez' sözüne bir kez daha katıldı. Şirkete geldiğinde valeye arabasının anahtarını fırlattı ve valeye göz kırptı. Ondan yaşça küçük bir gençti ve onu etkileyebilirdi. Attığı anahtarı valenin tutamamasıyla onu etkilediğini fark etti ve kıkırdadı. Kıkırdarken çok sempatik göründüğünün farkındaydı. Bu da onun silahlarından bir tanesiydi.

YENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin