DENİZ
saat 00:05 ve hala kimse yok.Sarhoş insanlar,kavga eden sevgililer,1-2 kedi miyavlaması sesi dışında ortada başka hiçbir şey yok.İskelenin tam karşısında bir bankta oturuyordum.İskeleye vapur yanaştı.Sürüyle insan indiyine de yanıma gelen kimse yok.
"ah deniz dedim dimi ben sana salakça bir şaka diye." artık kendi kendime konuşmaya başlamıştım.Birinin geleceğine dair hiç umudum kalmamıştı.Tam kalkacağım sırada karşıdan biri bana doğru geliordu.Takım elbiseli,uzun boylu bir o kadar da yakışıklı birine benziyordu.Karanlık olduğu için yüzünü pek kestiremiyorum.O bana yaklaştıkça ben daha çok ürperiyorum.Tam önümde durdu.Bana doğru eğildi.O yemyeşil gözlerini şimdi daha net görüyordum.Beni buraya çağıran kişi o muydu?
"telefonunu kulanablirmiyim?" diye sordu.
parfümünün kokusu buram buram yayılıyordu.
gözlerinin içine baktım.
"sana güvenebilirmiyim"
"endişelenme telefonunu alıp kaçacak biri değilim"
telefonu cbimden çıkarıp ona verdim.
"teşekkür ederim"
Sanırım beni buraya çağıran o değildi.Zaten kimse artık bir önemide yoktu.Adamın ne konuştuğunu çok merak ediyordum.Beli belirsiz bir şeyler duyuyorum ve duyduklarım beni daha da meraklandırıyordu.
"onu buldun mu? tamam.Kaçmasına izin verme."
bu cümle karnıma bıçak saplanmış gibi hissettiriyordu.Beynimde yankılanıyordu.
"kaçmasına izin verme."
yanıma yaklaştı.telefonu bana uzattı.Fakat ben araba farı görünce donup kalan tavşan gibi ona bakıyordum.Elimi uzatamıyodum,sesim çıkmıyordu.
Acaba bu kişi katilmiydi?
Korkuyordum.Telefon elinde şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.
"telefonu alcakmısın.Gitmem gerekiyorda"
"seni duydum"bağırıyordum."kaçmasına izin verme diyordun.Kimi buldunda öldürceksin mafya falan mısın sen ?"
bana iyice yaklaştı.Parfüm kokusu şimdi genzimi yakıyordu.
"YAKLAŞMA"
Elimi sıkı bir şekilde tuttu ve beni sürüklemeye başladı.
"seni" diye bağırdı
"seni öldüreceğim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özür Dilerim Seni Seviyorum
RomanceUnutma bu kız yalnız ve sadece seninle birlikte olmak istiyor.