NORMAL OLMAK ÇOK SIKICI

2. Bölüm Bir Misafir

Yorgun bir gecenin ardından güzel bir sabaha uyanıp tekrar işe devam edebilmek güzel. Bugün devrim için önemli bir gün çünkü Türkiye'den çok önemli bir erkek arkadaşını ingiltere de ağırlayacak. Sarp Devrimin çocukluk arkadaşı aynı zamanda aile dostumuzun oğlu, ilkokul ve lise Hayatları hep birlikte geçti Devrimle Sarpın birlikte çok anıları olmuştur. Bir kaç defa Devrimin Flört ettiği erkek arkadaşlarından dayak Yediği yanlış anlaşıldığı hatta saplantılı aşklarından bir tanesinden Bıçak darbesi aldığı bile olmuştur Sarpın. Ama Devrimle güzel dostlukları var,  hep bir abi gibi korumuştur Devrimi ve insanın her zaman güvenebileceği ve her türlü ortama sonsuz güvenle çıkartabileceği dost bulması bu devirde gerçekten çok zor ve ne varsa hep eski dostluklarda var.. Gerçi Devrim birkaç defa Sarpı Londra'da yüz üstü Bıraktı ama, ona sorarsanız onun için yaptığı haraket çok normaldi. Tam bir Ingiliz bencilliğiyle hareket etmişti. Sarpa verdiği evin kapısının Anahtarı kapıyı açmamış ve Sarp bunu telefonla bildirdiğinde eee napıyım şimdi Sarp Arkadaşlarımla oturup birşeyler içiyorum gelmemimi bekliyorsun diyip telefonu suratına kapatmıştı. Yabancı bir memlekette olan dostunu aslında o an Yanlız bırakıp baya bir bozmuştu. Gerçi Sarp her ne kadar bozulmadım desede, o geceyi bir otelde geçirip sonrasında Devrimin hiç bir telefonuna cevap vermeyip. Ertesi günde Devrim den  eşyalarını alıp yeterince Devrime tepkisini koymuş ve Londra'dan gidene kadar Devrimi baya bir telefonlarına yarım yamalak cevap vererek meeeletttmişşş, tabiri caizse süründürmüştü. Devrim de Yaptığının farkına sonradan vardı gerçi. elinde değildi. yaşam onu bencilleştirmiş yabancı bir ülkede olmak onu bazı manevi değerlerden uzaklaştırmıştı. belki öyle olmak doğrudur kim bilir ama Türk örf adet gelenek ve göreneklerine bağlı bir çocuk olan Sarp için öyle değildi. Çünkü Devrim Türkiye'ye geldiğinde iş Planı'nı ona göre yapıyor hatta mevcut spor aktivitelerini bile dostu için erteliyordu. Bütün bunlara karşın Devrimi tanıyor egosuna yenik düşmemeye çalışıyor ve ona göre davranıyordu. söyledim ya onların arkadaşlıkları katıksız ve beklentisiz di diye. Devrim nihayetinde Sarp la buluştu ve onu hava Alanından bu sefer sorunsuz bir şekilde,  geç kalmadan, Arabası bozulmadan alabilmişti. Küçük pembe Woswosu bazen arıza yapıyordu. bir keresinde sırf bu yüzden Havaalanında saatlerce beklemek zorunda kalmıştı Sarp. Eve vardıklarında Sarpa
- Sana güzel bir Türk kahvaltısı hazırladım dedi Devrim.
- Sarp;Alaycı bir şekilde; Eee cankuşum....Ben biliyorsun yeterince Türkiye de yapıyorum. Şöyle beni şaşırtsan ve güzel bir ingiliz kahvaltısı etsek birlikte...
- Devrim; Aslında mutlu olursun evinde hissedersin diye düşünmüştüm ama yanıldım galiba...Ee birde gofret almıştım sana en sevdiğinden... Hehehe.,,
- Sarp; Eeeeeebe kızım hakikaten sen benim başımın tatlı belası, sen benim Cankuşumsun...
- Gülüştüler..
- Nedir bu ingiliz yemek kültürü kardeşim İngilizlerin ekmekle araları pek yok ki Yemek esnasında ekmek yerine patates ya da pirinç yemeyi tercih ederler. Buna son yıllarda bulgur da eklendi, Öğlen yemekleri hafif yiyeceklerden oluşuyor tamamda, Ne evde ne de dışarıda sandviç ve salatadan fazla bir şey yemezler. Sabah kahvaltısında Becon , kuru fasulye yağda kızartılmış yumurta ve tütsülenmiş somon. Devrim aslında haklıydı yine de memleketimin kahvaltısı çok farklı ve geniş bir yelpazeye sahip ama  insan her zaman yediğinden daha farklı birşeyler bekliyor yinede Gittiği memlekette.
Sarpla bugün China Town a gidip ayak masajı yaptırıp bir gece öncesinin yorgunluklarını atacaklardı her ikiside.. Akşamında yabancı iki ingiliz arkadaşıyla daha buluşup eski bir pup da fish and cips ve meşhur Guinness lerini yudumlayarak eski günlerdeki gibi rock ın rol keyfi yapacaklardı. Bir mekana gittiler.. Elvis Presley den...