Parti

46 11 0
                                    

Pazartesiydi lanet olsun. Okuka gittiğimde sınıftan birkaç kişi toplanmış konuşuyordu. Mert ve Toprağında orda olduğunu görünce yanlarına gitmekten vazgeçtim. Tam yerime oturcakken "eylül gelsene." Diye seslendi birisi sese bakarken kısa düz kahverengi saçları olan bir kiz bana bakıyordu gelmemi işaret etti eliyle. Somurtarak yanlarına gittim kız bana elini uzattı .

"Ben Cansu." Kız samimi birine benziyordu elini sıktım.

"Eylül" ne zamandir içten samimi bir şekilde gülümsememiştim.

"Evim deniz kenarının yanında ve yakında havalar soğuyacak yaza elveda partisi yapmak istiyoruz gelmek istermisin."

Aslında fena fikir sayılmazdı ama büyük ihtimalle Toprak da gelirdi, Mert de ona inat gelir diye tahmin ediyorum. Tam hayır diyecekken Toprağın sesini duydum.

"Gelmekten büyük zevk duyar" bana muzipçe göz kırptı. Şaşkınlıkla ona bakarken tekrar konuştu.

"Kızlar güzel bikiniler bekliyorum sizden." Hocanın sınıfa girmesiyle herkes yerlerine geçmeye başladı. Ben de Mertin yanına oturmak istemediğimden ve Toprağında önüne oturanayacağımdan orta sıranın en arkasına geçtim evet şimdi tam ortalarında kalıyordum. Cansu yanıma oturunca onu sınıfta ilk kez gördüğümü fark ettim.

"Belli ki beni bu okulda hiç görmedin yenisin sanırım. Tatilden geç döndüğümüz için okula gelemedim."Konuşkan birine benziyordu.

"Evet yeniyim babamın işleri yüzünden Ankaradan İstanbula taşındık. "Gülümsedi. Onu sevmiştim. Gün bitene kadar cansuyla baya kaynaştık hatta ona Toprak ve Meri bile anlattım. Uzun zamandır kavgalılarmış ama nedenini kimseye söylemiyorlarmiş.

Evin merdivenlerini koşarak çıktım çünkü hazırlanmak için yalnızca 1 saat vardı. Kapıyı hızlıca çaldım. Özer bağırdı.

"Sen ne mal biri oldun ya niye anahtarı alamıyosun."

"Kes de kapıyı aç."Yok yok kesin annemle babam bunu cami avlusundan kaçırmıştı. Yoksa benim gibi tatlı bir abladan sonra böyle bir kardeş normal deildi. Aslında Özer baya yakışıklıydı. Benden 1 yaş küçüktü.

"Bana bak eve geç gelicem sakın annemlere birşey söyleme yoksa Merveyi anlatırım." Merve sevgilisiydi. Resmen Özerin göz zevkinden şüphe ediyordum. Benden çaldığı takıları ona hediye olarak veriyordu ve kız gecenlerde bana kolyesiyle hava atıyordu. 'O benim kolyem sürtük ' özer sesli bir şekilde homurdandi. Zafer kazanmış bir şekilde odaya çıktım.

Siyah straplez üstü ve düz siyah altı olan bikini takımını giydikten sonra yavru ağzı renginde bir elbise geçirdim üstüme oraya gittiğimde cansunun yanına oturdum Toprak ve Mertin bakıslarını üzerimde hissedebiliyordum. Umursamamaya çalıştım. Toprağın yanında kimseyi göremeyince kaşlarımı çattım.

"Neden bu çocuğun yanında kimse yok?"

"Şeyden sonra yanında bir tek mert vardı ama onlada arası bozuldu." Kaşlarımı kaldırdım mert ile yakınmıydılar.

"Neyden sonra?"

"Hadi denize girelim"konuyu bir anda kapaması hoşuma gitmemişti. Ve cansu bunlari nerden biliyordu. Cansu kırmızı bir bikini giymişti. Mert de mavi bir şort giymişti. Toprağa baktığımda oda siyahların adamıydı kendimden soğudum siyah benim rengimdi. Siyahi severdim beyazı da öyle ve maviyi gök yüzü mavisi. Düşüncelerim Başağın kahkahası ile dağıldı kendi aralarında bir seyler konuşuyorlardı. Üstünde bordo mayokinisi ile hoş duruyordu. Cansu haricinde kimseyle konuşmamıştım. Çok da takmadim.

Denize atkarken çığlıklar doldu kulağıma. Alt tarafı denize giriyorduk öyle deilmi? Bazıları yüzüyor, bazıları konusuyordu ve bazıları su savaşı yapıyordu buna ben ve cansu dahildi ama kendi aramizda eğleniyorduk. Bacağım huylandı sahili bir anda çığlık sesi kapladi bu benden geliyordu ama suya girdiğim için çoğu duyulmamıştı bile. Biri ayak bileğimden beni aşağıya çekiyordu. Çırpındım ama işe yaramiyordu. Çığlık attığım için nefes alamadım. Genzime yavaş yavaş su gitmeye başlamıştı ve gözlerim kararıyordu. Biri beni kolumdan yukarı çekince burnuma giren havaya sarılmak istedim .

"Kendine gel, gözlerini aç Eylül. "Bunu söyleyen Topraktı. Öksürüklerim boğazımı yakarken ağzımın kenarlarından sular akmaya başladı. Gözlerimi açtım.

"Eylül ohh iyimisin"Toprak bana öyle bir sarıldı ki tekrar gözlerim kapandı sonra fark edip kollarını gevşetti ama sarılmayı bırakmadı. Mert yanıma geldi.

"İyi misin "kafami belli belirsiz salladım. Merte cevap veril Topraga vermemem onu şaşırtırken birde onun kollarından çıkmam onu sinirlendirmişti. Ama umrumda deikdi hem ne bekliyordu ki.

"Ne oldu Eylül herşey yolundaydı." Cansu telaş yapmıştı. Ona cevap vermek için ağzımı açarken Başak istemeden oldu şaka yapacaktım dedi yanındakilere. Gözlerim iri iri olmuştu. Resmen ölüyordüm.

"İyiyim iste uzatmayın hadi."

"Ben seni eve bırakiyim." Yok artık anlamıyormuydu onu istemiyordum.

"Gerek yok ben giderim."

"Sana soran olmadı." Gözlerimi kırpıştırdım. Ne sanıyordu bu kendini. Ama korktuğumdan kafamı salladım. Tabi önce şu Başağa hesap sormam lazımdı. Kolundan tuttum ve kimsenin bizi duyamayacağı bir yere çektim.

"Beni öldürüyodun resmen kafayı falan mı yedin sen."

"Bak bi şakaydı böyle olsun istemedim. Lütfen Toprağa söyleme. "

"Ona söylemiyeceğim saçmalama. Bi-bir dakka neden ondan korkuyorsun? "

"Şeyden sonra herkes korkuyor. "

"Neyden?"cevap vermedi ben masumum dermiş gibi baktı. Ve gitti.Toprak beni arabasıyla eve bırakmıştı ama hiçbirşey konuşmadım. Konuşacak birşey bırakmamıştı ki. Evin kapısına kadar bıraktı kısa bir bakış attım tam bir şey söyliyecekti ki kapıyı kapadım. Kapamamla beraber sırtımı kapıya verip ağlamaya başladım. Fazla sesli ağlamış olacağım ki Özer odasından çıktı ve yanıma çözmeldi.

"Neyin var bu halin ne?"birden gözleri büyüdü ne olduğunu anlamak için bakışlarını takip ettim. Bikini yüzünden açıkta kalan göğsüm mosmor duruyordu.'EYVAH bunu herkes görmüş olmalıydı. Tam bana birşey söyleyecekken ağlayarak odama gittim. Bağırışmalar geldi odamın kapısı açıldı.

"Eylül özür dilerim. Ağlamanı istemiyorum."

"Başak yüzünden yaptığını söyledin. Ama bilmem farkinda mısın devam etseydin onfan farkım kalmazdı. " elime geçen herşeyi ona atmaya başladım özer gelip beni durdurdu ve kulağıma fısıldadı. " sakin ol." Allahım kesin yine bir esyami merveye veemek istiyecekti yoksa bu kadar iyi davranması için bir sebep yoktu. Özer yavaşca odadn çıktı.

"Toprak çık dışarı." Ona deil duvara bakıyordum. Bir anda gözleri kızardı. Ve hızla banyoya gitti. Ağlamamalıydı iki kişiden biri ağlarken diğerinin ona destek olmasi gerekirdi.Telefoon çaldı ama benim deil Toprağındı. Kimin aradığında bakmadan açtım. Bir kadın sesi geldi.

"Oğlum şükürler olsun. Demek bıraktın. Dualarım kabuk oldu. Neler oldu birden neden bıraktın. Nasıl babannen birine zarar vermeye kalkıştığını anlattı sonra da bırakmışsın" ses vermemiştim yalnızca dinledim ve sonrada telefonu kapadım. Ah keşke açmasaydım.

Ruh HastasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin