3. BÖLÜM

56 3 0
                                    

İnanamıyordum, Ediz Simay'ın oğluydu. Ve bende Ediz'in üvey kardeşi mi?! Bu bu gerçek miydi. Ediz'le üvey de olsa kardeş olmak...HAYIR!

"S-Simay, belkide beni yurda geri yollamalısın--"

"Saçmalama lütfen! Ben senin bu evde olmandan gayet memnunum. Ediz istiyor diye seni geri götüremem!"

"Ama sizin aranızı bozdum--"

"Hayır hayır öyle birşey yapmadın o zaten kendi kafasını dinleyen bir çocuk. Aldırma hem seni sevdi bunu hissedebiliyordum."
Yanağımı sıkıp güldü ve yemek yemeye başladık.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Tabakları mutfağa götürürken kapı çaldı. HAYIR 2. BİR EDİZ'İ DAHA KALDIRAMAZDIM.

Kapıyı açtığımda karşımda Ezgi hanım duruyordu. Elinde de bir paket.

"Dolunay bunu yurtta unutmuşsun."
Ne unuttuğum hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Ama paketi aldım.

"Tamam Dolunay görüşürüz. İyi geceler."

"Teşekürler Ezgi hanım sizede."
Kapıyı kapattım ve paketi alıp misafir odasına doğru çıktım.
Açmaya başladığımda paketin içinden bir tekerlek belirdi.
BU BENİM KAYKAYIMDI! Bunu unuttuğuma inanamıyordum. Bu kaykayı bana Ezgi hanım almıştı. Bende aldığı günden beri Kaykay kayarım.

O sırada kapıdan bir Ediz kafası çıktı.

"Sen kaykay mı kullanıyorsun?"

"Evet ama kaymayalı 2 ay falan olmuştur."

"Sabah birlikte kayalım?"

"Sendemi?"

"Evet ve çoktan kabul ettin sayıyorum, iyi geceler."

"Sanada."

Uyu Dolunay uyu..

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Sabah olmuştu beni uyandıran Simay'ın sesiydi kahvaltıya çağırıyordu. Kalkıp yüzümü yıkadım ve üzerime siyah bir tayt ve gri bir t-shirt giydim ayağıma ise siyah bir Converse. Hızla aşağıya indim. Simay'a günaydın dedikten sonra kahvaltıya başladım. Az sonra merdivenlerden inen Ediz bana.

"Günaydın."

"Günaydın."

"Kaykayını al okuldan sonra süreceğiz."

"Peki."
Yemek yiyip okula doğru gitmeye başladık. Kapıda Simay beni durdurdu,

"Ediz'le iyi anlaşıyorsunuz, buna çok sevindim."
Gülümseyip Ediz'e yetiştim.
Ediz birden,

"Hey dur."

"Ne oldu?"

"Okula kaykayla gidelim hadi."

"Aa şey tamam."
Kaykayı sürmeye başladık. Neredeyse tüm yolu kaykayla gelmiştik.

Okulun kapısından içeri kaykayla girdik ve Ediz elini yumruk yapıp benimkinin üstüne koydu ve güldü aynı şekilde bende.

Ediz'in yanına bir çocuk geldi ve gözleriyle beni işaret etti. Bunun anlamı neydi. Ediz çocuğu ittitip yanıma geldi.

"Kabul et senden daha iyiydim."
Evet bu doğruydu benden daha iyiydi ama bunu ona söyleyip onu havalandırmayacaktım.

"Ya, ya ne dersin."

"Hadi ama."

"Tamam iyiydin."
Gülmeye başladı. Birlikte sınıfa çıktık. Sıraya oturduğumda Ediz'in yanına siyah saçlı bir kız yaklaştı ve ona sarıldı. Belkide Ediz'in kız arkadaşıydı.

"Ediz!" Dedi 'i' harfini uzatarak.
Ediz de bir okadar memnuyetsiz,

"Burcu." Dedi harf uzatmayatak.
Ve Burcu kişisi bana bakarak,

"Selam ezik."
Bana ezik demişti. Şu an onun o siyah saçlarını yolabilirdim. Ki Ediz,

"Kapa çeneni."

"Ne o bu kezbanı mı savunacaksın?"
Ediz gözlerini devirmekle yetindi. Sanırım bu konuşmasından iyiydi çünkü konuşuruz susmayacakmış gibi hissediyordum. Ediz bana dönerek,

"Ona çenesini kapamasını söylüyorum ve o hala konuşuyor. Kezban."
İşte buna kahkahaya atılırdı ki öyle yaptım.
Yan sıradan bir çocuk Ediz'e,

"Herkez annenin bir kız evlat edindiğini söylüyor! Bu doğru mu?!"

"Evet bundan sanane."
Çocuk sırasına döndü ve ders başladı.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

Okuldan dönüşte tüm yolu tekrar kaykayla gelmiştik ve bu çok eğlenceliydi. Evin kapısında Ediz,

"Okulda sana saçma sapan davranabilirler, buna aldırma hepsi bencillerin teki."

"Umrumda değiller."
Bu çocuk hep gülüyordu.

"Ediz, neden dün 'sana kardeş duyguları besleyemem' dedin. Benden çok mu nefret ediyorsun."

"Hayır senden nefret etmiyorum ama sen benim 'kardeşim' olamazın sadece insanlar öyle görürler ben ise seni. Herneyse sanırım yağmur yağacak içeri girelim.

İçeri girdik ama 'seni' den sonrasını cidden çok merak ediyordum.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Yemek yedikten sonra yağmur daha da bastırdı. Sonrasında ise elektrikler kesildi. Ben kesilmez en önce odamdaydım. Biz okuldayken odamı gelip yapmışlardı ve cok tatlı olmuştu.
Elektrikler kesildiğinde istemeden bir çığlık atmıştım. Simay'a birşey olmadığını söylemiştim ama Ediz yanımdaydı.

"Ne o karanlıktan mi korkuyorsun?"

"Hayır, her insan çığlık atar tamam mı şimdi git."

"Hiç sanmıyorum çığlıkçı." Dedi ve yanıma yattı. Bende yattım çünkü burası benimdi. Ben hep sağa doğru yatardım ama bu sefer onun yüzü karşımdaydı. Umursamadım. Gözleri açıktı bana bakıyordu.

"Ne var?"

"Yok birşey."
Dedi ve gözleri kapattı. Uyumuştum.

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Sabah kalktığımda kendimi Ediz'e, Ediz inde bana sarıldığını görünce neden bilmiyorum ama orada gerçekten çok huzurluydum...

EVLATLIK AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin