Coook hata olabilir ama yeterince düzeltmeye çalıştım. Anlam bozuklukları da olabilir ama lütfen okuyun ♡♡
Multimedya Nazlının puf koltuğu
( not kendisi defactonun giyinme kabinlerinde bulunur :))
(tam aradiğim şeydi bende cekip size göstermek istedim) ^-^ ^-^Gözlerimi açmamla Batunun bana baktığını farkettim. O anın korkusuyla kafamı aniden kaldırdım ve beynim ensemden fırladı. "hayvan napıyosun başımın üzerinde."
Alnını ovuşturarak " sadece seni uyandırmak istemiştim"
"Bende yedim tabi. Şimdi doğruyu söyle." Dedim ve yanımdaki yastığı fırlattım. Benim beceriksiz atışımdan dolayı yastık Batuyu sıyırdı.
Hafif gülerek ensesini ovuşturdu. Ben senden cevap istedim
' yanaklarımı sık' diye bağırmanı değil.Cevabını beklemeden kalkıp banyoya gittim. İşlerimi hallettikten sonra banyodan çıktığım gibi telefonu elime alıp yatağa oturdum. Gelen mesajların tümü turkcell dendi. Zaten kim mesaj atacaktı ki bana. Ne bir sevgilim nede beni düşünen yakin arkadaslarim vardi.
Annemi ve babamı aradım ama ikiside telefona cevap vermediler. Başka yapacak işim olmadığından telefonu yatağın yanındaki sehpaya koydum. Odaya göz gezdirdiğimde Batu yoktu. Banyodadır dedim ve yataktan kalktım.
Odayı karıştırmak güzel bir fikirdi ama daha yeni tanıdığım insana kötü gözükmek istemiyorum o yüzden pek harika olmasada idare eder manzarası olan cama gittim. Yurt binasının arkasında birkaç bina vardı ama benim odamdan ve buradan görünmüyordu. Belki bazı odalardan görününme ihtimali vardır.
Ben gökyüzünü seyretmeye dalmışken Batu banyodan üzeri giyinik bir şekilde çıktı. Odanın kapısına gittikten sonra bana döndüp" beş dakikalığına biryere gidip geleceğim. Ben dönene kadar üzerini deyiştirirsin, kahvaltıya ineriz. Ardından da dün yapmamız gereken işleri hallederiz. Bu arada kapıyı kilitliyorum yedek anahtar çalışma masasındaki rafların birinde olması lazım. Geç kalırsam keşfe çıkarsın " Dedi ve kapıyı kilitleyip odadan çıktı.
Kıyafetlerimi aldığım an pantolonun cebinden odamin anahtari düştü. Cidden ben erken yaşta bunayacağım. Kıyafetlerimi giymek icin odanın en ücra köşesine gecip üzerimi deyiştirdim. Çıkardığım kıyafetleri katlayıp masanın üzerine koydum ve banyoya girdim. Yine birbirine girmişti lanet saçlarım. Bazen filimlerdeki kizlara çok imreniyorum. Aksamdan sabaha bozulmuyor o mübarek okunmuş saçlar.
Homurdanarak araplara benzeyen saçımı elimle taramaya başladım. En azından biraz düzeltebilmiştim. Lavaboda birikmiş sacları aldım ve tuvaletin içine atıp sifonu çektim.
Telefonumu cebime koyup yatağa oturdum ve beklemeye başladım. Yalancıya bak 5 dakikaya burda olurum dedi neredeyse yarım saat oldu. Sinirle yataktan kalktım ve çalışma masasına gittim. Batunun söylediği anahtarı aramaya başladım. Birkaç yer karıştırdım. En sonunda Batunun numarasının yazılı olduğu kağıdı ve yanına yapıştırdığı anahtarı buldum. Numarayı telefona kaydettikten sonra kendi numaramı yazıp kağıdı geri koydum ardından kapıyı kilitleyip odadan çıktım.
Koridorda bir sürü insan vardı. İğne atsan yere düşmez dedikleri buydu heralde. İnsanları iteleyerek merdivenden indim. En sonunda yurt binasından çıkmayı başarmıştım. Etrafta araba vardı. Koskoca alan olmuş simdi otopark. Fazla söylenmeden ana binaya girdim. Müdür odasınının önünde sanki bayan ayakkabısına %70 indirim yapılmış mağzadaki sıra vardı. Uzun kuyrukta kısa bir analiz yaptiktan sonra gözüme en samimi gelen kizin omzuna dokundum.
"Bu kuyruk neden bu kadar uzun. Ebru hanım kıyafet dolabını size mi dağıtıyor" Diye sordum kıza. O da koca bir kahkaha attı " ah keske canım ya ama alt tarafı odamın anahtarını alıcam daha doğrusu bu sıradaki herkez anahtarını alacak. Sanırım senin başka bir işin var"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neden Ben
Random...... " bunları anlatma çok mu zordu" "evet " "hayır zor felan değildi. Siz istemediniz. Sen ve diğerleri. Tek yapmanız gereken bana herseyi anlatıp yardım etmekti ama siz ne yaptınız. Beni yüz üstü bıraktınız ve aklımı yalanlarla doldurdunuz. ...