Her ne kadar kabullenmiş gibi dursamda bu benim için zor bir gerçekti. Bu durum kafamı bulandırıyordu. Ama bana tuhaf bişeyler oluyordu. Tek bir mesaj sesinde koşarak yapışmadım mı sanki telefona. Niye heyecanlanıyorsun ki? Hayır noluyo ki bu kadar delirecek? Neyse düşman bana snap atmaya devam ediyordu ve bu benim kalbimi delip geçiyordu. Ben zaten ondan gelecek bir mesajda havalanırken birde fotoğrafını görmek iyice yıkıyor bütün gardımı düşürüyordu. Hatta öyle ki bir ara çocuğun fotoğrafını öperken yakaladım kendimi. Neyse malum bir kahve sözüm vardı benim. Cuma diye anlaştık düşmanla. Ama beni bir gör. Etekle hangi kalınlıkta siyah çorap olabilir diye tam 10 farklı çorap denedim ki eteği seçerken verdiğim mücadeleyi anlatamam. Bakıyorum bakıyorum birşeyler eksik ve daha günlerden çarşamba. Neyse öyle denedim böyle denedim derken buldum eksiği. Hayır ne bu salaklığın aylardan Aralık üstüne kısa kollu sırtı açık önü açık badiyle mi gidilir. Ama bunu farkettiğimde perşembe gecesiydi. Ve abartmıyorum cuma okuldan çıkar çıkmaz bir mağazaya gidip kendime ceket aldım. Keşke dediğim kadar kolay olsaydı. Bu bana 200 whatsapp mesajı 5 açıdan çekilen fotoğraf ve şarjsızlıktan kapanan bir telefona mal olmuştu..
Eve gelir gelmez düşmanı aradım. Melin ben bugün dersten geç çıkıcam bunu yarın yapsak olur mu dedi. Ne demek yarın? Hayır koydum ben kafaya buna ya bugün gidilecek ya falan asla bi dahası olmayacaktı. El insaf o kadar hazırlanmışız. Dedim yarın işim var ancak bugün olur. Garibim önce mırın kırın etti. Yine buluşalım ama çok oturamayacağız dedi. Ahh canım ya valla istersen 5 dakika oturalım ben hazırlanmışım bi kere. Hayır hadi tamam desem kız kardeşimin ağzına düşmek var ki işte o en ağırı. Neyse çıktık biz dışarı ben bayağa bekledim bide düşmanı. O kadar geç hazırlanıyor ki...
Düşman beni öyle bir yere öyle bir zamanda getirdi ki abartmıyorum ortamda toplasan 5 kız yoktu. Zaten benim haricimdekilerde yani ne biliyim bi değişik kadınlardı. Oturduk biz içeri kısıma düşmandan bozuldu aslında bu kadar erkek olmasına mekanda ama sesini çıkarmadı hiç. Neyse kahvelerimiz geldi falan derken böyle düşman sürekli bana bakıyor yani bu öyle bişey ki elim ayağım birbirine giriyordu. Böyle bir süre geçince ben tutamadım kendimi gülümsedim.Ama tepki vermedi düşman. Bozmadım hala bakıyor bu bana ama ben yere göğe sığmıyorum kızlara mesajlar yağdırıyorum. Abi bana bakıyor sürekli yaa diye. Sonra bir yaygara koptu olduğumuz yerde bütün millet bir anda ayaklandı. Düşman ayağa kalktı heyecanlandı falan. Arkama yani düşmanın baktığı yere döndürdüğümde başımı şoka girdim. Resmen şok oldum. Çocuk bir saattir bana değil hemen arkamdaki televizyonda maça bakıyormuş. İnme indi bana. Düşman iyi misin diye sordu bu sefer bana bakıyordu cidden. Bir saattir bakışlarındaki iki santimi ayırt edememiştim. Hiç dedim ama telefonum resmen çıldırıyordu bir anda telefonu aldı elimden kim bu kadar mesaj atan merak ettim dedi. Allah'ım böyle şanssız bir kulun var mıydı? O anlık şokla kızlara çocuk beni değil maçı izliyormuş yazmıştım. Muhtemelen şuan hepsi gülme krizine girmiş grubumuz randomlarla dolmuştu. Düşman bana baktı gülümseyerek maçı bırakıp seninle ilgilenebilirim dedi. İlgilen canım gel ilgilende ben su saatten sonra nasıl bakayım sana. Aniden masadan kalkıp koşar adımlarla lavaboya gittim yüzüme üç kere su çarptım. Makyajı sevmiyor olmama bir kez daha minnet duydum. biraz daha
Oturmuştuk ki kalkalım dedi düşman tamam dedim ama belli bir şekilde rahatsızdı ortamdan. Saat geç olmuştu hayli ve ortamdaki bir çok erkeğin gözü bendeydi. Etek giydiğime lanet ettim. Düşmanla yürüyerek onların evinin oraya gelmiştik ki gecenin bir vakti tek başına yürüme ben seni taksiye bindireyim. Seninle gelmeyi düşünmüştüm ama evde sorun çıkmış dedi. Olsun dedim. Zaten benim için böylesi daha iyiydi. Onunla tek başına sokakta yürürken geriliyordum. Evlerinin tam karşısındaki parkta dikildik bir süre düşman taksiyi aradı gülümseyerek konuşuyorduk ki düşman bir anda alnımdan öptü yaşadığım şok dalga dalga vücuduma yayılırken yüzüne bakamıyordum. Bu çocukta çok farklı bişey vardı beni bağlayan. Daha önce sevgilim olmuştu. Alnımdan öpende olmuştu ayrıca. Ama şimdi ellerim tutmuyordu. Taksinin düdüğüyle bir anda duygularımdan ayrıldım düşman kapıyı kapatıp taksiciye bir şeyler mırıldandı. Araba daha hareket edelim iki saniye olmadı ki düşman aradı. Korkuyla açtım telefonu. Ne oldu dedim sadece sen taksiden inene kadar konuşalım istedim içim rahat olsun diye dedi. İlk defa böyle bişey yaşıyordum. Düşman benim için bir ilkti. Aşk zor şeydi bilirim. Benim bildiğim aşksa bu neydi, bu iliklerimdeki duygu neydi? Aslıya gelipte kendimi koltuğa attığımda mesaj geldi düşmandan vardın mı evine diyerek. Neydi bu böyle diye düşündüm. Belki tadınızı kaçırmak gibi olacak söyleyeceklerim ama düşmanla ben hiçbir zaman sevgili olmadık. Ama çok daha güzeli olduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİNE Mİ AŞIK OLUYORUM
RandomDerine baktım, ona nasıl katlanıyorsun allah aşkına dedim. çok zor bir erkekti Mert. Ben olsam bir saniye katlanmazdım dedim. Derin durdu baktı içindeki sevgi katlanıyor dedi. Yine büyük konuşmuştum.