YİNE Mİ AŞIK OLUYORUM

NE BU HEYECAN

Ne bu heyecan kendine gel. Bir kahve içmek için bu kadar hazırlanılır mı? Sen kaç kere yüzük taktın ki hayatında? Nerden çıktı şimdi Gamzeyle yüzük bakma işi. Dünde giyeceğin giysileri elli kere çektin attın kızlara. Saçının duruşuna kadar ayarladın. Masada oturmuş hepsi üstüme üstüme geliyordu. " Ayy yeter artık gelmeyin üstüme bu kadar. Saçmalamayın sanki kız değilim ben ne var yüzük takacak, biraz özenli giyineceksem?" bunda düşmanın payı var mı dediler bir ağızdan. Tamam dedim açık konuşacağım, aslına bakarsanız gitmek istemiyorum. Çünkü korkuyorum, ondan etkilenmekten çok korkuyorum. Derin atladı hemen" bu güzel bişey melin. ahh keşke etkilenebilsen." gerçekten öyleydi bu halim beni öylesine korkutuyordu ki. Ben hiçbir zaman böyle özenmedim kendime. Yarın akşam yüzük bakmayı planladım az önce! Hayatımda neredeyse hiç bijuteriye girmedim bile ben. Daha gitmeden mi etkilendim yoksa? Buna o sebep oldu durduk yere bana mesaj atıp durmasa benim umrumda bile olmazdı. Tamam daha başından beri biraz etkilenmiştim ama aşk kolay değildir bilirim.

Akşam çıktık yüzük bakmaya, iki yüzük beğendim çok güzel. Oje mi sürsen dediler. O kadar da değil dedim. Sonra sevindim biraz olsun kendim gibi kalmıştım. Yarın buluşacaktık. Belki gece boyunca elli kere giyindim giyindim podyum yaptım evdeki bayanlara. Oyladılar, hepsinde de geçtim. En zor kısım şimdi geldi, ben nasıl uyuyacaktım. Allahım ne oluyordu. İki tokat attım hemen kendime ve uyudum. Öyleki sabah ibiş gibi çıktım evden yeni yıkanmış kabarmış saçlar. Hemen topladım salınca şekilli olacak şekilde üstüme bir bari geçirdim. O müthiş büstiyeri koydum poşete. Ya kokarsa,  bişey dökersem. Bu riski göze alamadım yani. Hayır bugün dersler 1 saat mi oldu? Neden geçmiyor? Akşam saat yedi de dersaneden alacaktı beni. Böyle anlaştık ama dersane bitmek bilmiyordu bir türlü. Aslında öyle berbat bir durumdaydım ki. Daha utku ya tek kelime etmemiştim. Canımdan öte arkadaşım hiçbirşey bilmiyordu. Anlatamadım işte bir türlü diyemedim Bi bugün düşmanla dışarı çıkacağız diye. Neyse aptal berfin gitmiş anlatmış utkuya. Sınıfa girdim tek kelime konuşmadı benimle. Bilgeyle fatma biz konuşucaz bekle dedi. Bütün bir ders Moral bozukluğundan tek kelime dinlemedim. Son tenefüs yanıma gelecekmiş, bende büstiyeri giymiş sınıfa girmiştim ki utku sınıfa girdi. Bana baktı ve tek kelime etmeden çıktı. Bağırdım arkasından gittim. Şu haline bak dedi. Nasıl göründüğüne bir bak dedi. Özenlisin,  güzel olmuşsun. Bu sen değilsin. Ne allah aşkına bu halin dedi. Alt tarafı bir kahve içmeye gidecekler dedi bilge. Ya bırak dedi düşman hoşlanmadığı bir kızı dışarı çıkarmaz diye bağırıyordu. Bütün dersane bize bakarken bağırmaya devam etti eski sevgiline ne olacak dedi. Doğru utku benim kadar onunda arkadaşıydı. Hıçkırıyordum. Utku diyebildim zar zor o bana neler yaşattı. Ben istemedim bu halde olmayı o istedi dedim. Öyle bir ağlıyordum ki dayanamadı, sarıldı. Beraber bir süre öyle kaldık. Özür diledi sonra. Derse girdik ama ben ben değildim sanki. Aklımda iki soru vardı;çok mu geç kalmıştım vazgeçmek için? Gerçekten benden hoşlanmış olabilir miydi? Son derste böyle geçti. Zil çaldı utku yanıma geldi her zman ki gibi girdi koluma beraberce indik aşağı. Düşmanı gördüm ama bakamıyordum oraya gözlerimi çevirdim görmemiş gibi dikilip ayak üstü sohbete başladık. Herkes heyecanla düşmanı bekliyordu. Aramam gerekiyordu elime telefonu aldım aramaya başlamışken geldi arkamdan herkesle selamlaşıp konuştu. O arada utku bana sarıldı ve vedalaştık bu beni affet demekti. Çok iyi bilirdim onu ve severdim. Düşmanla başladık yürümeye çok az aşağı yürümüştük ki bir anda elimi tutup otobüse bindirdi. Daha ne olduğunu bilememiştim. Nereye gidiyoruz dedim. çok soru sorma sürpriz dedi. En sevmediğim şey şu sürprizler. Ne hoşlanırım ne de yapabilirim. Ben tutamam kendimi anlatırım hemen. Ama nedense çok hoşuma gitmişti. Biraz gitmişken indi. Allahtan eve yakındık. Oturduk bir konuşma başladı, yine eski sevgilime geldi konu. Onu içimde bitireli çok olmuştu, o benden önce bitirmişti şayet ama. Orda anlatırken dayanamadım yaşadıklarımın ağırlığı çöktü bir anda, haketmemişliğin verdiği kırgınlıkla bir iki damla döküldü gözlerimden. İyi halt ettim gerçekten, çocuk ağlama bacım diyecek şimdi. Bir kere de tut kendini böyle bir insan için bir şeyi daha batırdın.  Aferin melin aferin. Sövüyordum kendime hemen lavaboya gittim dhaa gecenin başıydı. Ne ağlaması,  tma yıkarken ellerimi gözlerim yüzüğüme takıldı. Rengi gider suya deyirme demişlerdi.  Hemde çıkarıp cebime koydum.

Biraz sohbet devam ederken bir anda arkada şu eski dersanemdeki sevgililere takıldı gözüm, yine bir boşlukla oha bunlar beraber mi hala dedim. Düşman döndü arkasına, iremle bayram mı dedi. Evet yine batırmıştım, ama nerden bilebilirdim ilkokul arkadaşı olduklarını. Onlarda bayramın annesini bırakıp yanımıza geldiler aslında bir bakıma iyi oldu. O aptallığımı toparlarlardı belki. Biraz muhabbet falan zaman geçti. İrem bana sessizce çıkıyor musunuz diye sordu. Kalbim güm güm attı yemin ederim elim ayağım dolaştı. Heyecanla hayır dedim ama kızda o halimi farketmiş olacakki yakındır dedi gülerek. Allahım yer yarılsaydı da içine girseydim keşke. Düşmanla geçirdiğim çok zaman bu dileklerim zirvedeydi. Tam kalkacağız bende kasaya yürüdüm, düşman tuttu beni dedi sen nereye?  E dedim kahveyi ben ödeyeceğim. Bu masada sana hesap ödetecek değiliz dedi bayram. Ama iddia dedim ki gülerek ne güzel işte al sana ikinci buluşma sebebi dedi. Hiçbirşey söyleyemeden iremin arkasına takılıp onunla arabaya arkaya oturdum.

İrem önce kapıyı kitledi içerden erkekleri melettik bir süre kapıda. Ama çok sürmedi, sağı solu belli olmuyorki bunların. Neyse beni eve bıraktılar düşman benimle inip kapıya kadar eşlik etti. Ben teşekkür ettim, o teşekkür etti. Asansöre bindiğimde elim cebime gitti ve yüzükleri farkettim bütün gece orada kalmıştı, çok geçmeden onun yanında ben olmuştum tekrar şimdi düşündüğüm tek şey bir gecede bir erkekten bu kadar etkilenebilir miydi? Korktuğum başıma gelmişti. Sanki bile bile gitmemiş miydim oraya. Neden herşeyi görmezden geldi yüreğim. İmkansızlığı daha şimdiden görüyorduk düşmanda bende. Niye dur diyemedik ki birbirimize. Daha şimdilerde sorguluyorum bunu  o zmanlar tatlı bir heyecan vardı yüreğimde. El çırpıyor gelişini kutluyordu kalbim.