Yeni Öğrenciler (Düzenlendi)

3.4K 120 46
                                    

Multimedya: Erica

- Anne ben çıkıyorum

+ Tamam tatlım. İyi dersler

Dışarı çıkıp kapıyı kapattıktan sonra açık olan ayakkabı bağcığımı bağladım. Bu gün içimde tuhaf bir his vardı. Kötü değil iyi bir his. Okul birkaç blok ötedeydi bu nedenle yürüyerek gidiyordum. Son bloğa geldiğimde zil çaldı bende koşmaya başladım.

Ah lanet olsun yine mi!

Koşarak bahçeden girdim ve okul binasına yöneldim. Hızımı kesmeden içeri daldım ve koridorda koşmaya başladım. İlerde yerleri temizleyen bay Stan vardı.

- Günaydın bay Stan

+ Erica?

Koşarken arkamdan "yine mi?!" Diye bağırmıştı. Bende "Evet, her zaman!" diye bağırmıştım ama duyduğunu sanmıyorum. Koşarak köşeyi döndüm. koridorun sonundaki sınıf göründü. Hızlı adımlarla içeri daldım. İçeride tanımadığım altı çocuk tahtaya dizilmişti. Evet okulun en az öğrenciye sahip sınıfı bizim sınıftı da altısı birden fazla değilmiydi?

Yavaşça içeri süzülürken mırıldandım "Özür dilerim efendim." neyse ki iyi bir hocaydı "Hadi geç yerine" dedi sakince.

Hemen sırama oturdum. Ben tek oturuyordum ve büyük ihtimalle biri benim yanıma gelecekti. Hemen yanımdaki boş alanı doldurmaya çalıştım. ama geç kalmıştım biri çoktan yanıma gelmişti. "Oturabilir miyim?" diye sordu nazik bir sesle "Tabii." dedim

Küçümser ve kinli bir sesle söylemiştim. Belki diğer derslerde başka bir yere oturur. Aslında iyi birine benziyordu. Tanıdık gelmişti. Onu iyice süzdüm. Sarı saçları ve mavi gözleri vardı.

- Iıı şey merhaba ben Erica Stese.

+ Jeremy Renner, tanıştığıma memnun oldum

- Bende, peki diğerleri akraban filan mı?

+ Aaa hayır. Sadece arkadaşlarım

"Erica tanışma işini tenefüse bırak lütfen." Öğretmen tahtaya yazı yazmayı bırakmış bana bakıyordu.

"Afedersiniz" dedim. Ve önüme döndüm.

Jeremy gülümsedi ve önüne döndü. Yeni gelenlerin arasındaki tek kıza bakıp el salladı. Kız gözlerini devirip önüne döndü galiba sevgilisiydi.

______________________________________

Tenefüs bitiminde kitaplarımı topladım ve şu yeni gelenlerin yanına gittim. Aralarından bazıları çok tanıdık geliyordu. Şu kızıl kız. Jeremy ve siyah saçlı biri daha. Benim tanıdığım birilerine çok benziyordu. "selam" dedim. Tanışmak istiyordum bu yüzden kendimi tanıttım. Siyah saçlı ve Tony Stark'a benzeyen kişinin ismi Robert Downey Jr, Kızıl saçlı kız Scarlett Johanson, Hafif kıvırcık siyah saçları olan Mark Ruffalo ve geri kalan iki sarışının da isimleri Chirs Evans ve Chris Hemsworth. Onların uzun saçlı olanına kaslı Chirs diğerine Tatlı Chirs diyeceğim. Gerçi Tatlı Chirs'in de kasları kaslı Chirs'den pek geri kalır değil ama neyse.

Hepsi birbirinden çok farklı görünüyordu ama aralarında müthiş bir samimiyet vardı. Acaba nasıl altısı da birden aynı okula hatta aynı sınıfa gelmeyi başardı.

Ders zili çaldı dersimiz matematikti. Matematikği hiç sevmem. Hepimiz dolapların başına geçtik. Sonra da sınıfa yöneldik. Birkaç dakika sonra hoca geldi. "Evet bu gün ki dersimiz Fonksiyon" Yanımda oturan Jeremy sandalyeye yaslandı ve kafasını geriye attı. "Of matematikten nefret ederim." "Birde bana sor" dedim gözlerimi devirerek "Dersi mi kaynatsak?" diye devam ettim. Deferinden yırttığı bir kağıdı buruşturup çöpe attı. Tam isabet, hemde en arka sıradan. "İstediğini yapabilirsin" dedi. Gerçekten yetenekliydi. Bende denedim ama benim yaptığım en ön sırada oturan Tatlı Chris'in kafasına geldi. Oda geriye döndüp Jeremy'e pis bir bakış attı. Jeremy ise direk parmağıla beni gösterdi. Chris'e el salladım. Karşılık vermeden önüne döndü diğerlerine baktım. Kaslı Chris'in bizden pek bir farkı yoktu. Mark ve Scarlett dersi dinliyordu yada Dinliyor gibi yapıyorlardı. Tatlı Chris ise dinlemeye çalışıyordu ama kızlar onu rahatsız ederken bu imkansızdı. Robert uyuyordu. Pek çalışkan bir tipi yoktu zaten. Hocanın Robert'a doğru gittiğini görünce Jeremy'i dürtüp işaret ettim. Jeremy yaslandığı yerden doğruldu ve izlemeye başladı
"Çok yanlış kişiyi seçti" dedi sırıtak. Hoca Robert'ın yanına geldi ama sanırım o horluyordu. Hoca önce uyarı olsun diye birkaç kez öksürdü ama Robert hala horluyordu. Hoca ona seslendi ama uyanmadı. Bu sefer bağırdı "Robert Downey Jr! Okulun ilk gününde dersi mi asıyorsun!" Robet yerinden fırladı. Öğretmen çok sinirli gözüküyordu "Downey!" bir kez daha bağırdı sonrada "Hemen tahtaya" dedi Jeremy yanımda hala gülüyordu. Robert tahtada yazan uzun soruya bir göz attı ve "Cevap: (f+g) = {(1,0),(2,9)}" dedi. Tüm sınıf şaşkınlıkla hocaya bakıyordu. Hoca elindeki kağıda baktı ve "Doğru" dedi. Tüm sınıf aynı anda alkışlamaya başladı. "Az önce ne oldu?" diye sordum "Sadece alkış almayı seviyor." "O soru için saatlerce uğraşırmışım gibime geliyor." "Neden? yani o kadar da zor değil." "Tamam tembel değilim ama dahide değili- Dur bir saniye! O kadarda zor değil derken? tahtanın yarısını kaplıyordu!" diye sessizce bağırdım "İneklerin arasında o kadar çok kalırsan bunlar sana da çok basit gelir. İstersen sana anlatırım" "Bekle İnekler derken?" diyemeden Jeremy yeniden kendi dünyasına döndü

İki saatlik matematik işkencesi ve tahtaya kalkma korkusunun sonunda sınıftan koşarak çıktım. Beden Eğitimini sevmiyordum ama matematik gibi olamazdı. Üstümü giyindikten sonra sıraya dizilen arkadaşlarımın arasına karıştım. Bu hafta yakar top oynayacaktık sanırım. sekiz kişilik iki saha vardı. biz hepimiz zaten yedi kişiydik. Bir çocuk daha geldi. İsmi Andrey pek popüler değildir ama iyi biridir. Yeni gelenlerle tanıştıktan sonra guruplara ayrıldık. bir gurupta her iki Chris, Jeremy, ve andrey vardı bizim gurupta ise Robert, Mark ve Scarlett vardı. Hadi ama adil değil bu!

Topu ilk tatlı Chris aldı ve direk olarak bana fırlattı. Ben sağ tarafa atlayıp kaçtım. Top çok iyi bir falso ile gelmişti. Elime gelen ilk topu sıkıca kavradım ve fırlattım. Sanırım kağıt topunun intikamını alacaktı. Ben onunla uğraşırken çoktan Robert ve Mark'ın suratlarına birer top yediklerini Gördüm. Jeremy ard arda topları fırlatıp ikisinide vurmuştu. Scarlett iyi oynuyordu. Zaten ben ve o kalmıştık. Bir takla attı ve eline aldığı topu ne olduğunu anlamaya çalışan kaslı Chris'i vurdu. Bende bana doğru gelen topu fark edip son anda tutum ve Andrey'e fırlattım. Top tam omzuna gelmişti ve o sarsıntıyla Elindeki topu düşürdü. Geriye ben ve Scarlett , Jeremy ve Chris kalmıştı. Scarlett Jeremy ile baya uğraşıyordu. Jeremy ne kadar iyi atıyorsa Scarlett o kadar iyi karşılık veriyordu. Ben Chris ile karşı karşıya kaldım. Ona döndüm. yanımdaki topu yavaşça aldım kendimden hiç olmadığım kadar emin bir şekilde fırlattım. Hiç zorlanmadan kurtuldu. Aynı hız ve rahatlıkla topu geri fırlattı. yüzüme geliyordu. Sağa yada sola eğilmeliydim. Ama ben yere oturmayı tercih ettim. Son hızla kalkarken başka bir top kavradım ve fırlattım ama bu sefer kaçamadı. Top ayağına çarptı ve yandı. Yada yanmak istedi. şimdi Jeremy'e karşı ikimiz kalmıştık Scarlett'e yaklaştım. "Bire karşı iki yendik sayılır" Scarlett gülümsedi "Kendine o kadar güvenme" tam ağzımı açacakken bir topun suratımla buluşmazsı ile kendimi yerden tavanı seyrederken buldum. Nasıl fark edemedim! Sessizce sahayı terk ettim. Tatlı Chris ve kaslı Chirs'in yanlarına gittim ve onlarla birlikte izlemeye koyuldum. Tatlı Chris "İki oldu" dedi bana "Devamı gelecektir" diye yanıt verdim.

Jeremy ve Scarlett daha başlamamış olmasına rağmen herkes pür dikkat onları izliyordu. Sonra Chris tekrar konuştu. "Onları böyle görmekten nefret ediyorum." "neden?" "Çünkü fazla abartıyorlar." Scarlett ile Jeremy konuşuyordu. İkisinde elleinde toplar vardı. biraz daha dikkatli bir şekilde onları dinlemeye çalıştım.

Jeremy: bu kaçıncı karşılaşma?

Scarlett: Bilmem. her seferinde seni yendiğim için saymadım.

Jeremy: Hadi ama herkes biliyor ki bu güne kadar bitmiş bir karşılaşmamız yok. Ama bu gün burda seni yeneceğim

Lisemdeki Kahramanlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin