Multimedya: genç ve kısa saçlı thor
Tamam lise çağı bulamadım. Bende kardeşini koydum.______________________________________
Bu gün alarm çalmadan uyandım ve hazırlanmaya başladım. Belki de ilk defa okula geç kalmayacağım. Nedense içimde tuhaf bir heyecan var. Hani midemde kelebekler uçuşuyor derler ya. Belkide nedeni yeni arkadaşlarımdır. Dün onlarla baya iyi anlaşmıştım. Hızlıca hazırlandım. Bu gün diğer günlere göre daha bakımlı duruyordum. Diğerleri için güzel görünmek istiyordum. Güzel görünmek derken yakışıklı erkeklerle tanışan her kızın yapmaya çalıştıkları rutin şeyleri yapmaya çalışıyordum. Yani Chrisleri Jeremy'i Robert'ı düşününce. Eminim ki başta Bizim sınıf'ın kızları olmak üzere bu gün herkes iki katı bakımlı. İki katı makyajlı ve iki katı süslü olacaktı. Yeni gelenlerin hepsi okulun en popülerlerinden olacaktı. Bütün kızları bu guruba dadanacak Diye geçirdim içimden. Ama zaten Benim aşkla meşkle işim olmaz. Ben en fazla kanka olabilirim... Sanırım. Okul zili bizim evden kısıkta olsa duyulabiliyordu.
Olamaz! yine geç kaldım! kendimi düşüncelere o kadar çok kaptırmışım ki. Hemen evden çıktım. Ayakkabılarımı nasıl giydim hiç bir fikrim yoktu. Okula doğru koşmaya başladım. Yine geç kaldım, yine geç kaldım!
Okul bahçesine daldım ve hiç durmadan her sabah olduğu gibi sınıfıma yetişmek için hızlandım. Kapının önüne gelince durdum. Soluklandım ve üzerimi düzelttim. Yavaşça içeri girdim. Öğretmen tahtaya yazı yazıyordu, ders Tarihti. bana gözlüklerin altından baktı. Biraz somurtkan bir hocaydı ve şu an daha sinirli görüküyordu. Omuzlarımı yukarı kaldırıp başımı saklamaya çalıştım.
Öğretmen hiç bir şey demeden tahtaya geri döndü. Hemen omuzlarımı indirdim ve gülümseyerek yerime geçtim. Jeremy ordaydı ayaklarını sıranın üstüne uzatmış, sandalyesini geriye atmış uyordu. Gözlerini açmadan "Selam" dedi. Karşılık verdim "Ne kaçırdım?"
"Sıkıcı olan herşeyi." "Sen hiçbir dersi sevmez misin?" "Bir yerde 40 dakika boyuca oturup anlatılanları dinlemekten daha kötü ne var?"
"Yinede dinlemeye çalışabilirsin ne de olsa bu konulardan sınav oluyoruz" "Ben dinliyorum zaten" dedi, bana uzak olan kulağını işaret ederek.
Diğer kulağını görmek için öne eğildim kulaklık vardı. Müzik dinliyordu. Onu boş verdim. anlaşılan pek iyi hedefleri yoktuTatlı Chris'e baktım oda dersi dinlemiyordu. Aslında hiç biri dinlemiyordu. Kaslı Chirs hariç. O çok dikkatli bir şekilde dinliyor ve not tutuyordu. Dün onunla hiç konuşamamıştım. Bu gün onunla biraz sohbet edeyim.
______________________________________
Tenefüs olduğunda Kaslı Chris'in yanına gittim. Buraya baya zor alışacaktı belli ki. Çünkü daha ne yapması gerektiğini bilmiyormuş gibi görünüyordu.
- Selam
+ Merhaba
- Bu ders baya ilgini çekmiş anlaşılan
+ Evet şey... savaşları severim. şövalyelerin kudretli duruşları ve herşeyin ötesinde olan o savaşçı ruhları beni hep etkilemiştir
- Aaa evet beni de
+ Lütfen tuhaf konuşmama takmamaya çalışın
Gülümsedim gerçekten çok farklı bir aksaanı vardı. O da bana gülümsedi gülünce gözleri kısılıyordu. Ama hala ne yapacağını şaşırmış etrafında dönüp duruyordu. Sanırım onun kurtarıcısı olma zamanım geldi.
- Kantine inelim mi?
+ Olabilir
Beraber sınıftan çıktık ve koridor boyunca kızların fısıltıları arasında hiç konuşmadan yürüdük. Sonunda kantine geldik ve oradaki masalardan birine oturduk. "Birşey ister misin?" diye sordum "Hayır, Teşekkürler" dedi. "Yalnız başıma yemek yemek istemiyorum Lütfen." "O zaman ben gidip birşeyler alayım" dedi masayı sallayarak yerinden kalkarken "Tost istiyorum!" arkasından bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lisemdeki Kahramanlar
FanfictionBenden ne istiyorsunuz... Benim üniversite sınavım var!