Sınıfta olan bu sessizliği, sınıfa giren hocamız bozdu.
-Günaydın arkadaşlar! ben Kadir..
Sınıf hep bir ağızdan,
-Günaydın!!!
-Her ilk ders olduğu gibi sizinlede tanışalım.Hey! sen en arkanın bir önündeki, ayağa kalkarmısın?
O kişi bendim,tam da bu tarife uyuyordum.Ayağa kalktım ve konuşmaya başladım.
-Meraba,ben Mısra, Kastamonu'dan geliyorum.
-Hımm, bi keresinde bende oraya gitmiştim.Güzel yerdir..
Sınıftan, arka sıralardan bir ses duydum.
-Hocam,sizin lakabınız var mı?
-Şimdi tanışıyoruz,daha sonra söylesem?
Herkes hep bir ağızdan;
-Söyle! Söyle! diye bağırıyorlardı.
-Tamam tamam, benim lakabım, Deli Kadir..
Aradan kıkırtılar geliyordu.
-Tamam artık önünüze dönün.
Bense ayakta kalmış, olup biteni seyrediyordum.Hocamız bana dönerek:
-Peki ya senin lakabın ne:
-Benim lakabım yok hocam.
Sıska bir çocuk bana döndü ve sesli bir biçimde;
-Senin lakabın da "EBE" olsun dedi.
Ebe mi ? dedim içimden.
Belkide doğru bir lakaptı.Ben ebeydim,hep şanssız olan.Peki ya "SOBE" nerdeydi?
Hocamızın bize "susun" diye bağırmasıyla gürültü son buldu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(EBE-SOBE) AŞK
RomanceBilmiyorum, aşk belki bizi bir yerlerde, saklandığımız yerden bulup çıkaracak. Kolay mı zaten aşk gibi o güzel kelimeden kaçmak ? O gün sabah kalktığımda, o kadar heyecanlıydım ki, kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Dün gece de zaten gözüme bir...