İLK GÜN

26 4 3
                                    

Sabah kalkarkalmaz ılık bir duş aldım. Odama gidip hızlıca hazırlandım. Uzun ve güzel yaz tatili bitmişti. Bu gün okullar başlıyordu. Okula birlikte gitmek için en iyi arkadaşım Ebru'nun evinin önüne gittim. Oda beni orada bekliyordu. Selamlaştık ve okula gitmeye başladık. Yolda sanki biri beni izliyormuş gibi hissettim ve biraz gerildim. Ebru da bunu farketti ve bana sordu;
- Melis bir sorun mu var ?
- Ebru bilmiyorum, sanki birisi beni izliyor!
- Melis bence sana öyle geliyor. Çünkü burada bizden başka hiç kimse yok! dedi ve yola devam ettik. Hala çok tedirgindim. Ama mecburen uykusuzluktan hayal gördüğümü düşündüm.

Okula geldiğimiz zaman hemen beni gören arkadaşlarım yanıma geldi. Onlarla selamlaştık. Bana bağzı sorular sordular. Bende cevapladım. Biz okulda ben Ebru ve Ceren ile takılırız. Yanımıza arada başka kişilerde gelir. Ebru ve ben Ceren'ide yanımıza alıp sınıfa doğru yüdük. Sınıfta ben Ebru yla, Cerende arkamıza Selin ile oturdu. Daha zil çalmamıştı. Beni geçen senedir seven selim yanıma geldi. Güler yüzle günaydın dedi. Bende ona gülümsedim. Selim;
- Melis bu gün üzgün görünüyorsun. Birisi mi üzdü seni? Dedi. Aslında üzgün falan değildim.
- hayır hayır... Sadece biraz uykum var. Dedim.
- Tamam, bir şey olmamasına sevindim. Görüşürüz diyerek sırasına oturdu. Bu okulda populer bir kızım. Bu yüzden beni seven tek kişi Selim değil. Birkaç dakika sonra hoca sınıfa geldi. İlk gün olmasına rağmen ders işledik. Teneffüs zili çalınca Ceren Ebru ve ben kantindeki masalardan birine oturduk. Biraz lafladık. Yanıma tekrar Selim geldi. Selim de popüler birisi. Ebru ve Ceren'e el hareketiyle gidin işareti yaptı. Kızlar hemen yanımdan kalktılar ve Selim yanıma oturdu. Ben çoğunlukla Selim den kaçarım. Çünkü herzaman bana asılır ve ben bu durumdan sıkıldım. Ama şimdi onu dinlemek istedim. Selim;
- Melis bak hemen hayır deme sadece bir gün deneyelim. Bu akşam birlikte sinemaya gidelimmi? Dedi. Nerdense istemsizce olur dedim. Sanırım yaz tatilinde onu özlemişim. Çünkü arkadaş olarak iyi birisi. Biliyorum onun bahsettiği dostça olmasada sinemaya gideceğim. Selim;
- Nasıl yani sen evetmi dedin şimdi? Dedi gülümseyerek. Bende;
- Evet ama arkadaşça evet diye düşünmüştüm. Dedim. Selim;
- Olsun yinede evet dedin. Diyerek gülümsedi ve masadan kaktı. Zil çalmıştı sınıfa gittim. Kızlar orada beni bekliyorlardı. Merakla "noldu" diye sordular. Ben olanları anlattım. Ebru;
- Yani şimdi siz resmen çıkıyosunuz dedi.Alaycı bir şekilde. Bende;
- Hayır öyle düşünmeyin. Tam olarak öyle değil. Ceren peki nasıl dedi. Yine alaycı bir şekilde. Ben bir şey diyemedim. Sonrada hoca geldi ve ders başladı. Kızlar arkada kısık sesle gülüyorlardı. Büyük bir ihtimalle bana gülüyoradı. Ben aldırmadım bile. Ebru elime bir kağıt sıkıştırdı.
- Ebru bune diye sordum. Ebru;
- Selim den dedi. Ben ilk şaşırdım ve kağıdı açtım. Kağıtta: "Akşam için çok heyecanlım sevgilim." Yazıyordu. Ben sadece ona bakarak gülümsedim ve kağıdı çöpe attım. Birkaç ders sonra çıkış zili çaldı. Ben hemen eve gittim. Odama çıkıp zaman kaybetmeden hazırlanmaya başlandım. Altıma siyah bir tayt, üstüme biraz bol siyah yazılı beyaz bir tişört giydim. Saçlarımı hafif dalgalandırdım. Çok azda makyaj yaptım. Açıkcası bende biraz heyecanlandım...

Selim beni evimin önünde bekliyordu yanına gittim. Bana uzun süre sarıldı. Sonra saçımı okşayarak; - Nasılsın? Dedi.
-İyiyim hadi gidelim dedim. Gülümseyerek. Artık ona soğuk davranmak istemiyordum. Elimden tutu ve bir taksiye bindik. Yol boyunca çok bir şey konuşmadık. Sinemanın önünde indik. Sinema sırası çok kalabalıktı. Bana;
- Sen burada bekle ben biletleri alıp geliyorum tamammı sevgilim dedi. - Tamam dedim. Ve onu bir köşede bekledim. Bu sefer eminim birisi beni izliyor. Heralde bu kezde hayal değildir. Çok yakınımda ama onu göremiyorum. Arkamdan biri bana dokundu. Çok korktum.
- Hıhh diye titredim.
- Melis benim Selim, korkma buradayım dedi. İzleniyormuşum gibi hissetiğimi ona söylemedim. Yani gerginlik çıkmasını istemedim. Sinemaya girdik, bir aşk filmiydi. Filmin sonlarına doğru yine o his. Çok yakınımda ama nerde. Kimdi o? Yada öyle birisi varmıydı? Sonra bir kafede oturup, uzun uzun konuştuk. Geç olunca eve gitmek istedim. Beni eve bıraktı. Yanağımdan öpüp görüşürüz dedi. Bende görüşürüz diyerek eve girdim.

Saate baktım saat 11:30 du. Zaman çok hızlı geçmişti. Eğlenceli bir gün geçirmiştim. Başta arkadaşça demiştim ama hiç öyle olmadı. Ben bunları düşünürken. Ebru mesaj attı. "Eve geldiysen beni ara!" Yazıyordu. Ebru'yu aradım. Konuşmaya başladık. Neler yaptığımızı sordu. Bende ona kısa bir şekilde anlattım. sonra telefonu kapattım. Acaba Ebru'ya tekrar anlatsamıydım izlendiğimi. Ama inanmıyorki. Neyse artık bunun bir önemi yok. Bence bu kadar takmamalıyım diye düşündüm. Sonrada yatağıma yatıp uykuya daldım.

"HERKEZİN BİR GÖLGESİ VARDIR"

GÖLGEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin