2.Gün

28 4 0
                                    

Ben sizlere  hiç ailemden bahsetmedim. Şimdi çok kısa onlardan bahsedeceğim. Zengin bir aileye sahiptim.Ama ailemi bir yıl önce trafik kazasında kaybettim. Evde Saliha sultan diye bir aşçım aynı zamanda temizlikçim var. O benim annem gibidir. Ona herşeyimi anlatırım. Bana şuan sadece o bakıyor. Aslında annem ve babam ölmeden önce çok iyi bir aileydik. Ama bunların hepsi geride kaldı...

Sabah yataktan kalınca farkettimki okul kıyafetlerim üstümde. Makyajım yapılı. Ama bu nasıl olur. Ben daha yeni uyanıyorum. Gecedende böyle yatmamıştım. Sanki büyülü gibi. Ne diyorum ben? Kesinlikle uyanıp sonra giyinmişimdir. Ve tekrar uykuya dalmışımdır. Böyle birşeyi hatırlamasamda başka bir açıklaması olamaz. Telefonumu elime alınca bir mesaj geldi. Mesaj Selim'dendi. Mesajda; "Nerede kaldın? Aşşağıda seni bekliyorum." Yazıyordu. Hemen koşarak aşşağıya indim. Selim;
- Günaydın prenses. Diyerek sarıldı.
- Günaydınnn diyerek ona sarıldım. El ele tutuşarak okula doğru gittik. Okulun kapısından girince herkez bize baktı. Bazıları şaşırdı, bazıları kıskandı, bazılarıda sevindi. Olaylar çok çabuk gelişmişti. Ben bile yeni farkına vardım sevgili olduğumuzun. Selim;
- Melis istersen birlikte oturalım sınıfta. Olurmu? Dedi. Bende;
- Aslında ben Ceren'e söz vermiştim. O yüzden yarın otursak olmazmı? Dedim. Selim;
- Sevgilim ilk günlerimizde bile satıyosun beni. Birlikte otursak daha iyi olur.dedi. Bende mecburen kabul ettim. Sınıfa girdik ve bir sıraya oturduk. Yanıma Ceren geldi ve dediki;
- Melis hani birlikte oturacaktık?
- Oturacaktık ama Selim ısrar edincee ıııı...Çok üzgünüm gerçekten özür dilerim.dedim. Ve Ceren hiç bir şey demeden gitti. Selim yüzünden Ceren'le aram bozuldu. Ama Ceren de anlayış göstermesi gerekirdi niye hemen bir şey demeden gidiyorki? Çok saçma. Neyse artık düşünmiycem onu. Hoca sınıfa girdi ve ders başladı. Canım sıkıldı ve cama doğru baktım. Birisi vardı orada beni görünce hemen kayboldu. Ama bu kez eminim bu hayal değil gerçektende izleniyorum. Hemde heryerde herzaman... Teneffüs zili çaldı. Selim birlikte kantine gitmek istedi. Bende kabul ettim. Kızları acaba çokmu boşladım? Bilmiyorumki. Kantinde bir masaya oturduk. Bir kaç dakika sonra Ebru ve Ceren geldi. Onlara doğru bakıp el salladım. Onlar hiç bir şey yapmadan arkalarına döndüler. Resmen bana tirip attılar. Ne alaka ya? Selim'e kızların bu tavırlarından bahsettim ve bunaldığımı söyledim. Selim;
- Onlar seni kıskanıyorlar. Bak bunaldıysan okuldan kaçıp bize gidelim. Bak bu teklifi yanlış anlama sadece kafanı rahatlatmak için yani film izleriz. Konuşuruz tabi sende istersen. Diye sordu. Ben bu teklifi kabul ettim. Rahatlamaya gerçekten ihtiyacım var...

Zilin çalmasına az kalmıştı. Koşarak çantalarımızı aldık. Ve okulun duvarlarından atladık. Aslında okuldan uzaklaşmak bile bana iyi gelmişti. Bir taksi çağırıp, Selim'in evine gittik. İlk Selim bana evi gezdirdi. Evi çok güzeldi. Sinema odasına gidip bir film seçtik. Bu sefer korku filmi izledik. Film bitince başka bir film daha açtık bu komik bir film di. Bu filmde bitince konuşmaya başladık. Selim beni gerçektende rahatlatmıştı. Onunla vakit geçirmek beni mutlu ediyordu. Selim;
Soru cevap oynayalımmı? Dedi. Bende kabul ettim. İlk soruyu o sordu.
- Benden gizlediğin birşey varmı? Bu soruya cevap vermek için biraz bekledim. Acaba ona takip edildiğimi söylemelimiyim? Karar verdim ve cevaplıyorum.
- Selim sana bir şey söyliyeceğim emin değilim. Ya da eminim. Bilmiyorum işte. Ama büyütme ve kimseye söyleme olurmu?
- Olur tabiki hayatım anlat sen.
- Beni birisi takip ediyor. Seninleyken, yalnızken, başkasıylayken. Kısacası herzaman onu görüyorum. Bunu sana daha önce söylememin sebebi onu görememem. Yani gördüğüm zaman kayboluyor. O yüzden bana inanmazsın diye düşündüm. Dedim. Selim beni dikkatlice dinledikten sonra;
- Melis dalgamı geçiyorsun benimle? Göremediğin birisi seni takipmi ediyor? Sen göremiyorsan seni takip ettiğini nerden biliyorsun? Dedi. İnanmayacağını biliyordum niye söyledimki ?
- Tamam tamam bu konuyu kapatalım. Dedim en sonunda
Selim kabul etti. Saat geç olmuştu aslında. Ama gitmek istemiyordum. Ebru dan mesaj geldi. "Melis bu gün okulda hiç yanımıza gelmedin sonra selim'le okuldan kaçtın ve bu gün beni hiç aramadın. Farkındamasın sevgilin olunca yüzümüze bile bakmıyorsun!!!" yazıyordu. Haklıydı. Ama bende haklıydım. Mesajı Selim'e gösterdim ve ağlamaya başladım. Selim;
- Melis ağlma nolursun sen ağlarsan bende üzülürüm. Hem barışırsınız hemen dedi. Beni azda olsun teselli etti. Kafamı omuzuna yasladım. Ve sessiz sessiz ağladım . Selim bir yandan beni teselli ediyordu, bir yandanda gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu ve Selim'in evinde hatta Selim'in omuzunda uyuya kaldım.

"HERKEZİN BİR GÖLGESİ VARDIR"

GÖLGEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin