KARANLIK

HAYAT OKUMAYI SEVERİM

Ertesi gün sabah erkenden kalktı genç kız. Aynanın karşısına geçip kendini izledi bir süre. Yeni uyandığından bir çirkinlik vardı üstünde. Banyoya geçip elini yüzünü yıkadı. Üstünü giyinip saçlarını yaptı. Kendine gelmiş ve üzerindeki çirkinliği üstünden atmıştı. Kahvaltı yapıp dişlerini fırçaladı. Cebine bir miktar para atarak evden çıktı. Buluşmak için sözleştikleri yere geldi. Doruk hafifçe elini salladı. Gamze ağır adımlarla Doruğun yanına gitti. kısa bir selamlaşmadan sonra pazara doğru yürümeye başladılar. Pazar çok kalabalıktı. Genç adam genç kızın narin ve sıcacık elini kendi elleriyle kenetledi. Genç kız irkildi böyle bir şeyi beklemiyordu.

''Birbirimizi kaybetmemek için'' Genç kız başıyla onayladı. Kalabalığın içinden sıyırarak yürümeye çalışıyorlardı. Bir kitapçının önünde durdular. Genç kızın baktığı kitaplar genç adamın dikkatini çekmişti. Genellikle dram ağırlıklıydı

'' Dram okumayı seviyoruz sanırım ''

''Daha çok hayat okumayı severim'' Genç adam güldü bu kız ona değişik geliyordu her bir cümlesinden anlam çıkarmaya çalışıyordu. Bu anlamlar genç kıza göre fazlasıyla ağırdı. Bir kitap satın aldılar ikisi aynı anda hangi kitabı aldıklarını sordular

''KARANLIK'' İkisi de birbirlerine bakıp güldüler. 

''Bakalım önce kim bitirecek?'' Genç kızın sorusunu genç adam rahatlıkla yanıtladı

''Aslında kitaplar bitmez son sayfayı okuyup bitirdikten sonra biz yazarız kitabı '' Genç kız kafasını sallayıp onayladı. 

''Eğer sende istersen seni bizim grupla tanıştırmak isterim'' 

''Tabi isterim '' Genç adam 32 diş sırıtmasını yaptı. Saat akşam onda onu alacağını söyledi genç adam, genç kız onayladı. şimdi annesi ve babasından izin istemesi gerekiyordu. Sorun etmiyeceklerinin rahatlığı vardı üstünde. Pazardan son olarak aynı bileklikten aldılar. Bu bileklik onların dostluğunun simgesiydi. 

*DOSTLUK PAHA BİÇİLEMEZ BİR ŞEYDİR. NE ANNE DOLDURUR YERİNİ NE DE BABA *