Bal-Ayı

574 23 2
                                    

2 Hafta Sonra
Nisan'dan
Balayı için geldiğimiz yer tam anlamıyla müthiş'ti.Hemen eşyalarımızı yerleştirdik.
-'Sinan,burası harika bir yer'
-'Aslında  burası harika değil,sen olduğun için çok güzel görünüyor'
-'Sinan,havuza inelim mi?'
-'Tamam,inelim'
Dolap'ımı açtım ve üzerime siyah mayokini'mi  giydim.
Üzerime siyah bir elbise giydim.Altıma'da siyah terliklerimi giydim ve siyah şapka'mı aldım.Baya siyah olmuştum ama siyah'ı seviyorum.
Sinan'da hazırlandı ve havuza indik.Şezlong'lara oturduk.
Elbise'mi çıkarttım.
-'Nisan,bu mayokini biraz fazla olmamış mı?'
-'Yo,bence gayet normal'
-'Biraz fazla açık sanki'
-'Gayet uygun'
-'Sen bilirsin Nisan'
Niye kızdı ki bu kadar?Alt tarafı mayokini yani.
Saçlarımı topladım ve Sinan'dan yardım istedim.
-'Sinan,krem'imi sürebilirmisin bana?'
-'Zevkle'
Sinan krem'imi sürdü ve bende güneşlendim.
-'Sinan,etraftaki kızlar sana  çok bakıyorlar'
-'Ne yapabilirim ki aşkım.Çok yakışıklıyım'
-'Sinaaaannnn!'
-'Kıskandın mı sen?'
-'Yok canım neyi kıskanıcam,benim değilmisin?'
-'Seninim'
Sinan'ın Şezlong'u ve benim şezlong'umu birleştirdim ve Sinan'ın elini tuttum.
Sinan'a  bakan kızlar hemen başka şeyler ile ilgilenmeye başlamıştı.
YAŞASIN KÖTÜLÜK!
-'Sen çok mu kıskandın beni?'
-'Çok'
Tamam,doğruyu söyleyeceğim.
Acayip kıskandım.Resmen yiyecek gibi bakıyorlardı.
Ama hata bende,bir Sinan Akyürekli'ye aşık olursan böyle olur.
Olsun,seviyorum ben onu.Hemde çokkkkk.
Sinan yanağıma bir öpücük kondurdu ve beni kendine çekti.Sıkı sıkı sarıldı.
Bu bize bakanlara yeter'de artardı.
-'Sinan,hadi havuzaaaa'
-'Tamam,hadi bakalım'
Beraber havuza atladık.
-'Sinan,yarışalım mı?'
-'Olur ama bir şartla'
-'Ne şart'ıymış o?'
-'Kaybeden,kaza'nanı öpecek'
-'Tamam,anlaştık'
Yani en fazla ne olabilir ki?Sadece yanaktan bir öpücük.
Yarışa başladık ve Sinan kazandı.
Ben kazansam ne olurdu ki yani?
Havuz'dan çıktık ve havlularımız ile kurulandık.
-'Evetttt,sıra ödülde'
Sinan'a yaklaştım ve yanağına bir öpücük kondurdum.
-'Olmadı'
-'Neden?'
-'Yanaktan değil dudaktan çünkü'
-'Olmaz,yanaktan'
-'Hayır ,dudaktan hadi'
Yavaşça Sinan'a yaklaştım ve dudağından öptüm.
-'Oldu mu?'
-'Harikaydı.'
-'Hadi gidelim artık'
-'Tamam,gidelim'
Çanta'mı topladım ve üzerime elbisemi giyip,Sinan'ın yanında yürümeye başladım.
Eve geldik.
Ikimizde banyoya koşuyorduk.
Ve tuvalete giden ilk ben oldum.
-'Ben kazandım'
-'Hıh,ben birkere sen kazan diye koşmadım'
-'Tabi canım tabi'dedim ve kapıyı kilitledim.Kısa bir duş aldım ve banyo'dan çıktım.
Sinan'da benden sonra duşa girdi ve ondan sonra yemek yedik.
-'Nisan,sıkıldım ben'
-'Ne yapalım?'
-'Bilmem'
-'Bul birşeyler'
-'Hmm,o zamannn-'
-'Buldummmmmmm!'
-'Ne buldun?'
-'Film izleyelim'
-'Tamam,olabilir'
Film'i seçtik ve izlemeye başladık.Çok duygusaldı.
Ki ben yarısına kadar izleyebildim,uyuya kalmışım.
Ne yazık ki sadece bir gün tatil yapıcaktım.Yani aslında istediğimiz kadar yapabilirdik ama ben istemedim."Patron ile evlendi,yaşadı" gibi dedikodular yapılsın istemiyordum.
O yüzden sabah erkenden döndük Istanbul'a.
Hazırlandım ve ofis'e gittik.
Odama gittim.Özlemişim odamı.Böylede işkolik'im işte.
Bilgisayar'ımı açtım ve çalışmaya başladım.
-'Gel'
-'Nisoş,erken dönmüşsünüz'
-'Evet canım,erken döndük'
-'Neyse sorun değil,özledim seni'
-'Bende seni'
-'Biz şimdi seninle artık pijama partileri yapamayacakmıyız?'
-'Yaparız,niye yapamayalım ki,sonuçta beni diğer evim hala duruyor'
-'Doğru ya,sen o evi satmadın di mi?'
-'Satarmıyım hiçya,canım evimi'
-'Satma zaten'
-'Özledim ya seni'
-'Bende'
Ayağa kalktım ve Ela'ya sımsıkı sarıldım.
Kuzen gibisi yok....
-'Çalışıyormusunuz yoksa sohbet mi ediyorsunuz?'
-'Patron,karın ile birazcık hasret giderdik o kadar.Sonuçta sen yeterince giderdin'
-'Elaaaaa'Ela'ya uyarı dolu bakışlar attım.Oda kırdığı pot'u anladı ve özür dileyip,odadan çıktı.Ah Ela Ah!...
-'Sinan,ben birşey anlatmadım gerçekten'
-'Nerden biliyor o zaman?'
-'Bilmiyorum ki'
-'Neyse,bittimi işin?'
-'Çok az kaldı'
-'Tamam,işin bitince haber ver mola'da beraber olalım'
-'Tamam,herhalde beraber olucaz bırakırmıyım seni hiç'
-'Tamam,görüşürüz'dedi ve yanağıma öpücük kondurdu.
Bende onun yanağından öptüm ve işime geri döndüm.Sinan'da odasına gitti.
Yarım saat sonra işim bitti ve yemek yemeye gittik.
Ben bol soslu bol tereyağlı bir mantı aldım.Sinan'da öyle.
Yemeğimizi yedik ve tekrar ofis'e geçtik.
Çalış,çalış,çalış çalışmayı seviyorum ya.
Akşam oldu ve evimize gittik.
-'Nisan,sana bir sürprizim var'
-'Nedir o?'
-'Gözlerini kapa ve ben aç diyene kadar açma'
-'Tamam'
Sinan,Nisan'ı bir odaya götürür.
-'Açabilirsin gözlerini'
Nisan gözlerini açar ve şok olur.
Sinan bir bebek odası hazırlatmıştır.Ve beşiğin içinde bir bebek vardır.
-'S-Sinan bu bebek nerden çıktı?'
-'Evlâtlık edindim birtanem.Madem bizim çocuğumuz olmuyor,bizde evlâtlık ediniriz'
Nisan hemen koşar ve bebeği kucağına alır.Öyle mutludur ki.
-'Sinan bu bebek bu saat'e kadar yalnız mı kaldı?'
-'Hayır,birisi vardı başında ama az önce çıktı.Biz gelince'
-'Sinan,adı ne?'
-'Doruk'
-'Doruk,harika bir isim'
-'Merhaba oğlum,merhaba'
Oğlum gözlerini açtı ve bana baktı.İçim huzur doldu resmen.
Sanki gerçekten benim oğlummuş gibi.
Sonra gözlerini kapattı ve uyudu.İnsanlar bebeklerini nasıl bırakırlardı ki...
****___1 Hafta Önce*****
Nisan ve Sinan doktor'a gittiler.
Çocukları olsun istiyorlardı ve bunun için tüm kontrollerden geçmek istediler.
Doktor'a gittiler ve gerekli testleri yaptırdılar.
Doktor Sinan'ın çocuğu olabileceğini ama Nisan'ın kısır olduğunu söylemişti.Nisan yıkılmıştı.
~~~~~~~~~
-'Sinan,beraber uyuyalım mı?'
-'Tamam birtanem,olur'
Sinan ben ve Doruk odamıza gittik ve üzerimizi değiştirip,uyuduk.
~~~~~~~~~~~~~~~~
Sabah'a Doruk'un ağlama sesi ile uyandım.Sanırım acıkmıştı.
Ama ben emziremem ki.
Hemen Sinan'ı uyandırdım.Belki o çözüm bulurdu.
-'Sinan!Sinan çabuk kalk ölüyoruzzzzz!'diye  bağırdım.
Sinan korkuyla yerinden sıçradı.
-'N-Ne ölmesi Nisan ne diyorsun?'
-'Şaka yaptım sadece,Doruk acıktı galiba ne yapıcaz?'
-'Çantasında süt vardı'
-'Tamam o zaman,sen Doruk'a bak ben süt'ü alıp geliyorum'
Doruk'u Sinan'a emanet ettim ve Doruk'un odasından gidip süt'ünü aldım.Mutfağa gittim ve sütü ılıştırdım.
Tekrar odam'a geri döndüğümde Sinan koltuk'ta oturuyordu ve kucağında Doruk vardı ve ağlamıyordu.
Benim geldiğimi görünce bana baktılar.Ama Doruk elimdeki süt'ü görünce ağlamaya başladı.
Hemen yanlarına ilerledim ve biberon'u Sinan'a verdim.
Sinan Doruk'un karnını doyurmaya başladı.
O kadar tatlılardı ki.
Bu mutluluk hiç bozulmasın istedim...

Zorlu AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin