{OYUN}

93 87 0
                                    

{Sadece Sen}

Nihayet akşam olmuştu, açlıktan karnım davul çalıyordu, her kes masayı kurmaya koştururken, ben ise bi ağacın altın da tek beşıma oturmuş gökyüzünü izliyordum, yıldızlar ışıl ışıl parlıyorlardı, aklıma küçükken, yurdun kapısının merdivenlerinde oturmuş gökyüzüne bakarak, bir yıldız resmi çiziyordum, ve onu sonsuza dek sakliyacaktım, peki ama şimdi nerde o yıldızı,


Ne yaptım, atmadığım dan adım gibi eminim, peki ozaman nerede, bilmiyorum, belki de yanlış hatırlıyorumdur, belki de bir rüyaydı, ne önemi var ki, oturduğum yerden kalkıp, üstüm deki tozları silkeledikten sonra, masaya geçtim, berenle hala konuşmuyoruz, o mu suç lu yoksa ben mi?, tabiki de o suçlu yemeğimi hızlı bir şekil de yedikten sonra, çimenliklere oturdum, yanıma eylül ve beren geldi, bunu tahmin ediyordum zaten, ilk söze beren başlamıştı,

"şey doğa ben dün için, gerçekten çok özür dilerim, amacım seni üzmek değildi, yani birden çıktı ağızım dan, biliyorsun ben ağlarken ne dediğimi bilmiyorum, lütfen affet,!!"dedi.

"sorun dil, olur böyle şeyler,"dedim.

"ailemi bulmam da bana yardımcı olucakmısın,!"dedi.

"bi ailen varsa neden olmasın,"dedim.

"var dün yurda benim adıma bir paket bırakılmıştı, için de benim ve anne min resmi vardı, bunu bırakan kişinin kim olduğunu bilmiyorum, ama adının demir olduğunu biliyorum, numarasını yazmış,"dedi.

"yani bir erkek beren biri sana çok büyük bir oyun oynamış,"dedim.

"doğa oyun dil,"dedi.

"nerden biliyorsun,?"dedim.

"çünkü içimde bir umut var, en azın dan bir konuşalım, he belki de doğrudur, yani bir ailem vardır,"dedi.

"tamam ama o şerefsizle buluşacağın zaman, bizde seninle olacağız,"dedim.

Birden boynuma atladı, çok sevinmişti, ama ben sarılmamıştım, içim de kötü bir his vardı, belki de gerçekten birisi ona oyun oynuyordur, beren çok saf onun bu saflığını kullanıyor olabilirler, beren ben den ayrıldıktan sonra,

"benim bi işim var, birazdan gelirim,"

Beren gittikten sonra, tunç batunun sağ kolu yanımıza gelmişti, eylül birden heyecanlamaya başlamıştı, yapma be bebişim, bu na aşık olamassın,

"sorun nedir,"dedim

"batu sizi çağırıyor,"dedi.

Lan bu çocuk iyice belledi emir vermeyi, göstercem gününü, oturduğum yerden bir hışımla kalktım ve, hızlı adımlarla, betuların yanına geldim, tayfasıyla oturmuş kamp ateşin de, gitar çalıyordu, abi bu nedirya,

"lan olum hala anlamadın mı?, ben senin emirlerini yerine getirecek, sırf altına girmek için uğraşan kızlardan değilim, "dedim.

"kavga için çağırmadım seni, bir oyun oyniyacağız, bir kişi eksik,"dedi.

"bana ne lan git bul birini,"dedim.

Kulağıma eyilerek,

"iddayı ne çabuk unuttun"dedi.

Doğruya ben bununla iddaya girdim, ve kaybettim, mecburen dediklerini yapmak zorun dayım, oyuna ben de katıldım, ve eylül de, şişe çevirmece, bu nedir ya, bu oyunu hiç sevmem, çünkü hep yalan söylerim, bu da beni huzursuz ediyor, şişe çevrildi tunç ve eylüle çıktı, tunç soruyor eylül cavaplıyordu,

EYLÜL ATABEK......

Tunç bana soracaktı, cesaretliği seçemezdim, kim bilir ne yaptırırdı bana, on dan hoşlan sam da onun ne kadar şerefsiz biri olduğunu gözden çıkaramam, derin bir nefes aldım, tunç pis pis sırıtyordu, ben ise gözlerimi ciddi bir pozisyon da dikmiş, onu izliyordum, artık sorsada cevaplasam,

"kaç takıyorsun,?"dedi.

Yok artık, ya işte boşuna şerefsiz demedim, al işte kaç takıyorsun, olum sana ne, ben sana sipermin kaç diye sorsam, kim bilir neyapardın, tam ce vapliyacakken, araya doğa girmişti, erkek yaa, aslın da tahmin etmeliydim, doğa bu konularda hiç durmaz ki,

"lan şerefsiz, utan mıyor musun, bir kıza kaç takıyorsun diye sorulur mu"

"sorulur tabi lan, oyun bu"dedi.

"senin sipermin kaç,"dedi.

Offff, lan doğa kızım sen benim ruh ikizimsin, hadi bakalım tunç bey cevapla bakalım,

"ya hiç öyle soru sorulur mu?"dedi

"sorulur tabi, oyun bu,?"dedim.

Göt olmuştu, hiç bir şey diyemiyordu, lan bizimle uğraşılmaz, napalım yavaş yavaş adam ediyoruz işte,

"tamam o soruyu geçelim, hiç öpüştün mü?"dedi.

"hayır,"dedim.

Şişe bir daha çevirildiğin de, Oof tam da adamına çıktı, batu ve doğa,

SADECE SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin