{SENDEN NEFR-}

81 86 0
                                    


{Sadece Sen}

DOĞA TAŞKIRAN

Batu bana soracaktı, batu bana, ah hayır ben hep cesaretlik derim, ama eyer desem, bana kötü bir şey de yaptıra bilir, ama doğruluk dersem, dahada çok kötü olur, batu bana sormadan,

"cesaretlik"dedim.

"kalk ve soyun,"dedi.

"şaka mı bu ya?"dedim.

"doğa kalk ve soyun,"dedi.

Ayağa kalktım, ben bunu yapamam, hayır yapamam, ama bu seferde benimle dalga geçer, ya kim lerin arasına düştüm ben, vahşi ler hepsi, insanlık denen bir şey kalmamış bunlar da, herkes bana meraklı gözlerle bakıyordu, şeytan diyorki git çıkart hepsinin gözlerini, en baştada batunun kini,

"başlasan artık"dedi.

"bu çok aptalca bir şey,"dedim.

Tunç"hadi be güzelim, göster şu güzelliğini"

Atakan"doğa çekinme be güzelim, biz yabancımıyız"

Hepsi kahkaha atmaya başlamıştı, dalga geçiyorlardı, biri beni kurtarsın, deniz!

"abi bu yaptığınız hoş bir şey değil"

Yürü be deniz,!!!

Tunç"ne lan nemus bekçiliğine mi başladın"

"bırakın kızı,"

Batu"deniz olum sen bu gün iyi değilsin, istersen bir git uyu"

Tunç"hadi be abi, yapşu işide ruhumuz canlansın"

Atakan"lan her gün gördüğün bir şey,"

"lan herkesin ortasın da, bi başka oluyor"

Betu Ayağa
Ayağa kalktı, ve dibime girdi. Yaşlı gözlerimle ona yalvarıyordum, ben doğa birine yalvarıyorum, şaka gibi, ilk kez bu kadar çaresiz hissediyordum kendimi, bu kadar adi olmamalı, bir kızı her kesin ortasın da soyun duracak kadar,

"eylenceli olucak"dedi.

birden... omuzum dan tutup aşağıya kadar yırtmıştı badimi, yapmıştı ya resmen, şu anda südyenim ortada, ondan nefret ediyorum, iğreniyorum, şerefsiz,

"sen den nefr-"dedim.

Eliyle ağızımı kapatmıştı,

"bu daha başlangıç"dedi.

Elini çekti, oradan hızlı bir şekil de ayrıldım, koşmaya başladım, ama nereye gittiğimi bilmiyorum, karanlık orman da tek başımayım, karanlığı severim, çünkü oda yetim, onun da kimsesi yok, benim gibi, çimenliğin üzerine uzandım, ve uyudum,

Gözlerimi açtığım da, karşım da batu vardı, direk doğruldum, ve ayaklandım, batu ise bir ağaca yaslanmış, elin de sigerasıyla bana bakıyordu, şu an da onu öldürmek istiyorum, dövmek ne biliyim hırsımı falan almak istiyorum, bit miyecek yoksa bu içim deki öfke, yanına gittim, karşısına dikildim, ve onu yumruk lamaya başladım, artık o koca kaslarına ne kadar işliyorsa,

"seni adi pis maço, pis ayı, pis öküz, resmen beni soydun, herkesin ortasın da, pis lik, sizin gibileri öldürmek gerek, ama ne yazıkki, siz biz den dahada güzel yaşıyorsunuz,"dedim.

Ve durdum, nefes nefese kalmıştım, motor gibi konuşmuştum, devam edecektim daha bitmemişti,

"bu günlük bu kadar yeter bence "dedi.

"bi de konuşuyor ya, pis maço,"dedim

"gel benimle,"dedi.

"daha başka,"dedim.

"he bi de yol boyunca soru sorma,"dedi.

Ayyy resmen beni dalgaya alıyor ya, ama çok yoruldum ve çok acıktım, bu yüzden onunla atışamam, birlikte yürümeye başladık, yürü babam yürü anasını satıyım ayaklarım sikildi lan, ni hayet bir evin önün de durmuştuk, vav orman da bile evleri var, bok gibi para var lan bunlarda, ev iki katlıydı, içeriye girdiğimizde, büyük bir hayel kırıklığı, ev berbat, kaç yıl gelmemiş buraya, her yer toz kir için de,

"evet temizlik eşyaları, üst katta, al ve hemen başla akşama kadar her yer pırıl pırıl olacak"dedi.

Ve evden çıktı, arkasından koşarak gittim, ve off kapıyı suratıma kapattı, ve ardın dan kilitledi, bu nedir ya bunasıl bir insanlıktır,ne İnsanı be hayvan ya, ee napalım başlıyalım artık temizliğe, üst kattan temizlik elbiselerini giyindim, ve eşyaları alarak aşağıya indim, ilk olarak koltukları hallettim, sonrada yerleri süpürdüm, ve ardın dan da, sildim, belim sikildi yaa, kıcım bile acıyor artık, daha merdivenler var, anasını satıyım bu nasıl bir hayattır ya, merdivenleride sildikten sonra, koltuklardan birine attım kendimi, nihayat maço gelmişti, direk kalktım, ah bide etrafa bakıyor, yala bi de toz var mı yok mu diye, çattık yaa,

"nasıl patron, güzel yapmışmıyım?"

"idare eder, al bunu,"dedi

Elindeki pizza kutusunu uzatarak, bir sevinçle aldım, ve koşarak nutfağa geçtim, bu ayı beni düşünmüş mü yani, kutuyu tezgahın üzerine koydum, bir nefes aldım ve kutuyu açtım, ya yok artık bir dilim pizzamı bırakılır ay bi de sert, kesin bu maço sabahtan almıştır, artığını bırakmış, napalım yicez artık, pizzayı yedikten sonra içeriye geçtim, bey fendi leptopun başındaydı, gidip yanına oturdum, biraz kaydı, ben yine yanaştım, o yine kaydı, en sonun da, koltuğun ucuna geldi,

"kızım bas git ne giriyorsun dibime"

"ay çok meraklıydım sanaa"

Oradan kalkıp karşı koltuğa geçtim, uff şu üstüme bak ya, yukarıya çıktım, bi odaya girdim, gardıroptan pantolon ve gömlek çıkarttım, batunun lan bunlar, gömlek çok boldu, pantolon desen almış başını gidiyor, saçlarımıda alttan topladıktan sonra aşağıy indim, batu beni görünce güldü,

"ha ha çok komik,"

"Valla süper olmuş he"

"ya dalga geçme ben çok açım"

"buzdolabın dan git bir şeyler çıkart"

"sanki çok var ya"

"belki vardır"

Yok artık umarım düşündüğüm şey değildir, koşarak nutfağa geçtim, ve buzdolabının kulubunu tuttum, allahım ne olur düşündüğüm şey olmasın yalvarırım, dedim ve dolabı açar açmaz,

"BATUUUUUU"diye cırladım,

SADECE SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin