{Sadece Sen}
Batunun grubun da olmayı gerçekten de çok istiyorum, ide bu çok zor, batunun beni taktığı yok, ben onun gözün de bir hizmetçiyim, peki bana ne oluyor, neden ben bunu bu kadar çok takıyorum ki, yoksa batuya karşı, olan duygularım mı değişiyor, bu saçma duygularım dan kurtulmam gerek hemde hemen,
* * *
Oturduğum benktan kalktım, ve hızlıca kantine geçtim. Gözüm denizi arıyordu, nihayet bulmuştum, tek başına oturuyordu, yanına gidip oturdum, söze nasıl başlasam diye kendimi yiyordum, aniden bir giriş yaparsam, çocuk kalpten falan gider,
* * *
"yardımına ihtiyacım var"
"anlat yapabileceğim bir şeyse yardımcı olurum"
"batuya nasıl yakın olabilirim"
"kız olaraksa, seni baştan aşağıya değiştirmemiz gerek"
"bu bu değişiklik nasıl bir şey tam olarak"
"aslında sen de olması gereken, bir değişiklik bu"
"lan adam akıllı anlatsana şunu"
"bak işte ağızını düzeltmen gerek"
"siktir"
"sen bilirsin,"
Ayağa kalktı ve gitti, ben de önüm deki sandalyeyi ayağımla hızla itikliyerek,(lanet olsun) dedim, eminim ki şu an bütün Kantin beni izliyordu, bok var san ki, hızlıca oradan ayrılarak sınıfa geçtim, her kes,
"Oo erkek fatmada gelmiş"
"dönün lan önünüze"
İşleri güçleri anca, benimle uğraşmak, başka bir bok bildikleride yok zaten, beren beni kolum dan tutarak, koridora götürmüştü, gelde berene durumu açıkla, eğer batuya olan duygularımın değiştiğini söylersem, alaya alır inanmaz, çünkü ben bir erkeye karşı ilk kez böylebir duygu besliyorum, nasıl olduğunu bilmiyorum ama, onu o dağ evindeyken, o kızla gördüğüm de kıskanmıştım, o kızı oracıkta parçalamak istemiştim o an......
* * *
"teslim oluyorum. Ben batu dan hoşlanıyorum, biliyorum ki inanmiyacaksın ama. İnan man için zaman yok, bu yüzden bana yardım et, "
"t tamam yardım cı olurum tabikide"
"pekala ne yapmam gerek"
"öncelikle onun seni nasıl gördüğünü öğrenmemiz gerek"
"bunu ben yapamam.. sen yap"
"pekala şu anda bodrum dadır, ben gidip bir ağızını arayım"
Berenle bir likte bodruma inmiştik, elinde sigerasıyla duvara yaslanmıştı, yüzündeki kaslar felaket, abi ben bu adamı yerim ya. Beren yanına gittti, ben de onları uzaktan dinliyordum, ne konuştuklarını duya bilicek kadar, masafe bırakmıştım arada, beren!!!
* * *
"şey hani doğa var ya o senin gözün de nasıl birisi"
"bunun ne önemi var"
"çünkü o sen den hoşlanıyor"
"doğa mı yok artık,"
"ciddiyim,"
"o benim gözümde bir sünepe, sokakta yağmurun altında kalmış bir köpek yavrusu"
"alla halla, sen kendine bak, benim arkadaşıma köpek diyemezsin"
Ne köpekmi, ben onun gözün de bir hizmetçi den dahada alçak bir durumdayım..ah hayır, yanlarına gidip bereni kolundan tutarak, oradan uzaklaştırdım, bahçeye çıktık,
"al oldumu onun gözünde bi köpek kadarsın"
"duydum"
"şimdi ne olacak ondan hoşlandığınıda biliyor"
"biliyorum, sen git benim bir işim var"
Oradan hızlı bir şekil de ayrıldım, ve denizin yanına geldim, nasıl bir işe bulaştıysam artık, şu halime bak,
"tamam dediklerini kabul ediyorum"
"biliyordum...neyse başlıyoruz ozaman"
Birlikte arabaya geçtik, kocaman bir alış veriş merkezinin önün de indik,
