1. BÖLÜM : TEKLİF

23 2 0
                                    

"250 bin lira mı?" Şaka yapıyordu herhalde. 1 yıl boyunca gerçek ailemi burada bırakıp kendi kızıymışım gibi davranmamı istiyorlardı. "Bak Büşra, paraya ihtiyacın olduğunu biliyorum, teklifimi bir düşün lütfen. Tekrar görüşmek dileğiyle." Diyerek çıkışa yöneldi. Kafam çok karışıktı. 1.si Bu oyunun nereye gideceğini bilmiyordum, 2. si ise 250 bin lira... Yeşil demode çantamı sandalyenin kenarından alarak dışarı çıktım. Saat geç olduğu için taksiyle gidecektim. Otobüs bulmak zordu. Son paramı da burada harcayacaktım. 10 dakika oldu olmadı bir taksi rast geldi. "Nereye gidiyoruz abla?"diyen taksiciye evimin adresini verdim. "Taksim'e kadar 50 TL tutar mı?" "60 olabilir ama önemli değil dedi ve yola devam ettik. Yolun yarısında çantamı açtım ama cüzdanım yoktu. Anlaşılan Tuzla'da kalabalıkta gitmişti. "Kardeş, benim cüzdan çalınmış ama..." Aniden arabayı durdurdu. "Ya yeter ama, hep aynı numara. Başka bir şey bilmez misiniz siz in çabuk arabamdan." "Ya kardeş numara falan değil gerçekten..." "Ya bi in yoksa polis çağıracağım." "Aman ya senin arabana kalmadık."diyerek apar topar indim. Benim şansıma ineceğim yer bar sokağıydı. Çekinerek ve tedirgin adımlarla ilerlemeye başladım, malum böyle yerler pek tekin değildir. "Abla bir sorun mu var?" "Para versene azcık." gibi acayip seslerle iyice korkmaya başladım. Ama bir ses tedirginliğimin uçup gitmesine sebep olmuştu. "Hayırdır gençler, bir sorun mu var?" "Yok abi." "Asla abi iyi akşamlar." Beni koruduğu için ona minnettardım. Hızlıca yanıma geldi. "Merhaba, bir sorun yok değil mi?" Bu kadar iyi olmasına şaşırmıştım. "Ha-hayır teşekkür ederim iyiyim." "İsterseniz sizi ben bırakayım, bu saatte buraları çok tehlikeli." İlk defa gördüğüm biriyle gitme fikri pek hoş değildi. "Ben gidebilirim iyi günler."diyerek ilerlemeye başladım. Arkamdan tekrar "Lütfen beni kırmayın." Israrına ve korkuma yenik düşerek "Peki."dedim. Giyimine ve arabasına dikkat ettiğimde kesinlikle varlıklı biri olduğunu düşündüm,çünkü bu apaçık ortadaydı. Ona gideceğim yeri az çok tarif ettim. Gözünü yoldan ayırmadan "Ben Rüzgar, Rüzgar Aydın." dedi sakin bir tonda. "Ben de Büşra, Büşra Kaya." İsmimi söylediğimde evimin önünde duruyorduk. "Teşekkür ederim beni bıraktığın için." "Önemli değil iyi günler." Şaşırmıştım böyle iyi bir insanla karşılaştığım için. Çantamdan zar zor anahtarımı bulup kapıyı açtım ve içeri girdim. Odamın ışığı yanıyordu. "Kim var orada?" "..." Bir kez daha ürkerek odam girdim. Kimse yoktu. Ama odamin ortasında bana ait olmadığı düpedüz belli olan parlak yepyeni bir valiz vardı. Üstünde de bir zarf. Dikkatlice zarfı açtım.
"Büşra,
Senin bana, benim de sana ihtiyacım var. Yarın saat 09.00'da bir araba seni almaya gelecek.
Ela TAN."
Biraz emrivaki olsa da gerçekten ihtiyacım vardı, sanırım kabul etmeliydim...

UZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin