İÇİMDEKİ ERKEK

s

**
arkamı dönüp suratına bakarak "merak etme rüzgar yakan merak etme seni kıskandığım falan yok"
et ya da et merak et
etcekmisin ? et ya 
ben.senin yerinde olsam.ederdim
off iyi be etmezsen etme
bence etmelisin tamam
susutum
zaten kalan aklımı da şu shrek yüzünden ekmekle sıyırıyorum ...
Allah Allah hem.sen beni aşağıya çagır gelelim sen aşka bi kızla gülüş orda öylece durduğumu yeni farkedip kolumu ondan kurtardım ve tekrar yürümeye başladım.rüzgar tekar kolumu tutuğunda sıkıntıyla ofladım "ne var rüzgar ha ne var ha rüzgar
ne var
var ne rüzgar ha ne rüzgar ha var ..." beni bölen şey rüzgar'ın söylenmesi oldu hayır yani beni tutan o hala söyleniyo teallam sen sabır ver "bak bücr o benim.." 
onu elimi havada kaldırarak durdurdum ve konusmaya başladım "bak rüzgar  bazı kızlar var hani insanlara sıcaklığı için yaklaşır ve bazı insaar vardır bunlar da altındaki araban için yaklaşır ben bunların ikisi de değilim tamam mı?  ben ne senin arabanı isticek kadar aciz ne de bi erkeğin peşinden koşacak kadar bitmiş biri değilim bunu kafana sok " deyip gidicektimki " bide dinlesen bücür be" diye mırıldanıp beni sırtına attı ve arabaya bindirdi artık varya benim için sırtta gitmek moda oldu bu ne olmadı bide paket yapaydın tam olurdu o da gecikmeyip
yana oturdu biner binmez arabayı çalıştırdı ve gaza hayvan gibi yüklendi bende koltuğa sinmiş bi şekilfe ona bakarak " ua korkma böyle filmlerdeki o mallar gibi kapıyı açıp kendimi atmicam mesela daha ben pazardaki prasacı amcayla dalga geçmedim necati amcaya hırsız var şakası yapamadm ölmek için çok gencim yani rahat ol" diyince bana bakıp konuştu " o kız benim kuzenim". deyince istemsiz olarak ağzımdan  "ha haaa efendim yani ben zaten sormadım ve kesinlike merak etmiyodum" 
şu an rüzgar'ın sırıtan suratından kırmızıya büründüğümü anlamak zor değildi...
kendimi kurtarmalıyım..
"şey gerçekten"
deyince kahkahalarla gümeye başladı gülerken yeşil gözlerinin kısılması o kadar güzelki
öf ne diyorum ben ya çocuk benim salaklığıma gülüyo ben hala gözlerinin.güzelliğinden bahsediyorum ona doğru dönüp "neye gülüyosun beee " diye cırlayıp omzuna yumruğu geçirdim gülmemek için yanağını ısırdı ve başını yola çevirdi

yarım saat boyunca ne ben ne de o konuşmuştu ...
artık sıkılıp
" yani alınma ama hani merak etiğimden değil de olum sen mal mısın?
ha bari neyereye gittiğimizi söyle"
başını bana çevirdi ve vuz gibi bi ses tonuyla konuşmaya başladı
" çok konuşuyosun bücür "
bunu o kadar soğuk bir şekilde söylediki anlatamam yol boyunca hiç konuşmadık araba durduğunda arabadan kendimi dışarı attım oha lan deprem ...

yok la deprem değilmiş benim başım dönüyomuş olum bide midemde garip bir his var böyle midem bulanıyo
yoksa ...
hamilemiyim 
kesin bu rüzgar yapmıştır hayır rüzgar ....
mal daha yeni iyi olmadığımı farkedip yanıma geldi ve elini belime koyarak "iyimisin ?"  diye sordu elini belimden itip
" ben gayet iyiyim bay shrek bence sen git ço konuşu..."
cümlemin sonunu tamamlayamadan kusmaya başladım ben kusarken tekrar yanıma gelip elini belime attı   içimi boşaltığımda elini tekara belimden itirdim  rüzgar altan alıp  " sen burda bekle bücür sakın bi yere ayrılma ben bi şişe su alıp geliyorum"
diyip gitti sanki  gitcek bi yerim var teallam ya elindebi şişe su ve bi paket peçeteyle çıktığında şükür eder gibi elimi havaya kaldırdım aramızdaki farkı hızlı adımlarla kapatıp yanıma geldi ve elime suyla peçeteyi tutuşturdu insan biraz kibar olur dicemde insan değil suyu açıp yüzümü yıkadım ve peçeteyle kurladım  " hadi eftelya karnın acıkmıştı bi yemek yiyelim " onun aldğı suyu içerken tabi benim dahi !  aklım ne dedi " ben senin aldığın şeyi ağzıma bile sürmem tamam mı?"
beni şöyle bir süzüp
"hıhı evet o yüzden benim aldığım suyu sömürüyorsun bücür " bunu demesiyle ağzımdaki suyu yere püskürttüm  yine güldü tabi mal bunu kaçırıp hadım etcem sonra tecavüz edip işkence yapcam en sonunda da kafasını matkapla delip öldürcem ve halıya sarıp uçurumdan yuvarlcam
vee mutlu son...
bu düşündüklerimi rüzgar'a söylesem eminim bu ülkeyi terkederdi ..
redtoranta geçip bi masaya oturdum ha bu arada hamile falan değilmişim bee
saçmalamayın yani... rüzgarda geçip karşıma oturdu garson gelip menüleri verdiğinde rüzgar'a baktım " sen bize bi  köfte getir sen eftelya ne yiceksin " tabi rüzgar böyle derken ben dünyadan soyutlanmış bir biçimde onu izliyodum bunu farkedince ne yaptı tahmin edin
pis pis sırıtı "aynısından"  dedim bende çakmasınlar diye ama anlayan.anlamıştı zaten
yemekler geldiğinde ayağa kalktı ve rüzgar'a bakıp "ben bi lavaboya gidiyorum"  deyince ağzı dolu olduğu için kafasını salladı uslu bi çocuk gibi ...

lavaboya giderken biri bana çarpınca (aslında ben ona çarpmıştım ama herneyse). kafamı
yukarı kaldırarak " körmüsün sen be "
tama gidecekken yine önüme çıktı Allah'ım sonra diyolarki insanlar neden katil oluyo bunun gibi angular çok olunca tabi
kafamı kaldırdığımda garson olduğunu gördüm sırıttıp "belki bana telefon numaranı vermek istersin "
deyince rüzgar'ı çağırmak.istedim ama kimse yoktu zaten bide tuvalettin koridorundaydık elini ağzıma kapatıp diğer eliyle sus işareti yaptı değerlisine tekme vurup " rüzgar" diye bağırdı 10 saniye içinde rüzgar'ın sesini duydum "eftelya"  o gelene kadar adam tekara beni tutu ve boğazımı sıktı rüzgar kapıdan içeri girip "lann ?!! bırak lan dangalak !". diyip garsonun ellerini sertçe ittirdi ve yumruğu suratına geçirdi adam yer düşünce üstüne çıkıp ardı ardına sıralamaya başladı kolundan tutup kaldırdım ama garson kılıklı heridin hali iyiye benzemiyordu zorda olsa rüzgar'ı tuvaleten çıkarmayı başardım siz düşünün artık bendeki azmi
restorantın kapısından çıkacakken  rüzgar bi anda durdu  bi tane garsonun yakasından tutu ve kendine çevirdi " müdürün odası nerde lan ?!!"
garson eliyle koridorun sonunu gösterince rüzgar bana dönüp eliyle gelmemi söyledi ikiletmeden gittim hadi ama sinirli yani dinlemezsem beni de gelip dövebilirdi ben canımı seviyom tamam mı
hıh...
müdür odasına girip işaret parmağını sallayarak. " bana bakın kızlar tuvalettinde bi tane garsonunuz duruyo onu ordan almazsan ve işten kovmassan bu dükkanı kapatırım ve bi daha hiç bi yerde iş bulamazsın "  diyip elimi tutu ve çekiştirmeye başladı n n n ne elimi mi tutu yok artık ..
elime tekrar baktım oha lan ciddi tutumuş arabaya binerken elimi bıraktı va kapıyı açıp içine bindi ben de arabaya hızlıca binip
kapıyı çarptım bana öyle bi baktıki anlatamam
" yavaş ol be "
deyince bende alaya alıp torpidoyu sevmeye başladım "ay özür dilerim umarım canıpn acımamıştır" dedim kıkırdayarak rüzgar bana baktı " benden hoşlanıyosun"
dedi aniden bende birden sinirlenip "tabiki hayır saçmalama "
deyince elini dirwksiyona vurup " o zaman niye benim yanımda gerçekten gülüyosun niye benim için hastane köşelerinde uyku uyumadan 4 gün bekliyosun eftelya"
benim ismimi iğrenerek söylemişti ilk defa ismim bana bu kadar çirkin geldi

bakın sayın okuyucular bakın canlarım bence artık vote verin ha ?
nedersiniz
bence verin yani
çok istediğimden değil ama
VOTE ..
sizi seven yazarınız ha bu arada vote yi unutmayın yazarken çok yoruldum çünkü