KAÇIŞ

23 4 1
                                    

acaba ölüm böyle bi şeymidi gözlerini açmana rağmen karanlık ve hiçbişey işitmemek ölüm sadece hiçbişeymi yoksa karanlıkmıydı sadece hareket edemiyodum ve yerden soğuk geliyordu kapıdan bi ışık süzülünce gözlerimi kapattım tekrar karanlığa alıştığı için acımıştı önce bi kaç ayak sesi duydum sonra tanımadığım bir ses "aç gözlerini" diye emir verince yavaşça gözlerimi araladım
ağzımdaki bantı cıkarınca suratına tükürdüm gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştı olmayınca bi tokat yemiştim tamam belki canım acımıştı ama buna değerdi. adam -artık adam mı değil mi siz karar verin-
gözlerimin içine bakarak "uslu dur Rüzgar gelene kadar canını yakmayalım cici kız" derken gözlerimden bi kaç damla yaşın serbest kaldığını hissettim gerçekten yaşadığımız şeyler ironiydi cidden beni kullanmıştı ben nasıl olurda hemen inanırım zaten kendisi söylemişti kimseye güvenme diye ben tam bi aptallım
Rüzgar'ın sedini duyunca irkildim "oo uyuyan güzel uykusundan uyanmış". dedi pis pis sırıtırken o böyle konuşurken gözlerimdrn tekrar yaşlar düştü konuşucaktım ama ağzımdaki o iğrenç kuru tat yüzünden "su" diyebildim çatallaşan sesimle adam yandaki masadan bi şişe suyu alıp bana fırlatınca bağlı olduğum için tutamamıştım cidden daha gerizekâlı adam bulamamışmı kendisinden daha mal adam durumu yeni kavrayıp yanıma gelip şişenim kapağını açarak ağzıma tutu suyu içerken yarısı mideme yarısı da üstüme gitmişti birazda olsa kendimi toparlayıp baştan beri gözlerini benden ayırmayan Rüzgar'a dönerek " ya sen kafayımı yedin sırf sana yumruk attım diye beni kaçırmak neyin kafası ?!"
diye bağırınca yanıma gelip dizlerinin üzerinde oturarak
"seni o yüzden kaçırmadım ayrıca sesini yükseltiğini duymicam hatta sesini duymicam deyip çıktı benim burdan kaçmam lazım adama gözlerimi kocaman kocaman açarak "bana yemek getirirmisin"
dedim gerçi getirceğini sanmıyorum az önce yüzüne tükürmüştüm...
adam hiç bişey demeden çıktı.
Bi süre sonra elinde bi tepsiyle içeri girdi tepsiyi kenara koyup ellerimi çözdü yemeğimi yedikten sonra tepsiyi adama uzattım tepsiyi masaya koymak için arkasını döndüğünde yanındaki sürahiyi ensesinin köküne geçirdim kapıdan.çıkıp bahçe kapısına baktım lanet lanet lanet oraya da iki adam koymuştu etrafıma bakarken bahçe duvarına gözüm takıldı hızlıca duvardan çıkıp atladım fazla zamanım yoktu
tekrar etrafıma bakmaya başladım arkamdan rüzgar'ın sesini duyunca "buraya gel!!!"
diye kükreyip koşuyordu
bacaklarıma biraz daha yüklendim harabe gibi bir yerin arkasına saklandım rüzgar benim ters istikametimde koşarken emirler yağdırıyordu gittiklerinden emin olduğumda kafamı dışarı uzattım bunu yapmamla tektik sesi duymam bir oldu bu sese bi de Rüzgar'ın sesi eklendi "hadi ama Eftelya bu kadar çabuk sıkılmış olamazsın" diyip bileğimi tutarak az önce kaçtığım eve
doğru sürükleyerek götürdü
beni bahçenin kapısından içeri doğru fırlatıp diz çökerek "sana kaçmaman gerektiğini söylemiştim" dedi
tıslayarak saçlarımı tutup çekti ve "anladın mı ?!!" diye kükredi benim gözlerimden sayısız yaş düşerken saçımı daha fazla çektirince kafamı salladım emin olabilirsin kaçmak yerine ölmeyi füşünüyordum tamam zeki olabilirsin ama gerçekten burda sana boyum eğicemi düşünmen gerçekten malca. demek istedim ama tabiki diyemedim o yemedi ...

Beni içeri attı ve ellerimi bağlarken ona bakıp
"Ben sana hiç bişey yapmadım."
dedim bu söylediğimden dolayı bana sanki şu an üçüncü gözün çıktı demişim gibi bakarak "Ama abin kardeşimi öldürdü "
diyip kafamı amaçsızca sallayıp "o zaman niye abim yeriene beni kaçırıyosun ?"

dedim abi kelimesini vurgulayarak "sen bana lazımsın"

dedi anlamadığım bi ima yaparak sadece gözlerimi kısmakla yetindim of ben bunun elinden nasıl kurtulcam ben daha üvey abim olduğunu burda öğrendim emini. onun da benden haberi yoktu ama işe yaricağını sanıyordu anlaşılan dudaklarımı yalayıp "onun benden haberi bile yoktur benimlemi tehtid etmeyi düşünüyorsun hiçbi işe yaramıyacak bay dahi "
aferinn bana koca bi aferin karşımda intikam ateşiyle yanan birisine böyle şeyler söyleyerek kışkırtmakta üstüme yok lanet ilsun ne kadar da zekiyim ...
karşımdaki tabureyi çekrek oturdu ve elini yeni çıkmış sakalarına atarak "benim babam olucak herifle senin hiç tanımadığın üvey abin bi tane adamı öldürmek.için depoya götürüyorlarmış Beste merakına yenik düşüp peşlerine takılmış Beste cinayeti görünce çığlık atmış abinse napmış biliyomusun gözünü kırpmadan çekip vurmuş Beste'yi çekip vurmuş o şerefsiz de bu ana sanki Beste vurulmamışta tragik kazası olmuş gibi olaya kaza süsü vermiş "
ayağa kalkıp "şimdi anladın mı?"diye bağır ınca hiç beklemediğimden sıçradım üzerime yürürken duvarla bütüleşmek istedim ...
çok ürkütücüydü gôzlerinin yeşili tanımlayamadığım bi şekilde koyulaşmıştı bh sakinliği dehşet vericiydi ama neden beni kandırdı direk kaçırabilirdi bi süre öylece durmuştuk...

"bana ne yapıcaksın?"

diye sordum dilime kilit vuramayarak hay şu lanet olası çenem bu zamanda çalışırdı hiç fizik dersinde hoca beni kaldırdığında beklediğim gibi vahiy inmiyordu mesela
"sana ne yapcağımı görüceksin merak etme"
dedi ürkütücü bi sesle ...
burdan kaçmam gerekiyordu bi süre sonra başka biri içeri girdi
telefonunu çıkarıp biriyle konuştu ilgisizmiş gibi yapıp konuşmayı dinledim
"hallederim ". dedi adam bana bakarak tekrar konuştu "merak etme "
diyip telefonu kapattı neyi halletcen olum sen ??
Allah Allah ....
yanıma gelip ellerimi çözdü ve beni kolumdan tutup kaldırdı hemen bi şeyler yapmam gerkiyordu dizimi kasıklarına geçirip telefonu eliden alarak koşa koşa tuvalette gidip kapıyı kilitledim bu biraz zaman kazandırırdı hemen telefona ömer abinin telefonunu tuşlayıp kaçırıldığımı ve olduğumu yeri tarif eden bi mesaj attım içerden Rüzgar'ın sesi gelmeye başlayınca ne yapıcağımı bilemeden telefonu elimde çevirmeye başladım kapının kırılma sesi gelince dehşet dolu bakışlarımı o yöne çevirdim Rüzgar kapıda derin derin nefes alarak bana bakıyordu bu görüntüsü avına bakan avcıyı.hissetmeme sebep olmuştu telefonu elimden alıp mesajı okudu ve telefonu elinde sıkarak fayanslara fırlattı saçımdan tutup beni dşarı çıkardı ve başımı sertçe duvara vurdu ben daha ne olduğunu anlayamadan başımın arkasında ki yapışkan sıvıyı hissettim ve yere düşüşümü bilincim açıktı ama gözlerim kapalıydı

"kalk "
dedi algılayamadığım ses duyuyordum ama ne anlayamıbiliyodum ne de tepki verebliyodum kollarını başımın ve bacaklarımın arasından geçirip beni kucağına aldı kokusu burnuma dolarken iç çekmemek için zor tutum kendimi gerçekten böyle bi tip varken bu işlere kalkışmasını anlamıyodum...
acaba ben öldümmü kesin ölmüşümdür yani bana göre öldüm,sizce? ölmüşte olabilirim ölmemişte ...
tamam pes ettim en iyisi susmak bu saçma sapan şeyleri düşünürken gözlerimin tamamen karardığını hissettim sadece ...
***
Uyandığımda başımda Rüzgar vardı biriyle telefonda hararetli hararetli konuşuyordu bi süre karşı tarafı dinledi "bi sorun yok kız iyi "
sanırım o kız ben oluyorum hehe
kafamı çarptığım için böyle davrandığıma eminim
yosa zeki bi kızımdır tekrar telefonu dinleyip onaylayan mırıltılar çıkararak kapatıp kafasını bana döndürdü yarı açık gözlerimle ona baktığımda dikkatlice yüzümü inceledi ...
bi süre sadece öylece durmuştuk pes edip gözlerimi.ilk ben çevirdim kapı sesi gelince bakışlarımı.o yöne çevirdim çağrı kapıyı tekmeyle kırıp içeri daldılar Rüzgar afallasada ona saldıran adamları rahatça dövüp Çağrı'ya yöneldi iki adam tutunca onları halletmeye başladı bu sırada Çağrı hızla beni kucağına alıp yürümeye başladı aslında ayağa kalkabilirdim ama halsizdim koşabileceğimi sanmıyorum beni hızla arabaya koyup sürücü yerine geçti içerden silah sesleri gelince kendime gelip gözlerimi iri ir açtım Çağrı beni hafif alaya alarak
"vahşi kız kaçma çabaların düşündüğümden faha iyiydi"
benim aklım Rüzgar'da kaldı acaba o silah kime doğru patlamıştı bu düşüncelerimden kurtuldum cidden banane ben onun yüzünden bu haldeydim kafamı sallayarak kendime gelmeye çalıştım
"iyimisin?"
dedi Çağrı bunu farkederek kafamı olumlu anlamda salladım.
**
bizim evin önü.e gelmiştik kendimi bir an önce arabadan atıp temiz havayı ciğerlerime çektim Çağrı da arabadan inip yanıma geldi ve bileğimi tutarak "iyimisin ?!"
diye sordu ben daha xevap veremeden "sanne lan bırak kızı "diyen Rüzgar sesi cevap vermişti....

arkadaşlar vote atrsanız sevinirim gerçekten bu bölüm için çok uğraştım diğer bölümlerde karışıklık özür dilerim yorumlarınızı ve votelerinizi.esirgemeyin...:-D

rüzgarın biraz küçük hali multide var

İÇİMDEKİ ERKEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin