Uzun aradan sonra merhaba :) tatil dolayısıyla bir ara vermiştim.Boş vaktimde bir bölüm yazayım dedim.Umarım beğenirsiniz.Bence berbat bir bölüm oldu.Bu bölüm Storm'un gözünden.İyi okumalar.Yorum yapmayı unutmayın kedicikler :)bölüm şarkısı Johhny Logan-Hold Me Now
Evden adımımı dışarı attığımdan beri kendimi çok gergin hissediyordum ki bu gerginliğimi tırnaklarımı mahvederek dışarı vurmuştum bile.Korkuyordum ama neyden korktuğumu bilemiyordum.Kendimden mi?Yoksa ondan mı?
Her adım attığımda içimdeki heyecan ve gerginlik artıyordu.Gitmek istemiyordum ama onu da kaybetmek istemiyordum."Her şey iyi olacak.Hiç bir şeyi berbat etmeyeceksin."diyorum kendi kendime."Ya her şey kötü olursa ve bir daha onu göremezsem."diyemeden de duramıyorum.
Dükkanı uzaktan gördüğüm anda kendimi ağacın arkasına attım.Onu izlediğim ağaç buydu.Her zaman yaptığım gibi onu gözetledim.Dükkanın kapanmasına yakın bir zamandı.Çok az müşteri kalmıştı.Artık gitme zamanıydı.Ağacın arkasından çıktım.Hızlı adımlarla dükkana yöneldim.Boş sandalyelerden birine oturdum ve beni fark etmesini bekledim.
Lütfen,lütfen,lütfen her şey düzgün ilerlesin.Elimle şeker dolu kaseyle oyalanıyordum bir yandan da ayağımla hızlı bir ritim tutturmuştum.
"Siparişinizi alabilir miyim?"dedi tanıdık bir ses.Bir anda dondum,kafamı kaldırdım ve onun gözlerine bakmaya çalıştım.Konuşamadım sanki biri ağzımı sıkıcı kapatmış gibi dudıaklarımı açamadım bile.Sakin olmalıydım yoksa hiç bir zaman konuşamayacaktık."İyi misiniz?"hala ona bir şey söylemediğimi farkettim."G-gökkuşağı keklerinden iki tane istiyorum."sonunda söyliyebilmiştim.Beni tanımasını umarak arkama yaslandım.Lütfen tanı.
"S-storm?!"tam arkasını dönücekken olduğu yerde durdu."Sensin değil mi?!"sesinden çok şaşkın olduğu belliydi.Onu yine kandıracağımı düşünmüştü.
Göz göze geldiğimizde şaşkınlığı daha çok sinire dönüşmüştü."Geleceğini düşünmemiştim."derken bile soğukluğunu hissediyordum."B-ben özür dilerim."üzüntüden gözlerim dolmaya başladı.Onun bana kin duymasını istemiyordum.Bu ses tonu bile beni yaralamaya yetiyordu.
"Korkak olduğum ve seni kandırdığım için çok özür dilerim."göz yaşlarım artık yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı.Beni ağlarken görmesini istemediğim için arkamı döndüm ve kaçmaya çalıştım.İki adım sonra Calum kolumdan yakaladı."Hiç bir yere gidemezsin."beni geriye doğru çekti ve sandalyeye oturttu."Bu sefer kaçmana izin veremem."bu sefer sesi daha yumuşak çıkmıştı.İnce uzun parmaklarıyla göz yaşlarımı sildi."Dinle.Benden özür dilemene gerek yok."derken dizlerinin üstüne çöktü ve benimle göz teması kurdu."Biraz fazla abarttım.Kabul ediyorum.Daha görmememe rağmen birine bu kadar inanıp ve bağlanmıştım.O gün gelmemen beni çok üzmüştü.Bu yüzden böyle çıkıştım.Sonra pişman oldum ama şu an iyiki de öyle yapmışım diyorum."elini elimin üstüne koydu'"yoksa şuan burada olmayacaktın."şuan burada erimem an meselesiydi.Onu hiç bu kadar nazik görmemiştim."Haklısın yoksa buraya korkumdan gelemiyecektim."dedim ve istemeden yüzümde bir gülümseme oluştu.
"Korkucak hiç bir şey yok.Seni çirkinsin diye kovmayacağım."dedi ve o dolgun dudaklarına bir gülümseme yerleşti."Çirkin?!!"derken sesim biraz fazla yükseldi."Şaka yapıyorum Storm çok güzelsin."dedi ve beni kendine çekti.Kaslı kollarını bana sıkıcı sardı.
"Artık seni hiç bırakmayacağım kedicik.Benden kaçamazsın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rainbow Cupcake//hood
Fanfiction"Gökkuşağı kekleri favorim." "Bundan banane?" [Food series 1]