Yeni bölüm geldii !! Medyada Ata var :)) Gizemli bi bölüm sizlerle, keyifli okumalar :))
Bordo rujumu da sürüp aynada kendimi süzdüm. Doğrusu " Allah boş zamanında yaratmış" lafı tam da benim için söylenmişti sanırım.
Zümrüt yeşili dar kesim ve cesur bi göğüs dekoltesi olan elbisemin içinde bunu düşünmemek saçmalık olurdu doğrusu.
Kapı açıldı içeri dadım girerken hayran hayran beni süzdü. Daha sonra ellerimi tutup beni ayağa kaldırdı " peri kızı gibi olmuşsun" diyerek burnunu çekti.
"hadi ama dadııı !! Ağlamayacaksın dimi ? Hayır her seferinde de olmaz ki canım" diyerek yanaklarını sıktım. Gülümseyip kafasını salladı " Mine ve Ata geldi, aşağıdalar" diyerek odamdan çıktı. Bende son kez aynada kendime bakıp bordo portföy çantamı aldım. İçene kredi kartım ve telefonumu da koyarak aşağı indim.
Beni ilk gören Ata olmuştu. Gözlerini sanki birazdan yerinden çıkacakmış gibi açıp
" Asmin sen her geçen gün biraz daha güzelleşiyosun sanırım, büyülendim resmen. Parti boyunca yanımdan ayırmamalıyım seni" diyerek bi ıslık çaldı.
Gidip hem Ata'yı hem de Mine'yi öpüp " teşekkür ederim Atacım" diyerek göz kırptım. Mine'nin uyarmasıyla partiye geç kalmamak için arabalara yöneldik. Mine ve ben benim arabamla giderken Ata da kendi arabasıyla parti mekanına doğru yola çıktık.
Yarım saatlik keyifli bi yolculuğun ardından Ortaköy'deki mekana ulaştık. Arabalarımızı valeye verip mekandan içeri girdiğimizde kısa bi sessizlik oldu. Tüm gözler bizim üstümüze çevrildi. Gazeteciler fotoğraf çekmek için kameraları bize doğrulttuklarında gülümseyerek poz verip hemen yerimize geçtik.
Masaya giderken fısır fısır konuşmalar da bize eşlik ediyodu, farkındaydık. Davetlilerin yanından geçerken biri yanındaki kıza beni işaret edip;
" bak bu Asmin KARAY. Babası çok zengin ,bu yüzden ona her yerde çok ayrıcalık tanırlar. Onun da burnu bi karış havada tabi ,kendisi de gıcığın teki"
Yanından geçerken yavaşladığımda bi anda yüzü renkten renge girdi. Duymayacağımı sandı galiba küçük şeytan. Yüzüme cici kız gülümsememi yerleştirdim. Hafif kulağına eğilip " aa-aaa sana yakışıyo mu hiç arkamdan konuşmak ??" bi anda yüz ifademi değiştirip gözlerimden ateş saçarcasına kıza baktım. Derin bi nefes aldığını gördüğümde içimden gülümsedim.
"bak kızım arkamdan öyle abuk sabuk konuşman beni zerre etkilemez, aksine seni etkiler. Herhangi birinin yanında benim hakkımda böyle konuşman senin söylediklerinin aksine benim ne kadar tapılası biri olduğumu kanıtlar. Onun için çeneni kapalı tutman senin yararına"
diyip gülümseyerek geri çekildim ve masama ilerlemeye başladım. Arkamdan bi hıçkırık sesi geldiğinde gülümsemem genişledi. O kim oluyo da benim hakkımda ileri geri konuşma cesaretini gösteriyo. Kıskanç yaratık ne olacak !!
Kokteyl masamıza geldiğimde Ata benim için aldığı içkiyi bana uzattı. Yavaş yavaş müziğin ritmi artıyo ortam hareketleniyodu. Bizse masamızda alkolü şimdiden abartıp fazla kaçıran ortada kendini rezil etmekle meşgul olan insanlara kınayan bakışlar atıyoduk.
Alkol kullanıp kolay kolay kendinden geçen biri değildim. Bu cidden büyük şanstı benim için. Mine daha fazla dayanamayıp sahnenin ortasına geçip dans etmeye başladığında bende yanına gidip ona eşlik etmeye başladım.
Müziğin ritmine göre kalçamızı sallayıp saçlarımızı savurarak dans ediyoduk Mine'yle. Yaptığımız hareketler, az ilerde kendini kaybetmiş olan veya havalı olduğunu sanan kızların hareketleri gibi basit değil aksine oldukça dikkat çekici ve zarifti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
¤ BANA DOĞRU ¤
Teen FictionBir bebek kendini ne kadar savunabilir ki ? Ya da sizin istekleriniz aslında onun istekleriyle ne kadar benzer olduğunu nasıl anlayabilirsiniz ki ? Anlamak zordur. Bir bebeği tıpkı bir oyun hamuru gibi şekillendirmek sizin elinizde. Onu istediginiz...