Yatağa oturup kanlı çakıyı da önüme koyup, Taehyung'un banyodan çıkmasını bekledim.
Banyodan çıktığında bana gülümseyerek baktı ama sonra çakıyı görünce gülümsemesi soldu.
Ayağa kalkıp yanına gittim. "Taehyung bu ne" benim yüzüme baktı sanki yalan uydurmaya çalışır gibi.
"Taehyung bana gerçekleri söyle" boğazını temizleyip konuşmaya başladı. "Jimin'i öldürdüm" duyduğum şeyle çakı elimden düştü.
" Ne, nasıl,niçin,neden,niye" "İntikamım için" benim biraz yalnız kalmam lazımdı bu konuyu düşünmem lazımdı.
"Taehyung bak benim bir süre yanlız kalıp düşünmem lazım bir süre ayrı kalalım" tam çıkacakken kolumdan tutup duvara çarptırdı beni.
Burnunu kulağımı sürtüyordu. "Kook benden ayrılma" kısık sesle konuşmuştu benim bile zar zor duyacağım bir sesle.
Dudağıma yaklaştı. "Buna dayanamam" deyip dudağıma öpücük kondurup çekildi. Odadan çıktım.
Hoseok hyungun odasında uyuyacaktım bugün.
✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴
"Bişey mi oldu Jungkook" "Yok bişey hoseok hyung" örtüyü kafama kadar çektim. Nasıl öldürebilirdi. Taehyung artık bir katildi.
Ona ne kadar güvenebilirdim ki. Veya eskisi kadar sevebilecek miydim onu.
1 Hafta Sonra
Bir hafta içinde Taehyung ile göz teması dâhi kurmamıştık. Bu bir hafta da hep hoseok hyung'un odasında kalmıştım ve bu bir hafta içinde karar vemiştim.
En mantıklısı Taehyung'dan ayrılmaktı. Bugün herşeyi ona söylüyecektim. Yemekten sonra banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.
Banyodan çıkıp odanın kapısında beklemeye başladım. Cesaretimi toplayıp kapının kolunu indirip içeriye girdim. Elinde olan kalın bir kitabı okuyordu.
Benim geldiğimi fark etmiş olucak ki kafasını kaldırdı ve kitabı kapatarak bana bakmaya başladı.
"Bak Taehyung... bak ... bak Taehyung ben senden ayrılmak istiyorum en.. en mantıklısı bu" söylediğim an tutuğum bütün nefesimi boşalttım.
Sonunda söyleyebilmiştim ama o bana hayal kırıklığı ile bakıyordu.
Onun cevap vermesini beklemeden kapıyı açtım çıkacakken "Jungkook dur beni bırakma nolur" arkamı döndüm yerdeydi ve gözlerinden yaşlar akıyordu.
"Üzgünüm Taehyung en mantık-" "Ben seni gerçektende seviyorum. Sende beni bırakıp gitme sende benim eski sevgilim gibi yapma lütfen lütfen" sona doğru sesi kısıldı.
Koşarak ona sarıldım. "Kook nolur bırakma beni ikinci bir kalp acısı çekmek istemiyorum nolur nolur" kemiklerimi kırmak istercesine sarılıyordu.
"Tamam Taehyung seni bırakmıcam ama sakın ama sakın bir daha böyle bişey yapma olur mu?" "Sen yeterki bende ayrılma sevgilim" benden ayrılıp dudaklarıma bakmaya başladı.
"Seni öpebilir miyim?" ona cevap vermeden ben bu sefer onun dudaklarına yapıştım. Ağlamaktan ıslanmıştı o pembiş dudakları.
Bir haftada özlemiştim onun dudaklarının tadını. Özlemiştim o bağımlı yapan kokusunu.
Aklımda bir soru vardı ya polisler Taehyung'u götürseler ne olurdu.
Sormak için çekileceğim zaman Taehyung ensemden tutup tekrardan bastırdı. Dillerimiz buluştu. Bu seferki öpüşümüz hepsinden daha sertti.
Bu anın tadını çıkarttıktan sonra sorucaktım sorumu ama eğer onu götürürlerse bende giderdim onun peşinden.
Aynı anda nefes almak için çekildik. Ama Taehyung bir kere daha öpüp çekildi. İkimizde bibirimizim gözlerinin içine bakıyorduk. Sorumu sorucakken kapı açıldı.
İçeriye Namjoon hyung girdi. Oda bizim gibi yere oturdu ve bize bakmaya başladı. "Şimdi bana herşeyi en başından beri anlatın "...
Arkadaşlar Finale çok az kaldı. Yeni bir fanfic yazmayı düşünüyorum. Sizce Vkook, Vmin,Vhope,Jikook,Jihope vs. hangisi olsun görüşlerinizi bekliyorum. Vote de verin :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saxophone ♬ Vkook ♬
Fanfiction"Beni unut Taehyung senin karşına seni çok seven birisi çıkıcak sende onu sev olur mu?"