T.B -9-

241 12 14
                                    

İçeri davet edip oturmuştuk. O istemese de içecek getirmiştim. Şimdi konuşma zamanıydı. Bana döndü ve derin nefes aldı.

"Bana başından bu kolyeye nasıl sahip olduğunu anlat" dediğinde arkama yaslandım ve söze başladım.

"2 sene önce doğum günüm'de almıştı babam en sevdiğim kolyem bu benim. Nasıl annenin oluyor bilmiyorum ama bu kolye benim." dedim. Yeniden derin bi nefes aldı ve elime uzandı. Elimi kendine doğru çekti ve

"Avucunu aç" dedi. Yavaşça açtığımda girerken cebine koyduğu kolyeyi çıkardı ve avuçlarımın arasına koydu. Elimi nazikçe kapatarak ayağa kalktı ve gitti. Arkasından öylece baka kalmıştım. Ben ona anlatmıştım. Sıra ondaydı. Hemen ayağa kalkıp koşarak dışarı çıktım. Etrafa baktım ve kapıdan çıkmakta olan Poyrazı gördüm. Hemen arkasından koşarak kolunu tuttum.

"Ben anlattım sıra sende niye bir kolye için felaket çıkardın" dedim. Bana döndü ve gözlerimin içine baktı. 'Kurcalama kötü olur' gibisinden bir bakıştı bu. Biraz süre gözlerimin içine baktı ve arkasını dönüp gitti. Elime koyduğu kolyeyi cebime atarak eve girdim ve hemen telefonu elime aldım ve sudeyi aradım. 3. Çalışta açtı

"Sude neredesin?" dedim hemen

"Mira tam zamanında aradın ya" deyip telefonu suratıma kapattı. Telefonu kulağımdan çekip ekrana ağzım açık bir şekilde bakmaya başladım. Bi süre sonra kendimi toparlayıp koltuğa oturdum ve durdurduğum filmi başlattım.

-SUDE'NİN AĞZINDAN-

Bi yandan Mirayı arıyor diğer yandan bütün kilitleri tek tek deniyordum. Niye açmıyordu bu kapıyı kız?! Evde değil desem ışık açık. En sonunda bir kilit girince telefonu kulağımdan çekip çantama attım ve kapıyı açtım. İçeri girip ayağımla kapıyı kapattım. Mira koltukta uyuyordu. Elimde ki çantayı yere koyup yanına gittim, kumandayı alıp televizyonu kapattım. Kenarda ki dolaptan battaniye çıkartıp üstüne örttüm ve üstümü değişmek için yukarı çıktım.

***

-MİRA'NIN AĞZINDAN-

Kulağıma dolan Selena'nın sesiyle gözlerimi açtım, karşımda Sude duruyordu hemen onu itip Nr1'da çalan Selena Gomez - Good For You' yi izlemeye başladım.

"Saatlerdir uyan diye dürtüyorum bir türlü uyanmadın baktım Selena başlamış sesini açtım uyandın ne selena sevgisi bu be" deyip güldü. -Yazarınız büyük Selena hayranıdır bilin djdjdj- Bir süre Sude'yi takmayıp eşlik ettim.

"Burdayım ben de ne zaman geldin anlat demicek misin?" dedi. Hayır demicektim suratıma kapatmıştı telefonu en nefret ettiğim şey!

"Hayır" kısa ve net.

"Noldu sana?" dedi. Ah! Bu huyumu en iyi o bilirdi nasıl olurda unuttu! Benden cevap beklerken ben ise Selena Gomezden sonra başlayan reklama odaklanmıştım.

"Ah! Doğru ya sen yüzüne kapatılmasını sevmezsin... Özür dilerim ama sende en olmadık yerde aradın." bir özürle affetmezdim aslında pek büyütülcek bir mesele değildi ama huy işte naparsın..

"Ya bak biz tam yakınlaştık tam öpücekken filmlerde ki meşhur olan telefon sahnesini yaşadık ondan çok sinirlendim." dedi. Oha yeni tanıdığı bir adamla!! Ohh iyi yapmışım onu arayan ellerime sağlık.

"Konuşmayacak mısın?"

"Bana mini kek yap affederim" dedim. Gerçekten süper yapıyordu birde renkli olunca ayrı bir havası oluyor.

"Renkli?"

"Tabiki" diyerek güldüm, oda güldü.

Kekler şahane gözüküyordu. Aslında tam pişmemişti ama nefis koktuğu için şuan ben fırının karşısında sürenin bitmesini bekliyordum. Süre bitince anından fırına emekleyerek olabildiğince hızlı giderek kapağı açtım. Yüzümü saniyesinde dumanlar sardı. Sanki bir saniye daha orda kalamiyacak gibi dışarı çıkmışlardı. Sude mutfağa girip yanıma geldi ve kapağı kapattı.

Tatlı BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin