bilinsin

13 0 1
                                    

Gerçekler hep acı verici olmuştur.İnsanlar gerçekleri görmekten ve bunlarla yüzleşmekten hep kaçınmıştır.Bu yüzleşme olmadan da bilinmesi gerekir ki süregelen acılar ölene kadar devam edecektir.Hayatınız boyunca acı çekmeniz gerektiğini söyler bazıları.Bu yaşamında acı çekiyorsan acı çekmeye devam et derler.Bu deneyimdir derler.Öldükten sonra yeni bir bedende farklı bir deneyim yaşayacaksın derler.Siz bunlara inanıyor musunuz?Alternatifiniz var.Bunlara katlanmak zorunda değilsiniz.Bu insanlara inanmak zorunda değilsiniz.Tek bir yaşam içerisinde istediğiniz kadar deneyim yaşayabilirsiniz.Tek bir yaşam içerisinde ruhunuzun tekamülünü tamamlayabilir ve mutluluğa ulaşabilirsiniz.

Bu hayatta ne işimiz var?Bu çok zor bir soru ve kimsenin tam olarak yanıtını bulamadığı bir soru.Bu kutsal kitaplar neden var?Bu kurallar ve bu kısıtlamalar neden?Çoğu insan böyle bir Tanrı'yı kabullenemiyor.Yarattığı bir varlığı neden kısıtlasın?Böyle bir Tanrı olamaz denmekte ama bir yandan kusursuz düzenin farkındalığı gözlerden kaçmıyor.Bu kusursuzluğu sağlayan nedir?Bu kusursuzluğu bozan nedir?Tüm bu saçmalık olarak gördüğünüz şeyler farkındalığınızı arttırmak için.Kontrol sağlayamadığınızda neler yapabileceğinizi görmeniz için.Zevk tatlıdır ve bağımlılık yapar.Bağımlı olduğunuzda neler olduğunu bilirsiniz.Hep daha fazlasını istersiniz.Sınırlarınızı aşarsınız.Başkasının topraklarına girersiniz.Birbirinizi öldürür,birbirinize tecavüz edersiniz.Tüm bu kitaplar yazılmasaydı ve kurallar konulmasaydı hayvanlar gibi yaşardınız.Ancak insanoğlunun hayvanlardan farkı vardır.Bu akıldır.İnsan denen canlı içgüdüleriyle hareket etmez.İnsan denen canlı düşünerek hareket eder.İnsan denen canlının maddeyi değiştirme gücü vardır.Üzerinde yaşadığınız dünyayı değiştirme gücünüz vardır.Bu dünyayı sevmek ve korumak için yaratıldınız.Bu dünyayı güzelleştirmek için yaratıldınız.Bunun için kullandığınız yegane güç bu dünyanın içsel gücüdür.Bu dünyaya ve birbirinize yabancılaştınız.Kendinizi kaybettiniz.İnsanlar böyle değildi.Bir bütün olarak yaşar ve bir bütün olarak hareket ederdi.Tek bir medeniyet vardı.Sonra bölünme oldu.Bunun sebebi insanlığın açgözlülüğü.Bazı insanlar sabırsızca davrandı.Bazı insanlar tembellik etti.Bazı insanlar efendi olduğunu zannetti.Bazı insanlar korumak yerine yok etmeyi seçti.Bilinmelidir ki bu insanların yok oluşu dünya tarafından sağlanır.Dünyanın içsel gücü bu insanları zaman içerisinde yok eder.Kurallara uymayan eninde sonunda kaybeden olur.Firavunlar ölür,diktatörler ölür hem de çok feci bir şekilde.Zalimliğin sonu acılar içinde yok olmaktır.Bunlar rastlantı değildir.Wiccan inanışı en eski inanışlardan biridir.temelinde "ne ekersen onu biçersin"anlayışı bulunur.Sevgiyle hareket edersen sevgiyle hareket görürsün.Nefret ile yokedici her davranış bumerang gibi bir gün gelip seni bulacaktır.Bu bilimsel bir gerçektir.Zaman içerisinde bunun kanıtları yani bilimselliği ispatlanacaktır.Şimdilik buna inanarak hareket etmek insanlar için en mantıklı davranış biçimidir.İnsan beyni şartlanmışlıklarla doludur.Bunlar acılarınızın kaynağıdır.Bunlardan kurtulmalı ve yeniden kendinizi yaşama adapte etmeniz gerekmektedir.En çok sizi sıkıntıya sokan şartlanma sahiplenme duygusunun kötü olduğuna dair inancınız.Maddeye sahip olmak:Bu kötü değil.maddenin kölesi olmuyorsunuz.maddenin efendisi de olmuyorsunuz.madde ile ilişkiye giriyorsunuz.madde sizin işinizi görüyor ve siz de maddeyi koruyorsunuz.bunu karşılıklı bir alış veriş ya da bir ticaret olmadı çıkar antlaşması olarak algılayın.Ne ekersen onu biçersin kuralı madde ile olan ilişkilerinizde de geçerlidir.maddeye gereken değeri vermediğinizde ona sevgiyle yaklaşmadığınızda madde işlevini yerine getirmez.madde ya kaybolur ya çalınır ya da bozulur.cep telefonlarınızı gerçekten seviyor musunuz?cep telefonlarınıza nasıl davrandığınızı düşünün?onları oradan oraya atmak pek iyi değil.çocuklarınıza öyle mi davranırsınız?elbette hayır.öncelikle maddeyi sevmeyi öğrenin.saygı sihirli sözcüktür.maddeye saygı duymak ve ona karşı nazik olmak bu ilişkiyi uzatacaktır.Sade yaşam diye bir kavram gelişti son zamanlarda.Bu çok önemlidir.Çok şeye sahip olmak?burada ince bir çizgi var.3 tane cep telefonunuz var ya da 30 tane ayakkabınız.farklı işlevler için farklı ayakkabılarınız olabilir ancak 10 tane spor ayakkabınız varsa bu aşırılıktır.bu aşırı güven getirir ve iyi değildir.1 ayakkabıya verdiğiniz değer ile 10 ayakkabıya verdiğiniz değer aynı olmaz.bu sevgiyi öldüren şeydir.aşırılık daima içinizdeki sevginin azalmasına sebep olur.Bu şekilde davrandığınız sürece sevginin anlamını unutursunuz.Zengin insanların neden sevgiyi anlayamadıklarını anlayabiliyor musunuz?

10 tane sevgiliniz varsa hiçbirini gerçekten sevemezsiniz.Bu aşırılık ve çoğunuzun özgürlük dediği şey içinizdeki insan sevgisini öldüren şeydir.Evlilik bu yüzden kutsaldır.Sevgiliniz ve arkadaşlarınız arasına konulmuş bu sınır aslında sizin özgürlüğünüzdür.Bu sınır olmadığında her insana yaklaşımınız cinsellik üzerine olacaktır.Size yaklaşan birini cinsellikle yaklaşıyor olarak algılayacak ve iletişimden kaçınacaksınız.Bunu çok iyi düşünün ve kuralların saçma olup olmadığına kendiniz karar verin.Komşunun karısına yan gözle bakmayacaksın.Unutmayın ki komşunun karısına yan gözle bakarsanız bir gün sizin karınıza da yan gözle bakan olacaktır.Parmağa takılan yüzüğün bile anlamı var.İnsanlar oraya bakıp da size ne şekilde yaklaşacaklarını bilsinler diye.Hayat çiftleşmelerle oluşturulmuş bir bütündür.Bir kişi bir ceket bir ev bir araba bir eş.Sistemdeki bozukluk bundan kaynaklanmaktadır.Matematiksel denklemin sağlanamaması.Kutsal dengeyi yeniden sağlamaya çalışıyoruz.Delphi tapınağında yazıldığı gibi:Haddinizi bilin. 

gece günlükçüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin