✨Bir daha bana bulaşma,sakın!-1.Bölüm

20 0 0
                                    

Multimedia-Ellizabeth Gillies-you dont know me
Kısa olduğuna bakmayın ve bana bir şans verip bu bölümü okuyun,hepinizi seviyorum! İyi okumalar....

Derin Ertürk:

Sabah güneş ışınlarının gözümün içine etmesiyle uyandım. Arghhh ya allah kahretsin ben dün gece perdeyi neden çekmeyi unuttum ki.

Bugün yeni okuluma bir başlangıç yapıcam ailemi sorarsanız ailem yok. Annem hala hayattamı bilmiyorum ama benim aile diyeceğim bireyler yok.Babam annemin onu aldatmasıyla intahar etti ne kadar ironik demi? Evet öyle annemde zaten beni takmıyodu zengin bir koca bulup evlendi işte bende iş bulup emeğimle ev kiraladım.

Yaklaşık 2 ay önce bir bar-cafe de iş buldum. Orda akşam gidip geceye kadar şarkı söylüyorum. İşimi seviyorum,eğleniyorum o yüzden bir sorun yok.

19 yaşındayım fakat 1 yıl okulumu dondurduğum için lise son sınıfa gidiyorum. Her neyse artık hazırlanmam lazım. Tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım ve giysi dolabıma yöneldim altıma siyah kot pantolon üstme siyah düz tişört onun üstünede gri salaş bir gömlek aldım ve önünü iliklemeden kolarını yarıya kadar katladım. Siyah sırt çantamı aldım ve tuvalet masama ilerledim.

Siyah eyeliner siyah farla tamamdır. Evet koyu göz makyajı yaparım ve bunu severim.Benim tarzım böyle,o götlerini kapatmayan etek giyen ve badana boyası gibi makyaj yapan kızlara benzemediğim içinde kendimle gurur duyuyorum. Aşağı inip kendime salata hazırladım ve afiyetle yedim artık evden çıkmam lazım ayağıma siyah vanslerimi geçirip dışarı çıktım.

****
Okula gelmiştim,okul hardal rengine boyanmıştı bahçesi bayaa büyüktü okuldan içeri girdiğimde suratımı buruşturdum çünkü kenarşarda öpüşenler vardı şu anda müdür kızmıyomu hani bende kurallara uymam fakat bu! neyse,önümden geçen ilk öğrenciye sordum;
"Pardon bakarmısınız?"
"Evet" dedi çocuk kumral saçları ve mavi gözleri vardı yüz hatları keskindi ama şu anda konumuz bu değil.
"Ben okula yeni geldimde müdürün odasını sorucaktım"
"Gel seni götüriyim"
"Peki"
Dedim ve okulun iç kapısından içeri girdik.İçeriside dışarısı gibi hardal rengi boyanmıştı bazı yerlerde panolar vardı.Beni merdivene yönlendirince o tarafa doğru yürüdüm.

"Adın ne?"
"Gökdeniz,senin?"
"Derin"
"Kaçıncı sınıftasın"
"Sonuncu sınıftayım"
"Bende, neyse geldik burası benim gitmem lazım görüşürüz derin" dedi bende "görüşürüz" diyerek önümdeki kapıya baktım.

Kapıyı 2-3 defa tıklattım içerden gür bir ses "Gir!"dedi. Kapıyı açıp içeri girdim.Müdür uzun boylu 50 yaş civarında bir adamdı.Sınıfımı sormak için konuşmaya başladım;
"Merhaba ben sınıfımı sormak için gelmiştim"
"Merhaba kızım,adın nedir?"
"Derin Ertürk"
"Hemen bakalım ,derin,derin,derin ha! Burda işte senin sınıfın 12-C kızım ders 5 dakka sonra başlıyor."
"Peki,efendim" diyip dışarı çıktım.

Merdivenlerden yukarı hızlıca çıktım ve en üst kata ulaştım.12-C sınıfını bulup içeri girdim sınıfta kızlar bir grup halinde konuşuyodu sol en arkada cam tarafında bir erkek grubu vardı hepsi gülerken birden bütün sınıf bana döndü.Ne olduğunu anlamadım ve etrafıma baktım sonra telefonumun zil sesini işittim o kadar sınıfa dalmışimki.

'Kuzu' arıyor....
"Alo?"
"Derin neden telefonunu açmıyosun!"
"Sakin ol gizem ben okuldayım birazdan ders başlıcak sonra seni ariyim mi?"
"Tamam ama aramayı unutursan seni 67 yerinden bıçaklarım ciddiyim"
"Tamam tamam görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım.

Gizem benim en yakın arkadaşım.5 yıldır tanıyoruz birbirimizi.Ama ben hala ayakta mal gibi duruyorum en arka sıralara baktım daha deminki çocuklar en arka sıradan öndeki iki sıraya yerleşmişlerdi.Bende gidip en arkaya oturdum.

Tam kulaklığımı takıcaktımki içeri nöbetçi öğrenci girdi "Arkadaşlar bugün müdür toplantı ayarlamış o yüzden bütün dersler boş!" Dedi.İyi o zaman bütn gğn burda tünücem.

Kulaklığımı tekrar çıkarıp elizabeth gillies-you dont know me şarkısını açtım.En sevdiğim şarkılardan biridir.önümdeki sıraya kafamı koyup gözlerimi kapadım.Şarkının tam ortasına gelmiştim ki kulaklıklarmdan biri çekildi.Kimin çektiğine bakmak için kafamı kaldırdım karşımda açık kumral saçlı bir gözü mavi bir gözü mavi-kahverengi olan bir çocuk vardı bana çadpık bir gülümsemeyle bakıyodu.

"Ne var! Kulaklığımı neden çıkardın?"
"Bir,bana sesini yükseltme iki ne dinliyorsun diye sorucaktım?"
"Ne yapıcaksın ne dinleyip ne dinlemediğimi?"
"Halay çekicem!Allahım çattık merak ettik işte uzatma"
"Bana bak seni bad boy bozuntusu bana bir daha terslenme ve bir daha sakın ama sakın kulaklığımı çekme!" Diyip ayağa kalktım.

"Hey!bir daha çekersem nolur bücür?"
Arkamı dönüp gülümsedim ve çocuğa doğru yürüdüm.Tam önüne geçtim ve ellerimi kaldırıp omzuna koydum o benim ne yaptığımı çözerken ben dizimi kırıp erkekliğine geçirdim.Sınıftaki bütün erkekler yüzlerini buruşturup 'oooo' larken çocuk yerde acıyla inliyodu bana bakıp burnundan soludu.

İşaret parmağımı kaldırıp çocuğa doğru tutarak tehditkar bir biçimde sallayarak! "Bir daha ama bir daha bana bulaşma sakın!eğer bana bir daha bulaşırsan daha kötüsünü yaparım emin ol"dedim ve sınıftan hızlı adımlarla kapıyı çarpıp çıktım.

Merhaba arkadaşlar!ben eda saha yeni hikaye yazmaya başladım, yorumlarınızı ve votelarınızı bekliyorum ilk bölüm kısa oldu ama bir kaç bölüm sonra çok daha uzun bölümler gelicek bana güvenin! Hepinizi öpüyorum,bir dahaki bölümde görüşmek üzere!.....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 31, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UĞURBÖCEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin