BÖLÜM-3

62 10 2
                                    


Merhabalar...
Uzun bir süredir bölüm atamadığım için üzgünüm. Bu arada Pırı'ı temsil eden kişiyi değiştirdim. Bir önceki bölümün multimedyasında resmini bulabilirsiniz. Multideki kapak için @cengelnezihe ye teşekkürler.

§ § § § § §

Pırıl'dan:

Bir haftadır sorular beynimi yemekle meşguldü. Bense baygın gözlerle etrafa bakmakla.

Önümdeki notalara boş gözlerle bakarken Yeşim'in kolumu dürttüğünü hissettim. Kafamı defterden kaldırarak ona baktım. Bana kafasıyla, önüme bakmamı işaret etti. Önüne döndüğümde patronumuz Salih Amcayı gördüm.

"Pırıl?" dedi endişeli gözlerle. Salih Amca babamın en eski arkadaşıydı. Her Cumartesi bu kafeye gelirdik. Birden Salih Amcanın, babamın çeteyle olan bağlantısını bilip bilmediğini merak ettim. Sonra Salih Amcaya cevap verebilmek için aklımdaki düşünceleri bir süreliğine kutuya kilitledim.

"Efendim Salih Amca?"

"Pırıl seninle biraz konuşabilir miyim?" dediğinde beni işten kovacağı konusunda endişelendim. Bir hafta ortadan kaybolmuştum ve şu an pek de iyi bir iş çıkardığımdan emin değildim.

Salih Amca yüzümdeki endişeyi farketmiş olmalı ki "Şu bir haftalık kayboluşun hakkında." diye ekledi. İşten çıkarılma endişem kaybolsada, o bir hafta aklıma gelince gerildim.

"Tamam." diyerek oturduğum sandalyeden kalktım ve Salih Amcanın peşinden gittim.

Salih Amca kahverengi koltuğa otururken bende onun karşısındaki beyaz koltuğa oturmayı tercih ettim. Sandalyeye oturduğum anda Sinan'ın kafenin mutfağında hazırladığı kahvenin kokusu burnuma ilişti. Sonra Sinan görüş alanıma girdiğinde, bana baktı ve göz kırptı kahveleri müşterilere servis ederken. Bende ona hafif bir tebessümle karşılık verdim.

Salih Amca "Pırıl, bana bir hafta yokluğunda babanların yanına gittiğini söyledin. Normalde ailenin yanından geldiğinde yüzünde güller açardı. Ama şimdi pek bir durgunsun. Ayrıca yüzün çok solgun gözüküyor. Baban veya annenle kavga mı ettin yoksa?" dedi.

Mecburen Salih Amcaya tekrar yalan söylemek zorundaydım. Kafamı hayır anlamında salladım ve "Şey... Ben aslında bir arkadaşımla kavga ettim. Ama merak etme, beni o kadar etkilemedi." dedim. Ve söylediklerimi daha inandırıcı kılmak için gülümsedim. Salih Amcada yüzündeki endişeli ifadeyi silerek gülümsedi.

"Bak kızım baban seni bana emanet etti. Bende seni kızım gibi seviyorum. Seni üzen bir olay olursa çekinme gel. Ben onların icabına bakarım." dedi şakasına karşı kahkaha atarak. Bende bu söylediğine güldüm ve "Tamam." dedim.

Kafede kalan son müşterilerde çıktığında Salih Amcada kafenin anahtarını bize verip çıktı. Kafeyi kapatmak için sandalyeleri toplarken camın kırılma sesi kulaklarımı doldurdu. Ne olduğunu kavramaya çalışırken silahdan çıkan kurşunlar masaları bardakları ve camları isabet ederken Sinan'ın "Yere yatın!" dediğini duydum.

Sinan kolumdan tutarak önüme geçti ve beni yangın çıkışına doğru çekiştirdi.Olayı kavramak için bir saniye durdum.

Kapıdan çıktığımızda Yeşim'in de yanımızda olduğunu farkettim. Yangın çıkışı binanın yan tarafındaydı ve girişi görebiliyordum. Plakasız bir araba girişin önünde ateş etmeye devam ediyordu. Arabanın içindeki kişiyi görebilmek için gözlerimi kısarak arabanın içindekine baktım. Siyah şapkadan başka hiçbir şey göremedim.

Sinan'ın yardımıyla bir taksiye bindim.

+++++++++++

Yeşim'in uzattığı suyu elimle ittim ve "İstemiyorum!" dedim. Bu olanlar benim suçumdu. Telefonumu alıp hışımla balkona çıktım. Yeşim'in son anda aldığı çantanın içinden kırışmış kağıdı çıkardım.

Kendimden ÖteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin