"almost kissed with new vocalist"

257 17 3
                                    

Kapak tasarımı için kendime tebrik koyuyorum, tişikkirlir sipirminnnn dkdkmnkdmf
Ben beyendim, siz nasıl buldunuz?

Bu bölüm baya çekişmeli hatta ayıpçı şeylerde olabülü dkfkdkf

Bana resmen sen Newyork sürtüklerine benziyorsun demişti. Bana.
Şuan tek isteğim Justin'in 86 yerine çatal saplayıp, bir yokuştan aşağı yuvarlayıp arkasından el sallamak. Cidden! Amacım öldürmek değil, bu bir masaj tekniği. Japon masajı, adı 'blablapunktur'. Yoksa neden öldüreyim canııım, ben o kadar mazoşist miyim?

Mesajımı görüldü olarak bırakan Justin'e birkez daha sövüp, yatağıma oturdum.
Odaya giren Emily, dans provası için verilen kıyafetini giymişti. Hiçte güzel değildi. Beğenmedim.
Ona göz ucuyla attığım bakışı farketmişti ki,
"Ne öyle 'eeww tiskinç' der gibi bakıyorsun?" dediğinde kafamı kaldırdım, "O aptal patronun bana hakaret etmeden gün geçiremiyor!" dediğimde sinsice güldü.
"Sanırım tanrı bu sefer sana karpuz vermiş." dedi ve gülmeye başladı.
Ellerini suratının iki yanına koyup, "Bu kokuda ne?" dedi endişeli bir biçimde.
Hemen kendimi kokladım. Hayır, kokmuyordum, daha dün duş aldım ben.
"Ne kokusu?" dedim şaşkınlığımı gizleyemeyerek.
"Havadaki aşk kokusu tabiki!" dedikten sonra höhahahağağağağ diye hunharca güldü.
Yüzümü buruşturup, "Midemi bulandırma, Emily Uiver." dedim.
Yanıma doğru adım atıp, kolumu kavradı.
Bakışlarındaki sinsilikle, "Hadi kalk, hazırlan." diyince ona keskin bir bakış attım, "Seninle provaya gelmem." dedim.
Kaşlarını çattı, "Kafanı ezmeden önce hazırlan, Rai." ardından hep yaptığı o büzüşük yalvarma bakışını yaparak, "Hani hep yanımda olacaktın?" dedi.
"Senden nefret ediyorum." dedim uyuz olduğumu belirterek, o ise yanağıma sulu bir öpücük koyup, "Bende seni çook seviyorum, aşkım!" dedi.
Kapıya doğru ilerleyip, "Aşağıda bekliyorum." dedi ve aşağıya indi.

-------------------------------------------
Üzerime siyah bir tshirt- üzerinde "I blame you for myself" yazıyor. (kendim için seni suçluyorum.)- altıma asker yeşili bir pantolon giymiştim. Dalgalı kahverengi saçlarım açık, omuzlarıma dökülüyordu. Makyajım hafifti ve bu beni ortaya çıkarıyordu.
Arabadan indiğimde Emily bakışlarını bana çevirip, yüzünü buruşturdu.
"Sen tam bir kasvetsin, bak kim ağlıyor. Dur ben söyleyeyim, moda!" dediğinde güldüm.
"Ne bekliyordunuz, majesteleri? Mini etek ve meme şov mu?" dediğimde kahkaha atıp, "Aslında içerdeki majestelerini etkilemek için iki güzel seçenek!" dedi.
Kaşlarımı çatıp, "Lütfen, o yabani öküzden bahsetme."

Konser alanının içerisine geçtiğimizde ortamdaki huzursuzluğu görmüştük. Herkesin suratında anlamsız bir sıkıntı ifadesi yer alıyordu.
Çok merak etmiştim, acaba ne oldu?

"Tüm görevliler sahnede toplansın." anonsuyla Emily yanımdan ayrıldı ve sahneye yöneldi.
Sahnedeki adamın keskin ifadesi can sıkıcıydı, zavallı Emy.
Görevliler toplandığında, sahnedeki adam sert bir şekilde birşeyler söylüyordu ama buradan onu duymam imkansızdı.

O sırada arkamdan gelen ayak sesleriyle kafamı çevirdim. Gözgöze geldiğim bir çift kehribar göz, sinirli ve mutsuzdu. Beni görünce daha çok kaşlarını çatıp, yanımdan beni umursamazca çekip gitti.
Boşuna demiyorum yabani öküz diye, sanki babasını vurduk.
Parfümünün tarçınımsı kokusu burnuma dolarken, güzel kokmasına rağmen yüzümü büzük büzük yaptım.

Justin sahneye çıktığında, yani bende gözlerimi sahneye çevirdiğimde Emily'nin bana elleriyle heyecanla "GEL" dercesine aşağı yukarı salladığını gördüm.
Ne olduğunu anlamadan yavaş adımlarla sahneye çıktım.
Emily eliyle beni takdim edip, "Efendim, bu Rain White. Deneyimli bir arka vokaldir." dediğinde gözlerim şaşkınlıkla aralandı.
Neden bu adama beni tanıtıyordu, üstelik herkesin içinde!
Adam gözlerini huzursuzca bana çevirip, "Her önümüze gelen Irma'nın yerine alamayız, Uiver." Irma kimdi? Ne yeri, ne alması, merlinin sakalı, ne şimdi bu?
"Bence bir dinlemelisiniz, efendim." dediğinde şaşkın ifademi nirvana sınırına uzatıp, "Ne demek istiyorsunuz?" diye sordum.
Yaşlı adam bana alaylı bir ifadeyle bakıp, "Pek birşey çıkacağını sanmam. Ama.." dediğinde işler inat sınırıma konmuştu bile.
Emily yanıma gelip, "Irma adındaki baş vokal kız, yumurtaya alerjisi olmasına rağmen yumurta yemiş. Boğazı kabarmış, hastalanmış." fısıldamayı kesip kıkırdadı, "Bu bok kafalı da konseri ertelemekten bahsediyordu ama biletler tükendiği için tek çare başka bir vokalist bulmaktı, bende seni önerdim. Göster kendini."

Kafamı şaşkınlıkla etrafa çevirdim, Justin fonun önünde durup bana kızgın bir ifadeyle bakıyordu. Yanımıza yaklaşıp, "Ben onu ikna ederim." diyip kolumu sıkıca kavradı. Beni fonun arkasına doğru çekiştiriyordu.

"Ne yapıyorsun?!" diye haykırdığımda kapının önüne gelmiştik. Sessizliğini bozmayıp, beni içeri çekti.
Aramızda yaklaşık 30 santim bile yoktu!

"Ne yapmaya çalışıyorsun?" dediğimde alaylı bakışları gözlerimle buluştu.

"Seni ikna etmek istedim, negatif yönde." dediğinde aklıma yatmış olan bu işi reddetmemi istediğini anladım. Dudaklarını dişleyip, "Bak, seninle çalışmak istemiyorum. Sende benimle bir arada olmak istemezsin, değil mi?" dediğinde kafamı 'hayır' anlamında salladım.

"Aslında bu işi çok istiyorum, biliyor musun Justin? Bunu kabul edeceğim." dediğimde kaşlarını çattı. Arkamı dönüp kapıya uzandığımda elleri belimi kavradı.
Beni bedenine çektiğinde tüm sıcaklığını sırtımda hissettim.
Boynuma vuran sıcak nefesi, benim kasılmama sebep oluyordu. Tarçın ve portakal karışımı kokusu burnuma geldikçe, kalbim sanki haçlı ordusunun atlarını içeriye almış gibi atıyordu. Kulağıma vuran nefesiyle, "Senin patronun olmama katlanabilecek misin, Rain White? Bu senin için zor olur," nefes aldı ve kulağımın kenarına dudaklarını sürttü, "..çok zor."

Demek korkutmaya çalışıyorsun, öyle mi? Bedenimi ona doğru çevirip, yüz yüze gelince şaşkınlığını gizlemeye çalışıyordu. "Senden korkmuyorum, Bieber.." diyip yüzümü iyice yüzüne yaklaştırdım. Bedenimi iyice onunkine yaslayıp, dudaklarına baktım. Ve dudaklarımı, dudaklarına sürtüp, fısıldadım, "..oyna hamleni."

Saat 2 buçuk olacak ve benim yb paylaşasım var çünkü çok beyemdim kahretsin üüyyf djddjdmkd

Yorumlarınızı bekliyorum ama
ndn diyebilirsiniz

çümkü hikayede önemli olan şey sizin düşünceleriniz

Ehühwhüeü

Ne tatlıyım ya şit

sahne arkası masalım•// jb-dlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin