Tesadüf Aşk

Tesadüf Aşk -4

Merhaba arkadaşlar. Ben bu kitabı yazmaktan vaz geçmiştim. Ama arkadaşım denizlerela devam etmem için ısrar etti. O yüzden ben de bu bölümü ona ithaf ediyorum.

İyi okumalar...

Eylül'den

Yavaşça açtım gözlerimi. Baş ucumdaki telefona uzanıp saate baktım. 07:12. Yine alarm çalmadan uyandım. 07:15e kurmuştum alarmı. 3 dakika daha yatakta yatıp alarmın çalmasını bekledim, alarm çalınca kalktım yataktan.

15 tatilin son haftasıda hızlıca geçti ve bu gün okullar açılıyor.

Banyoya gidip yüzümü yıkadım. Odaya geri dönüp Eylem'i uyandırdım. Dolabın karşısına geçip okul kıyafetlerimi aldım ve giydim. Gömleğin üzerine de lacivert polarımı giydim. Daha sonra aynanın karşısına geçtim ve düzleştiriciyi fişe taktım. Saçlarımı tarayıp düzleştirdim. Önlerden birer parça alıp yanlarda tuttutdum. Düzleştiriciyi fişten çıkardım ve aynanın önüne bıraktım. BB kremi alıp biraz sürdüm ve gözlerime hafif bi kalem çektim. Okula giderken çok fazla makyaj yapmam. Polarımın kollarını geri sıvayıp bilekliklerimi taktım.

İşim bitince mutfağa annemin yanına gittim. Annem sofrayı kurmuş çayı masaya getiriyordu.

"Günaydın annecim." diyip yanağını öptüm.

"Günaydın kızım kardeşin nerde?"

"Saçını yapıyor gelir şimdi"

Masaya oturdum ama ben sabahları pek yemek yiyemem o yüzden biraz peynir bir kaç tanede zeytin attım ağzıma. Ama çayımı bitirdim tabi. Masadan kalkıp banyoya gittim ve dişlerimi fırçaladım. Odaya geçip çantama gerekli şeyleri koydum. Montumu alıp giydim. Boynuma sarı kırmızılı atkımı taktım. Botlarımıda aldıp kapının önünde geldim. Annem bizi bekliyordu. Yanağını öptüm ve kapıyı açtım.

"Allah zihin açıklığı versin kızçelerim"

"Sağol annem" dedik ve aşağıya indik. Panduflarımı merdivenlerin son basamağına bıraktım ve botlarımı giydim. Eylem'le beraber çıktık binadan. Bahçeden çıkıp sokağın sonuna geldiğimizde dönüp anneme el salladık. 'Her zaman yaparız bunu.'

Okula kadar kolkola yürüdük ve bahçeden içeri girdik. Her zamanki gibi erkek binasının önünde sıraya girilmişti. Kızların olduğu tarafta sıranın sonuna geçtik. Müdürün uzun bi yeni dönem konuşmasından sonra istiklal marşını okuduk ve kızlar, kızlar binasının önüne geçip tekrar sıraya girdi. Erkeklerde bu sıra da içeri giriyorlardı. Bir kaç öğretmen kapının önünde kıyafet ve makyaj kontrolü yapmak için bekliyordu. Yavaş yavaş içeri girmeye başlayınca

"Kızım bu makyaj ne?"

"Eteğin neden bu kadar kısa?"

"Saçlar neden toplu değil?"

"İlk gün diye birşey demiyorum ama bir daha olursa hiç affetmem ona göre" diye konuşmaya başladılar. Tabi takan kimse yok orası ayrı.

Sonunda binaya girebilince direk sağa döndük ve yine sağdan üçüncü sınıfa girdik. Bizim sınıfımız giriş katta. Çünkü karma sınıf. Erkekler kızların arasından geçmesin diye üst katlarda olmuyor sınıfımız. 'Bahçede yan yana geçmiyoruz sanki şimdi gelmişler sınıfı giriş kata koyuyorlar.' Neyse.

Sınıfa girer girmez geçen dönemde oturduğumuz cam kenarı en arka sıraya geçtik. Çantamı bırakıp montumu çıkardım ve astım. Atkımıda katlayıp çantama koydum. O sıra sınıfa Simla girdi. Bizi görünce koşa koşa yanımıza geldi. Bende ayağa kalktım ve hemen sarıldık. Simla Eylemle de sarılınca