Multimedia: Derin (Alison Pll)
Sabah Batuhan'ın sesiyle uyandım. Hepsi kalkmıştı. Batuhan malı dilini kesmişti. "Aneeeeeee! Dilim kesildiiiii! Nutellaaaaaaaaaaa! A a aaaaaaaaaaaaaa! Canım diliiim! Diliiiiim! Gitti gitti gittiiiiii!" diye bağrınıyodu.
Derin: "Bensiz nutellamı yediniz laan!"
Ege: "Evet."
Derin: "O zaman... Sen istersin 3 nutella ama yersin 5 nutella. O zaman sana nah nutella." diyip nutellaları kaptım.
Batuhan: "O kadar dilimi kestim umrunuzda olmadı. Bi nutella uğruna aldattın beni Ece'm. Yazıklar olsun!"
Ece: "Abartma mal " deyip güldü.
Sonra üstlerimizi değiştirip cafe'ye çıktık. E tabi Kaan bizimle olduğu için o da gelmişti. Tekrar aynı masaya oturduk.
Nutellalardan sonra karnımız doymuş sayılırdı. Ama bu kadar yemeyi sevenlerden bu kadar az nutella yemek beklenmezdi. Bişeyler ısmarladık ve hayvan gibi yedik. Kaan hariç.
Ege: "Kaan aşkım , neden bişeyler yemedin?"
Kaan: "Aç değilim aşkım."
Derin: "Obaaaaa! Noluyo lan. Gay misiniz?"
Ege: "Şakaydı dimi?"
Derin: "Gerçeğe benzer bi hali mi var?" dedim ve güldük.
Büyük bir sessizlik vardı aramızda. Kimse konuşmamıştı. Öyle mal mal bakınıyoduk. Sessizliği bozan Seray oldu.
Seray: "Of bee! Çok yakışıklısın kanka!"
Ege: "Mal mısın kızım? Milletin çocuklarına laf atıyosun!"
Seray: "Yakışıklılar deli ediyo beni. Baksana şu tatlılığa! İstanbulda böyle çok var. Özellikle suriyelilere aşık oluyorum. Mesela sen. O kadar tatlısın ki , öpesim geliyo. O burnunu yerim. Keşke biraz daha büyük olsaydı. Hepinizi yerim ben be!"
Ege , Seray'ı tanıdığından beri çok hoşlanırdı. Ama Seray bilmiyordu tabii. Araları bozulur diye korkuyordu çünkü. Seray'ın sözünden hemen sonra
Ege, "Yesenee" dedi.
Hem bize belli etmeyin diyo , hem kendisi belli ediyor sevdiğini. Çünkü Ege gibi üstün bir öküz olmak bunu gerektirir. Denemeyiniz.
Seray: "Tamam." dedi ve Kaan ile yer değiştirip Ege'nin kolunu ısırdı.
Seray: "Yoyoyorom , oldo mo?"
Ege: "Acıtıyosun maaal! Kıllarım koptu!"
Seray hala ısırmaya devam ederken "Yo domodonmo? "
Ege: "Yeme be! Vazgeçtim."
Herkes bize bakıyordu. Çünkü üstün mallığımızla bütün dikkatleri üzerimize çekmiştik. "Kalkalım" dedim ve kalktık. Eve giderken konuşmaya başladım "Öncelikle Kaancığım , sen neden bugün hiç konuşmadın? Ve Batucuğumla Ececiğim , siz neden telefona bakıp bakıp gülmekten başka bişey yapmadınız? Neden? Ve neden her gün bizdeyiz? Neden nutella kolimi çöpe attın Ege malı? Neden? Annem bütün nutellaları gelince çöpe atsın diye dimi? Zaten bi koliyi 1 senede anca alırım. Ayrıca o cafe'ye gidersek hep aynı masaya oturacağız! Başka yere oturan olursa maldır , aksini iddia eden daha da maldır."
Batuhan: "Beynimi siktin , tşk."
Derin: "Olmayan bişeyi sikemem , öd."
Ece: "O mala beyinsiz deme , tşk"
Derin: "Peki , öd."
Ege:"Harbiden yeter. Öncelikle Derin , eve geldik ve sen konuşmanı bitiremedin. Batu sözünü kesmeseydi ölürdün şuracıkta. Neyse uzatmadan sus!"
Tm .s dermiş bakışı attım ve eve gelmiştik. Kaan eve gideceğini söyledi. Kesin bişey oldu. Bende gidicektim , izin vermezdi ama olsun.
"Kankalar siz eve gidin ben bi Kaanla bişey konuşup gelirim." dedim.
Kaan: "Ne oldu?"
Derin: "İlk olarak... Bize geliyosun. Hadi yürü!" Kolundan sürükleyip eve sokmam biraz zor oldu. Kas çiftliği mübarek! Kas çiftliği demişken aklıma güneşin kızlarındaki Nazlı ve Savaş geldi. Beynim error veriyor. 404 found error... Neyse...Eve girdik. Bi kaç gündür bi eksiklik olduğunu fark ettim. Evet , bi eksiklik vardı. Ama neydi ki? Evet! BURAK! İçeri girdik ve bağırdım. "Burak nerde laaan! Biliyodum bi eksiklik olduğunu! Buraaaak! Nerde bu mal?" dedim.
Seray: "Allah belamı versin ki bilmiyorum."
Kaan: " Sanmıyorum Burak'ı tanıyabiliceğimi!"
Batuhan: "Allah belanızı versin ki bilmem."
Ece: "Allah Batuhan'ı korusun ki bilmiyorum."
Ege:"ALLAH BELAMI VERSİN Kİ BİLİYORUM!"
Ege zaten herşeyi biliyo. O kesin de...
Derin: "Nerde benim akıllı beybim?"
Telefonu eline alıp gruba mesaj attı.
Ege: "Buraaak! Nerdesin yavrumkuşuum! "
Burak: "Lan annem çok hasta. Kaç gündür haber veremiyorum. Böbreği bitmiş. Diyalize giricek. Merak etmeyin yani. 1 hafta falan gelmeyiz."
Hepimiz geçmiş olsun yazdık. Cidden baya bi üzülmüştük Muko teyzeye. Ay bak yine Muko dedim. Mukaddes teyze diycektim. Biz Mukaddes teyzeye Muko teyze diyoruz da... Aslında sadece Batuhan malı öyle diyo. Ağzıma takıldı. Bende diyorum.
Kaan: "Ben bilmiyorum bu arada. Kim o?"
Seray: "O Burak. Hepimizin bi parçası. Çok seviyoruz o malı. Onu sen tanısan sen de çok seversin. Burak olmayınca biz pek neşeli olamıyoruz. Böyle olduğumuza bakma. Bide o gelince bakarsın. Şimdi annesi böbrek yetmezliğinden diyazlizde olduğu için onun yanında. Bizimde şimdi haberimiz oldu zaten."
Kaan: "Tamam."
Akşam Cartoon Network açtık. Hepimizin ortak yönleri olması güzeldi tabii. Gumball , sürekli dizi , adventure time (vs) izledik. Kaan da çok severmiş. Hep iyi anlaşıcağımız belliydi. Sonra Teen Wolf açtık. Gece 3.30 gibiydi. Uyumaya çalıştık. Batuhan hariç. Bi film için bu kadar kendini yırtan birisi olması üzdü. Alt tarafı Allison öldü. Ne var bunda. Tamam biz de ağladık baya bi ama... O hala ağlıyodu. Yarım saattir falan ağlıyodu. Mal demiyorum ben bunlara boşuna. Uyuyamadık Batuhan malı yüzünden. Cır cır ağladı 4'e kadar. Ece bi yandan teselli etmeye çalışıyodu , diğer yandan başka şeylerle uğraşmaya.
Batuhan:"TW'u kaçıncı izleyişimizdi bilmiyorum ama... Çok acıklı geliyo be... Bu arada Stiles idolüm. Ama Derek çok yakışıklı. Ece , bakmazsın benden başkasına dimi?"
Ece: "Bakmam bitanem."
Batuhan: "Heh , iyi aferin."
4 gibi uyuduk Batu sağolsun.
Rüyamda birsürü Batuhan gördüm. Milyonlarca vardı... Ve bize saldırıyolardı. Hangisinin gerçek Batu olduğunu bilemeden hepsini öldürmüştük. Ve Batuhan'ın son sözünü duymuştuk : Hepiniz tam bir boksunuz. Hemde benim boklarım.
Cidden böyle bi rüya gördüğüme inanamıyorum. Zaten bir rüya 7 saniye sürüyomuş. Ama bana hiç öyle gelmiyo. Bikeresinde uykumda rüyamın kaç saniye olduğunu saymaya çalışacaktım. Ama olmamıştı. Kendimin de mal olduğu gerçeği...
***
