---Batuhan'ın anlatımı---
Saat 06.30.Ve Derin 00.00'da tweet atmayı unuttuğu için etrafta mal gibi koşturup duruyodu. Gerçekten sorunları var.
Seray o cırtlak sesiyle Duman şarkılarını katlediyodu."O BENİ BAĞĞLAAAR BEN YİNEEE DURMAAM' diye bağırarak dolaşıyo.Ev ev değil Bakırköy Deliler Hastanesi olmuş artık... Neyse Ege ve Kaan brownieleri ile bi köşeye çekilmişti. Ece olan biteni izlemek yerine Ahmet Kural'ın fotoğraflarına bakıp 'Ayy Yerim Ya Tipe Baak' gibi cümleler kurup sinir kat sayımı arttırıyodu. Ne yapalım bizde böyleydik, ne olursa olsun eğlenmeye bakardık. Ta ki Komşu Perihan teyze ses üzerine kapıya dayanıncaya kadar...
----
Derin: Lan grubun ismini değiştirin birazdan Perihan teyze gelir televizyonu da kapayın sakin sakin perdeleri örtün ve saklanın! Kaan sende şimdi Perihan deyince Sihirli Annem'de oynayan Perihan zannetme geçiririm ağzının ortasına. Bizim alt komşu Perihan teyze.
Batuhan: Aa tamam be bende tam onun için hazırlanıyodum zateen
Ece: Aynen biz Batucukla saklanıyoduuk zaten birazdaan
Ege: Kız ilk 'perdeleri çekin' dedi. Saklanın demedi gerzekler
Seray: Ay Ege valla doğru söyledin filim
Ege: Ne fili kız! Kediyim ben kedi...
Kaan: Batu napıyosun çocuğum?
Batuhan: Ne çocuğu Kaan'ım?
Ece: Aldatıyomusun yoksa beni Batu'm?
Derin: Ay kim kimi aldatıyo ayol!
---Derin---
Batuhan: "Hadi sayalım"
Hep beraber sessizce saymaya başladık "son üüç ikii biir" (zil çalar)
Derin: "Ya Allah aşkına bi komşu hergün aynı zamanda gelirmi?"
Kaan: "Ay ben çok korkarım böyle şeylerden komşuymuş falan... Ay elim ayağım titredi ay..."
Ege: "Ay çocuğum sen de kız mısın erkek mi bi karar ver"
Ece: "Sussanıza lan!"
Kaan: "Ay iyi be aman"
(Perihan teyze bağarır) "Bak yine aynı numara açın kapıyı be! Yeter artık hergün hergün! Dava açacağım size! Küçük şımarıklar sizi!" (Ege kapının önüne gider)
Hehe kesin açarsın o davayı...
"Biz evde değiliz bi kere!"
Komşu: "Bide cevap veriyo ordan ya! Delimisin sen çocuğum! Ya kapıyı aç ya da dava açarım!"
He ya he...
(Ece de kapıya doğru gider ve kapıyı açar) "Ya sus artık be artık ne istiyosun sen bizden her gün salisesine kadar aynı anda geliyorun bak ezberledik resmen sen gelene kadar geri sayım yapıyoruz Allah belamızı versin ya!" Ece bağırırken kıpkırmızı olmuştu.
Komşu: "Ayy terbiyesiz seni! Annene söyle terbiye versin sana be! Ayıp ya!"
Ege: "Atarlı ergen Perihan teyze iş başında"
Perihan teyze: "Ay bak ha..." konuşurken kapı Perihan teyzenin sözünü kesti. Perihan teyzenin kaçıncı öpücüğüydü bu acaba? Tam düşünürken Batuhan da aynısını sordu "Aklınızı okuyorum resmen... Ben ve zekam dehşet vericiyiz... Acaba harbiden kaçıncı öpüşüydü?"
Ece: "1027 aşkım. Eğer Derinlerin taşındığı zaman o da taşınsaydı bilmem bilmem kaç olurdu ama şuanlık 1027."
Batuhan: "Saydınmı bide lan?!"
Ece: "Evet ama ayıp oluyo yani bana lan demeler falan..."
Batuhan: "Ay artık aşkım demek sinir bozucu gelmeye başladı... Çok basit bebeğim ya..."
Ece: "Ay valla doğru dedin bebeğim de sürekli bebeğim mi diyelim yani? Yavrumaymunum diyoruz zaten. Maymunlar true love da yani bilmiyorum... Yeni aşk sözcükleri bulmalıyız bence."
Derin: "Gidin ve şu vıcık aşkınızı on değil yüz metre ötemde yaşayın!"
Seray: "Ay aynen ayol!"
Ege: "İkinizde lafı ağzımdan aldınız."
Kaan: "Üçünüzde lafı ağzımdan çaldınız."
Ece: "Kıskanmayın ne olur ya. Güzel olsaydınız sizinde sevgiliniz olurdu." deyip güldü.
Büyük bi sessizlikten sonra sessizliği bozan Seray oldu.
Seray: "Bence bişeyler oynayalım. Canım çok sıkıldı yahu."
Kaan: "Oyunu ben seçiyimmi nolur? Lütfen!"
Derin: "Peki Kaan seç."
Kaan: "Doğruluk mu cesaretlik mi? Oynayalım"
Ege: "Ay bumuydu yani?"
Kaan: "Bak şimdi ne yapıyorum size görürsün."
Derin: "Durun da şişe getiriyim. Nerde benim yürüyen koltuğum?" Ege gelip beni kaldırdı ve mutfağa götürdü. Başını okşayıp "Oy benim yürüyen koltuğum hadi indir bakayım!" Şişeleri zaten bulabiliyorum hemen kolayca direk çekmeceyi açtığımda şişeler karşımdaydı zaten. Tam bi pet şişe alıcakken Kaan mutfağa girdi "Pet değil cam alın lan!" deyip gitti. Cam şişe alıp "Kaldır beni kaslı adamım!" dedim. İçeriye biraz uzun bi mesafe vardı konuşmaya başladım "Seray'a söyle bence artık. 12 sene olacak yakında be! Ben bile senden heyecanlıyım. Söyle de bitsin artık."
Ege: "Yok be... Ne yapsın o beni? Boşver sen yavrum." içeri girdiğimizde Batuhan bi video açmış Kaan'a gösteriyordu. Gülmekten kıpkırmızı olmuşlardı. O sırada Batuhan bizi fark etti "Suprise bitch!" deyip bana videoyu gösterdi. Videoda ben Ege ile birlikte bizimkilerin karşısına geçip popolarımızı açıyoduk ve manyak manyak espiriler yapıyoduk. Derin: "Lan mal mısınız lan hani kimseye göstermezdiniz ama ya of valla size güvenim kalmadı ya ama neden biz ya neden çektiniz ki siz bizi of bütün okul biliyo zaten o videoyu nerdeyse... Küçüktüm orda daha 9 yaşındaydım ben be!"
Ege: "Besika"
Derin: "O ne be?"
Ege: "Beyin siken karı."
Derin: "töbest..."
Seray gülmekten çatlarken konuşmaya başladı "Ay ölüyodum az daha... Ay hadi oynayalım ayayayayayay..."
Derin: "Şu oyunu oynamaya başlayalım bak ben nasıl ödeticem size..."
Batuhan: "Bence oynamasak mı?"
Ece: "Aynen aynen. Boşverin sonra oynarız"
Ege: "Yok öyle bişey! Oynuyoruz. Hadi."
Şişeyi çevirdim. Batuhan ile bana geldi. Ben sorucaktım o cevaplıycaktı. Derin: "Aha" deyip piç smile yaptım.
Batuhan: "Ya şansıma sıçıyım ya"
Derin: "D mi C mi?"
Batuhan: "Öhöm öhöm... C diyelim madem. Daha kötüsü olamaz herhalde?"
Derin: "Aha... Buldum! Şimdi o videoyu siliyosun! Hemen. Kopyalamak falan yok ayrıca , gözümüzün önünde sil hemen! Heryerden."
Batuhan: "Yaaa ama Derinciğim yapma bana bunu ya! Olmadı ki be"
(Videoyu siler) "Rahatladımı için?"
Derin: "E tabi ki"
Şişeyi çevirdim tekrardan ve Seray ile Ege'nin ortasında durdu... Seray soracak , Ege cevaplayacaktı. Ege her zaman olduğu gibi 'Doğruluk' dedi. Seray: "Şuana kadar benden veya bizden sakladığın herşeyi söyle. Herşeyi!"
Ege: "Öhöm öhöm öhöm öhöm..." Hepimiz Ege'nin Seray'a karşı hissettiklerini söylemesi için tempo tuttuk 'söyle' diye. Ege en sonunda "Ay tamam yeter artık. Söylemek zorunda olduğumu biliyorum ama bu soru olmaz Seray."
Seray: "Ya Ege oyunbozancı..." Ege, Seray'ın sözünü kesti "Olmaz Seray! Olmaz dedim sana!" diye bağırıp odama gitti. "Bi dakika bekleyin" dedim ve Ege'nin yanına gittim. "Neden söylemedin? İçini dökseydin ne olurdu sanki? Rahatlardın en azından ya... Bunu fırsat bilip söyleseydin işte." dedim. Ege sarıldı ve ağlamaya başladı "Ya Derin, nasıl söyleyeyim Allah aşkına ya? Bide herkesin içinde nasıl söylerdim ki? Böyle bi soru sorcağını bilseydim oynamazdım. Harbiden yeter ama... Gelmeyin üstüme ya"
"Ya dedin ama sonuna hu getirmeyi unuttun" Ege güldü "Ya güldürme gerizekalı"
"Çünkü mükoluk..." dedim ve büyük bi sessizlikten sonra Ege konuştu "Söylerim ama herkesin içinde olmaz. Ayrıca daha erken bence." dedi. "Ya mal neresi erken olucak 8 sene sen hala erken diyosun! Tamam sonra söylersin. Ama bak yarın zaten evine gidiceksin, buraya geldiğinizde yine sizi aynı şekilde görücem ama sen Seray'ın elini tutuyo olucaksın. Tamam mı?" dedim. "Tamam"
---
Aşağıya indiğimizde herkes meraklı gözlerle bize bakıyodu. Onlara değişik bi şekilde bakış atarak eski yerlerimize oturduk. Az önceki olaydan kimse bahsetmedi. Seray tekrar çevirdi şişeyi. Batuhan ve Ece arasında durdu.Ece soracaktı.
Ece:"D mi C mi?"
Batuhan:"D"
Ece:"Eğer ayrılsaydık ne yapardın?"
Batuhan:"o nasıl soru düşüncesi bile depresyona girmeme yeter."
Ege:"Uzatma söyle işte."
Batuhan:"Eğer seninle ayrılsaydık...Kimse beni seninleyken olduğum kadar mutlu edemezdi.Evet belki hayatıma yeni insanlar girerdi ama tutmazdı be senin yerini...Kimse dolduramazdı kalbimdeki o boşluğu...Eğer seninle ayrılsaydık...Dururdu be hayat...Sol yanım kabul etmezdi kimseyi...Sensiz hiç olurdum be..."
Batuhan bunları söylerken Ece onu hayranlıkla izyordu. Ege malı o büyülü ortamı bozup;
"Şu an kendimi Pezevenklerin elinde mahsur kalan Yıldız Tilbe gibi hissediyorum."
Ece:"Vay be odunuma bak sen.Ne cevherler varmış sende."
Batuhan:"En azından mükemmel cevherleri olan bi odun,ayrıca senin olan bi odun."
Ege:"Her zaman söylediğim gibi 've siz çılgın aşıklar midemi bulandırıyosunuz.'"
----
I AM ÜŞENGEÇ DEĞİL. HERKES YEMEK YESİN. ÜŞENGEÇLİĞİ BIRAH BIRAH. Whatsapp grubu
