Kadınımsın

32 1 0
                                    

Hemen guzel bir elbise seçmem lazımdı. Aksam savaş beni alacaktı. Ama ne yapacaktık bilmiyorum. Herhalde yemek yeriz. Umarım daha önce ki yemek gibi yarım kalmaz. Bu düşüncelerle elbise seçmeye çalışıyorum. 2 tanesi arasında seçim yapamıyorum. Biri siyah ve mini straplez bi elbise, diğeri kırmızı uzun. En sonunda karar verdim. Kısa olanı giydim. Saçlarımı hafif maşa yaptım. Kırmızı bir ruj, allık, eyeliner ve rimel de sürünce tam olarak hazırdım. Aynada kendime son kez baktım. Çok guzel olmuştum. Elime küçük bir el çantası aldım. Içine cüzdan ve telefon koyup elime aldım. Ayağıma da annemin platformlarını giyip aşağı indim. Annem büyük şaşkınlıkla bana bakıyordu. Elimdeki canta titredi. Hemen telefonumu çıkardım. Bi numaraydi. Savaşın olduğunu tahmin ettim ve mesajı açtım.
-kapının önünde seni bekleyen yakışıklı bir bay ukala var. -savaş
Yazıyordu. Hafif tebessüm ettim ve anneme haber vererek kapıya yöneldim. Annem yanıma geldi ve "kiminle buluşmaya gidiyorsun? bu güzellik sevgili için mi oldu bakiyim "dedi sırıtarak. "Arkadas " dedim. Annem bana hadi hadi bakışını atarak yolladı. Dışarıya çıktığımda savaş yine arabaya yaslanmis bekliyordu. Ama çok yakışıklı olmusssss. Takım elbise ve papyonuyla çok tatlı. O da bana aynı şekilde bakarken gülümsedim ve arabayadogru ilerledim. Kapıyı acti ve tam binecegim sırada "çok güzelsin " diye fısıldadı. Kapımı kapattı ve kendisi de binip sürmeye başladı. "Nereye gidiyoruz? " diye sordum. "Yarım kalmis bi isi halletmeye " dedi. Anlamamıs şekilde bakınca kahkaha attı ve "yarım kalan bi yemeğimiz vardı unuttun mu? " dedi. "Unutmadım" dedim ve gözlerinin içine baktım. Oda bana baktı ama yola bakması gerektigi için kafasını tekrar çevirdi. Biraz gittikten sonra bi restauranttı. önünde durduk. 5katliydi. En son katı terastı. Terasın bir alt katında yedik. Terasta yiyelim diye tutturdum savaşa ama o sinirli bir şekilde olmaz dedi. Sinirli olmasa ısrar ederdim ama korkuyorum sonuçta duba gibi adam. Herneyse masaya oturduk ve önümüze yemekler geldi. Çokta ac değildim. O yüzden birkaç lokmada doydum. Savaşa baktığımda yemeklerini bitirmis bana bakıyordu. Ne var der gibi kafamı salladim. Gülerek ayağa kalkti ve yanıma geldi. Dansa kaldıracak diye heyecanlanmıştım. Ama geldi, çatal ve bicagimi eline aldı, yemekleri bana yedirmeye başladı. "Savaş napiyorsun? " dedim. "Kadınımı doyuruyorum. Ne var bunda? " dediğinde öksürüyordum. Ciddi ciddi öksürüyordum. Kadınım demisti. "Heyecanlandın? " dedi. Ağzımdan "Kadının mı " diye bir cümle çikti ama aklım söylediği cumledeydi. Bir kahkaha attı "çok hoşuna gittiyse hep derim "dedi. Ve ağzıma kocaman bir parça attı. "Savaş boğulmamı mı ıstiyorsun? hepsini ağzıma tıkdın yavaş! " dedim. Ama savaş bu söylediğime güldü ve yedirdigi lokmalari büyülttü. En sonunda elimi ağzıma kapattım ve bastirdim. Savaş' ta artık pes ettti ve geçip yerine oturdu. Garsonlar gelip tabakları aldılar. Savaş yanıma gelip elimi tuttu ve beni merdivenlerden çıkardı. Teras kata geldiğimizde de kimse yoktu. Slow bir müzik çalıyordu ve dans etmeye başladık. Müzik bittiğinde durduk ve göz göze uzun süre bekledik ve en sonunda gozleri dudagima kaydı. Yavaş yavaş yaklaştı ve öpmeye başladı. Yumuşak bir şekilde öpüyordu ama o kadar huzurluydu ki nefes alsam ömür boyu böyle kalabilirdim. En sonunda ayrıldık. En uç tarafa gittik ve aşağı bakmaya başladık. Savaş kollarını acti ve "ece ye aşığım. Onu çok seviyorum. Benim olursa onu asla bırakmam "diye bağırmaya başladı. Kahkaha atıyor bir yandan da onu susturmaya çalışıyordum. En sonunda sustu ve bana döndü. "Seni seviyorum. Prensesim olurmusun ece? " dedi. Kalp atışlarım zaten hızlıydı ama bu sefer beni sal diye çırpınıyordu. Bi an kendimi kaybettim ve savaşın dudaklarında buldum. Bu sefer o beni değil ben onu opmustum. Geriye cekildigimde sımsıkı sarıldım sanki bırakmayacak gibi. "Bu evet mi oluyor? " dedi. " evet bay ukala bu evet oluyor " dedim.
Gece boyunca sarılarak etrafı izledik. Bir süre sonra elimden tuttu ve beni sürüklemeye başladı ama bu sefer hızlı ve sert olmayan huzurlu bir sürüklemeydi. Arabaya bindik ve deniz kenarına geldik. Arabadan indik ve savası takip ettim. Burası ilk karşılaştığımız yerdi. Yüzüme bi gülümseme yerleşti. Gulumsedigimi görünce o da gülümsedi. Beni daha önce oturduğum yere oturtturdu ve yanıma oturdu. " tanışmamız tuhaf olmuştu" dedi. Bende " evet kulakligimi almistin " dedim ve güldüm. Biraz daha böyle konustuk. Daha sonra seni artık eve birakiyim dedi ve ayağa kalktık. El ele yürüyerek eve geldik. Savaşın arabası biraz ilerideydi. Tam kapıdan iceri girecekken aklıma geldi ve koşarak savaşın yanına gidip dudagina minik bir buse kondurdum. Gülerek geri iceri girdim. Oda gülerek gitti. Pijamalarimi giydim ve yatağıma girdim. Hemen uyumusum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 24, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Başımdaki BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin